Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman yönetimi teknikleri yazımız içerisinde zamanı verimli kullanmak isteyen her yönetiici için fayda sağlayacak pratik öneriler ve ip uçları bulunmaktadır. Keyifle okumanız dileğiyle.
Birçok kanaldan yoğun bir bilgi akışının gerçekleştiği, pazardaki ürün ve hizmet özelliklerinin her an değişebildiği müşteri ve tüketici bilincinin ve beklentilerinin sürekli arttığı bir ortasında zamanın ve zamanlamanın önemi tartışılmaz
Zaman yönetimi, özellikle yöneticiler açısından büyük önem taşıyor. Küçük ve orta ölçekli iş sahipleri; bir gün içerisinde pazarlama, muhasebe, satın alma, yöneticilik gibi farklı alanlarda birden fazla rol üstlenmek durumunda kalıyorlar
İş yerinde geçirecekleri zamanı verimli bir şekilde değerlendirmedikleri takdirde, önce özel hayatlarında sonra da onca emek ve çabayla kurdukları işlerinde beklemedikleri sorunlarla karşılaşabiliyorlar
Kendi işinizin patronu olduğunuzda, herhangi bir firmanın herhangi bir çalışanı gibi size verilmiş bir yapılacaklar listesi bulunuyor Bir gün içerisinde neler yapmanız gerektiğini, bunların hangisini erteleyebileceğinizi ve o gün ofisten saat kaçta çıkacağınızı kendiniz belirliyorsunuz.
Yirmi dört saatinizi ofisteki her işe, her telefona, her probleme koşturarak geçirebilir, ertesi güne yorgun bir zihin ve bedenle başlayabilirsiniz. Ya da bugün, gününüzün yarım saatlik bir kısmını zaman yönetimine ayırarak, sonraki günlerinizi iş ve özel yaşamınızın muazzam dengesinde geçirebilirsiniz.
Zamanınızı nasıl geçirdiğinizin bilincinde olmak, zamanı yönetmenin en önemli adımlarından biridir.
Zamanınızdan çalan etkenlere bir göz atalım:
Sizin zaman hırsızlarınız hangileri? Kişisel telefon görüşmeleriniz ne kadar vaktinizi alıyor? Elektronik postalarınızı kontrol etmek ve yanıtlamak için her gün kaç saatinizi harcıyorsunuz?
Öncelikle günlük işlerinizi bir kenara not edin. Gün boyunca hiçbir şeye vaktinizin kalmadığından yakınırken, aslında ofiste yaptığınız birçok şeyin işinizle ilgili olmadığını fark edeceksiniz. Örneğin kişisel bir telefon konuşması, o anda odaklandığınız işten sizi koparacak, konuşmanın ardından aynı işe yeniden yoğunlaşmak yine vaktinizi alacaktır.
İşlerinizi önceliklendirin: “Acil” tuzağına düşmeyin!? Stephen Covey’in zaman matrisi, önceliklendirmeyle ilgili düşülen hataları açıkça ortaya koyuyor. Öncelikle gün boyunca yapmamız gerekenleri aşağıdaki maddelere göre gruplandıralım:
Yapılacaklar listenizde acil ve önemli olan işler her zaman ilk sıradadır. Bunlar müşterinize iletmeniz gereken bir sözleşme, tamamlamanız gereken bir proje gibi birincil derecede önemli sorumluluklarınız olabilir.
Çalışma arkadaşlarınıza destek olabilmek amacıyla hazırladığınız bir rapor ya da eşinizin alışveriş listesinin takibi gibi günlük iş akışınız içerisinde yeri olmayan, fakat başkaları için birincil önem taşıyan işlere harcadığınız saatler buna bir örnek teşkil edebilir. Vaktinizi alan bu tür işleri düşündüğünüzde, zaman planlamanızda genellikle üçüncü değil ikinci sırada yer alarak sizi acil tuzağına düşürdüklerini göreceksiniz.
Başkalarının aciliyet duygusu ile yerine getirdiğiniz görevler, acil değil fakat önemli olan diğer işlerinizi ertelemenize ve giderek daha fazla ihmal etmenize neden olur. Kişisel gelişim, birtakım yetkinliklerin geliştirilmesi, kültürel aktivitelerde bulunmak ya da yeni beceriler edinerek kendine yatırım yapmak; aciliyeti olan işler değildir fakat gereklidir.
