Hayatımızın; durumların ve olayların getirdiği mutluluk, gayret ve baskıdan oluşan zengin bir oluşumdan ibarettir. Hepimiz her gün stres yaratan durumlarla yüz yüze geliriz. Buna rağmen neden bazı kimselerin sorunlardan aldığı pay daha fazla gibi görünür?
Bu yazımızda, siz ve yaşam tarzınız ve strese karşı durabilmemizi etkileyen yollar üzerinde duracağız.
Alışverişe gittiğinizde kasada sıra bekleyen müşterilere bakınız.. Bunlar iki kategoride sınıflandırılabilir. Bazı bekleyenlerin sabırsızlığı açıktır.
Diğerleri ise bekleme konusuyla pek ilgili değildirler.
İlk kategorideki kimseler sıkıntı ve endişe içindedirler. İkinci kategoridekiler de böyle bir durumda stresle baş edecek bir mekanizma geliştirmişlerdir.
İlk kategoridekiler için daha ciddi sorunlar da vardır. Araştırmalar bu gruptakilerin kalp hastalığı riskinin daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. O zaman, aynı durumla karşı karşıya gelen kimselerin tepkileri neden farklıdır?
Stresin sağlığımız üzerinde çok sayıda olumsuz etkisi bulunmaktadır. Eğer isterseniz stresin sağlık üzerindeki etkileri yazımıza göz atabilir ve daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Koroner kalp rahatsızlığı olanların aynı karekter özelliği gösterip, belli durumlarda aynı şekilde davrandıkları gözlenmiştir.
Bu çeşit yaşam tarzı ve davranışı A Tipi olarak anılır. Bir sonraki paragrafta bu davranışa uyan birilerini tanıyıp tanımadığınıza bakınız. Belki de sizsiniz!
Bu kimseler kendilerini;
şeylerle değerlendirirler.
Konuşmalarında sıklıkla; çatışma, en iyi, en büyük ifadeleri kullanmaya eğilimlidirler.
Bu üç eylemin alternatif metotlarını sürekli araştırmadan kendilerini alıkoyamazlar.
Rekabet öylesine zorunludur ki; bir süper marketteki sıra bile onları rekabete zorlar ve çıkışa bir an önce ulaşmak için gayret gösterirler.
Özellikle kendilerini sevenler de dahil olmak üzere sürekli olarak diğerlerini karşılarına alır ve rekabete zorlarlar. Davranış biçimleri agresif olup, konuşmalarında birden parlayabilirler. saldırganlıkları fiziksel duruşlarından da hissedilir. Yüz hatlar gergindir ve “kavga” ya her zaman hazırdırlar.
Kronik bir aciliyet duygusuyla birlikte, kendilerini giderek daha az zamanda daha çok şey yapmaya programlayarak aynı zamanda birden çok iş yapmaya gayret ederler. Yolunda yürüyen ve iyi yapılan işleri takdir etmedikleri gibi diğerlerinin hatalarına ve önemsiz olaylara kızarlar. Tipik özellikleri ben merkezli ve kendi istekleri, ihtiyaçları ve arzuları doğrultusunda kendilerine yoğunlaşmış olmalarıdır.
Hareket etmekte, yürümekte ve yemek yemekte olduğu gibi pek çok olayda hissettikleri ve gösterdikleri davranış aceledir. Normal konuşmalarında önemli kelimeleri vurgulamalarında veya hızlı konuşmalarında cümlenin son kelimelerini yutmalarında bu hemen hissedilir. Aceleden başkalarına konuşmalarını kontrol etmeye çalışırlar.
Rahatlamak için kendilerine çok az vakit ayırırlar. Bunu yaptıklarında da kendilerini suçlu hissederler. Arkadaşlarına ve ailelerine ayıracak vakitleri yoktur. Huzursuzluk ve sabırsızlıkları: parmak uçlarını masaya ve ayaklarını yere vurmalarında ve bunun gibi tedirgin jestlerinde kolayca gözlemlenebilir.
Bu yüzden sırada beklemek “A Tipi” kişilerin değerli vakitlerini aldığı için dayanılmazdır. Gerçekte her çeşit tüketim onları rahatsız eder.
Sıklıkla söyledikleri “Ben stresle yaşıyorum” ifadesi stresi bir şekilde onlara güven ve değer sağlayan bağımlılık olarak görmelerinden kaynaklanır ve bu durumu korumak kaygısıyla sürekli kendi sınırlarını zorlayacak yeni durumların peşindedirler.
Stresi yönetebilmek kimi zaman çok zor olabiliyor. Stres yönetimi eğitimi almak bu konuda işinizi kolaylaştırabilir. Eğer isterseniz stres yönetimi eğitimi içeriğimizi inceleyebilir ve bizimle iletişime geçebilirsiniz.
A Tipi kişilerin hayatlarını işlerine adamaları sürpriz değildir. Çoğunlukla işkolik olarak adlandırılabilirler. Aile ve arkadaşlar gibi hayattaki diğer alanlar çoğunlukla ihmal edilir. Hedeflerine ulaşmak ve başarılı olmak için daha fazla ve uzun çalışıp gayret gösterdiklerinden, sonuçta evliliklerinden olduğu gibi sosyal ilişkilerinde de problemler vardır.
A Tiplerinin iki belirgin tepkisi vardır.
