Uzun Vadeli Hedefler, Stratejik Amaçlar ve Hayatı Planlamak
Planlama, zaman içinde ileriye dönük düşünme demektir, Planlarda değişiklik gösteren kısım ise ne kadar uzun bir süreyi kaplayabileceklerini ve ne kadar kesin olduklarını bilmektir. Planın kapsadığı süre ve o süreç içindeki uygulanabilirliğinin bir sınırı vardır. Winston Churchill, “İleriye bakmak akıllıcadır, fakat görebildiğinden uzağa bakmak aptallıktır” demiştir. Belli sınırları aştığınızda artık düşünmekten çıkıp hayallere dalarsınız.
Tepelerin arasında yürüdüğünüzü düşünün. Yakınınızdaki nesneleri iyi görürsünüz ve kısa sürede onlara ulaşırsınız. Biraz daha uzakta olanların yanı sıra, en uzaktaki ve en yüksekteki tepeler de vardır. Bu benzetme, hayata ve iş dünyasına tamamen uygulanabilir.
Size en yakın olan yerle biraz daha uzak olan yer arasında, daha uzak yerle de en uzak yer arasında bir çizgi çekmenin neredeyse imkansız olduğunu fark edeceksiniz. Bu mesafeler, siz ilerledikçe değişiklik gösteren bir doğrunun parçalarına benzerler.
Doğru ve etkili hedef belirleme teknikleri ile ilgili https://www.sayginnlp.com/dogru-ve-etkili-hedef-belirleme-icin-oneriler/ yazımızı okumanızı öneriyoruz.
Zaman açısından en kısa sürede varılabilecek ve size en yakın olan yer size ne kadar uzakta? Saniyeler, dakikalar, saat günler, haftalar? Dogmatik olmak mümkün, çünkü size en yakın olduğunu düşündüğünüz yer zaman içinde olaylara bağlı faktörlerle değişir. Mesela bir hastanın bu bakımdan en yakın yeri tıpkı şiddetli yağmur veya sise bir tepede yakalanınca geçmesini beklemeniz gibi dakikalarla ölçülür. Böyle bir durumda, görüş açınız bir kaç metreye düşer.
Söz konusu faktörlere rağmen, en yakın, orta uzaklıktaki ve en uzak yerler arasındaki fark çok önemlidir. Kendinizi bu üç safhaya göre ayarlamalı, her üç aşamada da plan yapmalısınız. Düşüncenin bu üç safhasını askeriyeden ödünç aldığım üç kelime ile açıklayacağım: Taktiksel, operasyonel ve stratejik.
Söz konusu bölümün amacı, işiniz ve hayatınız hakkında stratejik düşünmenize yardımcı olmaktır. Bu amaç, mevcut sorumluluklarınızın ötesinden daha ileriye baktığınızı farz ediyor ve gelmekte olan şeylerin şeklini kestirip kestiremediğinize bakıyor. Ufukta gözüken coğrafi şekiller nasıl? Kendinize rehberlik yapacağınız birtakım özel alanlar seçmek isteyebilir ve bu alanları seçerken öbürlerini bir tarafa atabilirsiniz. Bunlar sizin stratejik hedefleriniz olarak adlandırılırlar. Hep birlikte olduklarında varmayı arzu ettiğiniz geleceğinizi oluştururlar.
Hayatı Planlamak
Bir kişinin yaşamı için stratejik amaçlar belirlemesi anlamına gelen yaşam planlamaya günümüzde duyulan hayranlığın kökleri Amerika’dadır. Britanya ve diğer yerlerde zaman yönetimi hakkında yazılan kitaplar vasıtasıyla yayılmıştır. Yaşam planlama fikrini zihni bir faaliyet olarak kabullenme hususunda çok dikkatli olmalısınız.
Kısa orta uzun vadeli hedef örnekleri, kendi hedefinizi belirlemeniz için size fikir verebilir. Bu konu ile ilgili https://www.sayginnlp.com/hedef-belirlemede-w-disney-ve-a-nobel-ornekleri/ yazımıza göz atabilirsiniz.
Amerikalılar ve İngilizler gibi sporu seven insanlar, spor terimlerini gündelik yaşamlarına uyarlamaya bayılırlar. Mesela, “Bu kriket değil” Britanya’ da genel bir reddetme ifadesi olarak kullanılırdı. (Günümüzde karşılıklı mücadelenin zevki ve oyunu kazanmaya verilen değerin çok ağır bastığı gerçeği diğer spor dallarını değiştirdiği gibi kriketin de havasını değiştirdi. Bu yüzden yukarıdaki teşbih de ifadedeki gücünü kaybetti!)