Karar verici konumunda olmanız gerekmeyen, iş akışınızda kritik olmayan işleri çalışanlarınıza devredebilir ya da o günkü listenizden tamamen çıkarabilirsiniz. Böylece acil ve önemli işlerinizi tamamladıktan sonra vaktini kişisel gelişiminiz için değerlendirebilirsiniz. Becerilerimizi geliştirmek, farklı uğraşlar edinmek ve iş dışı ortamlar kendinizi ifade etmek; profesyonel yaşamınıza yaratıcı fikirler ve farklı bakış açılar olarak yansıyacak, motivasyonunuzu artıracaktır.
İşte size örnek bir kural: Bu hafta iş saatlerinizde kişisel e-mail yazışmalarına vakit harcamayın. Sadece saat başlarında beş dakika elektronik posta kutunuzu kontrol edin. Yaptığınız ise konsantrasyonunuzu bozacak herhangi bir etkene izin vermeyin.
Yapmanız gereken her işin süresini belirlemek ve belirlediğiniz süre içerisinde tamamlamak, hep bir sonraki adımınızı öngörerek planı bir şekilde hareket etmenizi sağlayacaktır, Yine raporlama, kontrol, belli hesapların kaydedilmesi gibi günlük rutin işlerinizi saptayarak; çıkabilecek küçük krizler karşında hiçbir şeyi atlamadan ve en önemlisi panik yapmadan problemlerin üstesinden gelebilirsiniz.
Kendinize ait olan bir zamanı paylaşmak için öncelikle onay vermeniz gerekir. Eğer o sırada gerçekten meşgulseniz, sizden istenen herhangi bir şeye vakit ayıramayacak durumdaysanız bunu açıkça söyleyin ve yardımcı olabilecek kişilerden destek isteyin. İşleri doğru kanallara yönlendirmek de başarılı bir iş planının bir parçasıdır,
Zamanınızı planlı bir şekilde kullanabilmek, bu zamanı geçirdiğiniz ortamda da birtakım değişiklikler yapmanızı gerektirir.
Masanızdaki doküman yığınına bir göz atın, hangileri gerçekten işinize yarıyor? Ofisinizde sürekli gözünüz takılan fazlalıklar ortadan kalktıkça, zihninizin de boşalıp rahatladığını göreceksiniz.
Bu yirmi dört saati en verimli şekilde değerlendirebilmek için asla yapmamanız gerekenler:
Hafta sonları ve tatilleriniz de dahil olmak üzere, hiçbir güne ne yapacağınızı bilmeden başlamayın. İş dışında dinlenerek geçmeyi planladığınız bir tam gün, kararsızlığınız yüzünden hiçbir şey yapamadan geçip gidebilir. Ya da tüm bir iş gününü bir yerden bir yere koşturup hiçbir şeyi tamamlayamadan bitirebilirsiniz.
Uykunuzu tam olarak alamamanız, normal şartlarda kısa sürede bitireceğiniz işlere saatler harcamanıza neden olabilir.
İş yoğunluğunuz yüzünden arkadaşlarınızla buluşmalarının ya da aile toplantılarınızı bazen iptal edebilirsiniz ama bunu bir alışkanlık haline getirmeyin. Yoğun saatlerden sonra dostunuzla içtiğiniz kahve, aklınızı bir süreliğine ofisten uzaklaştıracak ve zihninizi dinlendirecektir.
“Zamanı yönetmek” dediğinizde, öncelikle sahip olduğunuz zamanı kendinizden bağımsız düşünmemeyi öğrenmelisiniz. Zamanı yönetmek, aslında kendinizi, iş yapış şeklinizi ve davranışlarınızı yönetmektir.
Başlangıçta belli alışkanlıklarınızdan vazgeçmek zor olsa da, kendinizi yönetebildiğiniz sürece başarılı ve örnek alınan bir yönetici olacağınızı da unutmayın.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…
Zamanı etkin kullanmak ve lehinize çevirmek için ilk yapmanız gerekenlerden birisi zaman yönetimi ile ilgili…