Davranış biçimlerinin verimliliğe karşı olduğuna inanmayı bir türlü istemezler. Kendi yarattıkları stres, algılamalarını bozduğu gibi, etraflarında olup biteni anlamalarını da engellemektedir. A Tipinin bu bilindik resminin davranış biçimi pek de hoş değildir. Pek de kendinize kondurmak istemezsiniz. Teşhisi kabul etseniz de bu şekilde var olup zirveye ulaşacağınızı düşünürsünüz. Bazıları zaten böyle olduklarını ve olmaların gerektiğini, bunu değiştiremeyeceklerini düşünürler.
A Tipi davranışının olumlu noktaları da vardır. Fiziksel ve ruhsal anlamda tepki verme dereceleri yüksek olduğundan şevk ve heyecanla insanları arkalarından sürüklerler. Üst düzey kadrolar ile bu davranış tarzı arasında bağlantı kurabilirsiniz, ancak bunun sağlığı etkileyebileceğinin farkına varmak önemlidir. Buna rağmen, yalnızca rekabet edebilen, aceleci ve saldırgan kişilerin iş başardığını söylemek yanlış olur. Alternatifi olan B Tipi kişiler de daha farklı ve daha az stresli yöntemlerle aynı işlerin üstesinden gelebilirler.
B’ Tipi davranış biçiminde kalp hastalığına yakalanma olasılığı daha azdır.
Bu farklılıklar strese eğilimli kişilere bir takım ipuçları vermektedir. Ancak davranış biçimlerinden yalnızca birini veya diğerini gösterdiğimizi iddia etmek yanlış olur. Şimdi rahatsızlık ile normal davranış arasındaki bağlantıyı anlamanızı sağlayacak bazı özelliklere bakalım.
Aşağıda belirtilen konular üzerinde düşünmekte fayda vardır.
Güçlü kişilik unsurları olarak bu üç özelliğe sağlıklı bir kişilik yapısında rastlanır.
“Sorumluluk alan” bireyler kim olduklarına ve ne yaptıklarına büyük önem verirler. Aile, kişiler arası ilişkiler ve çeşitli kurumlar gibi birbirinden farklı durumlara kendilerini aynı şekilde uyumlaştırıp, ilgilenebilirler. Yaşamları dengeli ve tatmin edicidir. Tercih ettikleri yaşam biçimi ve değer sistemi birbiriyle tutarlı olup, karşılıklı etkileşime dayanır. Yaptıkları işe kendilerini verirler ve yeteneklerine güvenleri tamdır.
Kontrol halindeki bir yetişkin olayların akışın etkileyeceğine ve değiştireceğine inanır. Oluşumların nedenlerini araştırırlar ancak kontrol edemedikleri durumlar veya başkalarının sorumluluğu yerine olayların gelişiminde kendi sorumluluklarını kabule eğilimlidirler.
Güçlü bireyler içlerinde bulundukları durumu kontrollerine alırlar. Bu kontrol onlara karar vermelerinde yardımcı olduğu gibi sonucu etkileyecek olumlu tutum içinde olmalarını da sağlar. Olaylar üzerinde kontrolü olmadığına veya çok az etkisi bulunduğuna inanan bireylerin bir oluşumda üstlendikleri rol oldukça pasiftir.
Olumlu tepki verebilme yetkinliklerinin farkında olan Güçlü bireylerde; birbirinden farklı tecrübeleri tolere etmelerini sağlayan temel hedef duygusu vardır. Değişikliği hayatın bir parçası olarak doğallıkla kabul ederler.
Tehditleri; sınırları zorlama ve değişiklik yaratma fırsatı olarak görürler. Stresli yaşam olaylarını kişisel gelişim ve büyüme olanak ve fırsatlarına çevirirler. Bu kişiler hayatlarına yeni tecrübeler katabilme arzusuyla, uyarım, değişiklik ve fırsatlara açıktırlar.
Bu güçlü noktalardan yoksun kimseler;
gösterirler.
Bugün şimdiye kadar nasıl tepki verdiğinize, ne tip bir birey olduğunuz üzerinde durduk. Önceki günlerde okuduğunuz konulardan, hayatınızdaki stresi azaltmak için değişiklik yapmak isteyip istemediğinize karar verdiniz. Bunu gerçekleştirmek için uygun beceri, strateji ve teknikleri geliştirmek son derece önemlidir.
Örneğin sorunlarla doğrudan yüzleşip, çözümleri arayıp uygulayabilirsiniz. Eğer bunu başarırsanız, sonuçta edindiğiniz başarı duygusu sizi gelecekteki olaylara hazırlar. Uygun olmayan stratejileri uygulamak yeniden stres yaratır.
Yasam olaylarının tehdit olarak algılanması aşağıdaki karakter özelliklerine bağlıdır.
Örneğin, kendinden emin genç yönetici yaklaşmakta olan şirket birleşmesini bir fırsat olarak değerlendirirken, daha yaşlı bir yönetici için bu bir potansiyel tehlike olup, stres nedenidir. Bireyler tehditlere; izole olmaktan, kendileri gibi olanlar destekleyerek kendini güçlü hissetmeye kadar çok farklı şekillerde tepki verirler.
Pazartesi günü tartıştığımız üzere; aile, arkadaşlar, çalışma arkadaşları gibi olumlu ve geliştiren destek grupları stresin etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Sevgi, aidiyet duygusu, omuzunda ağlayacak ve dinleyecek birilerinin varlığı, stres nedeni varlığını sürdürse bile inanılmaz şekilde yardımcı olur. Her birey, fevkalade karmaşık fiziksel ve duygusal özellikler, yaklaşımlar değerler ve geçmişi ile birlikte, her gün gündelik yaşam olaylarının meydan okumasıyla karşı karşıya gelmektedir.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…