Amerikalılar, kültürel olarak kazanmaya İngilizler’den daha çok değer verirler. Hayatı bir kazanan ve kaybedeni olan, rekabeti bol bir mücadele biçiminde görmeye daha çok meyilliler. En büyük olay kazananların safında yer alabilmektir. Babasının, Başkan Kennedy’nin kafasına kazıdığı şu ifade gibi: “Mücadelede ikinci gelmek hiçbir yere gelememektir.” Böyle bir kültürde insanın kendisine hemen hemen bütün durumlarda sorması gereken sorular şunlardır: “İçinde bulunduğum oyun ne? Hedef nerede? Kazananlar kaybedenlerden nasıl ayrılır?”
Hayattaki hedefler genelde rekabeti sevmeye eğilimlidirler; başkanlığa oynamak veya on sene içinde bir milyon dolar kazanmaya çalışmak gibi. Çoğu aday sadece aday kalır ve sadece bir kişi ödülü alır. Dolarlar da azdır ve herkes tarafından aranırlar. Eğer bir kişinin bir milyon doları varsa, bir başkası daha azıyla yetinmek zorunda kalacak demektir. Politikada olduğu gibi piyasada da kazananlar ve kaybedenler vardır.
Amaç belirlemenin işe yaradığı ispatlanmıştır. Mesela, Kennedy’nin, “On sene içinde aya adam göndereceğiz” demesi, adeta bütün millet için bir hedef belirleme gibiydi. Bu çok iddialı bir hedefti ve teoride Ruslar Amerikalıları yenebilirlerdi. Ayrıca hedefi gerçekleştirmek k uzun bir zaman sürmüş, aldığı zamandan çok daha fazla da paraya mal olmuştu. Acaba buna değmiş miydi? Bu projeye ayrılan kaynaklar çok daha fazla kar getirecek şekilde dünya üzerindeki bir işte kullanılabilir miydi?
Hedef belirleme teknikleri ile ilgili bütün yazılarımıza ulaşmak için https://www.sayginnlp.com/hedef-belirleme/ sayfamıza mutlaka göz atın.
Aslında Ruslar Amerikalıların böyle bir girişimde bulduğunu öğrenmeden önce aya adam göndermeye çalışmamışlardır. Fakat önceden beri oyunun içindeydiler ve uzayda başka keşifler yapıyorlardı. Nitekim, uzay artık askeri amaçlarla kullanılıyor ve süper güç sayılan ülkelerin birbirleriyle olan ilişkilerinde çok önemli bir faktör. Spor ve savaş birbirlerinin kuzenleridir.
Amaç kelimesinin askeri teori ve uygulamadaki karşılığı hedeftir. Tam kelime anlamı olarak, birliklerin ilerlemelerinin yönlendirildiği noktadır. Daha genel anlamda nişan alınan herhangi bir hedef ve sarf edilen gücün yönlendirildiği, amaçlanan son manasına gelir.
Stratejik hedef kalıbı hem savaş hem de spor için kullanılır. Strateji kelimesi Yunancadan türemiştir ve bir ordunun lideri anlamına gelir. Strateji anlamına uygun bir şekilde bir general tarafından yapılan düşünme ve planlamadır. Generalin hedefi olan düşmanın teslim olmasını sağlamak için planları doğru şekilde kullanma ve savaş hileleri hazırlayabilme sanatıdır.
Spor ve askeriye alanlarından günlük hayatımıza giren ifadeler dilimize öylesine yerleşmiş ve ortak kullanılmaya başlamıştır ki, lehlerinde söylenebilecek pek çok şey var. Ancak en azından amaçlar bellidir. Amaçlar ve hedefler belirlenerek belirsiz arzular somut ve ulaşılabilir hale getirilirler. Fakat teşbihlerin hayatın belli safhalarında diğerlerine nazaran daha büyük etkileri vardır. Özellikle bütün şekilleriyle iktisadi teşebbüslere uygulanabilirler. Fakat özel hayatınızın bütün evrelerine uygulanamazlar. Rekabeti bol bir oyun, bir savaşta mücadele vermek ya da bir işi yürütmek gibi hayata dair benzetmeler eninde sonunda yolda kalırlar. Diğer karşılaştırma ve benzetmelerle desteklenmeye ihtiyaçlar vardır.