Secret Teknikleri
Secret yapmak, ya da çekim yasasını uygulamak diye adlandırılan şey; kaderimizi çizmek ve isteklerimizi gerçekleştirmek adına yapılan bir uygulamadır. Her düşüncenin kendine has bir frekansı olduğu ve bu düşünce çok sık tekrarlanırsa çevrede bu frerakansta bir alan oluşturulduğu fikri benimsenir.
İsteği yaratan düşüncenin frekansı ile uyuşan frekansın birbirini çekeceği öne sürülerek, isteklerin kişiye doğru çekileceği savunulur.
Secret Teknikleri ; Secret olayına pozitif ya da negatif yaklaşan büyük kitleler hala birbirlerinin görüşlerini çürütmek için uğraşma halindeler.
Bir süre sonra kişi kendini daha kötü, hedeflerinden daha uzakta ve motivasyonu daha fazla düşmüş ve bununla beraber zihinsel gürültüsü artmış olarak hissedebilir.
Secret Teknikleri ; Zira olumsuz duygu yada fikir geldiğinde, siz bunu görmezden gelip, odağınızı olumluya doğru yönlendirirseniz. Aslında altta gerçekleşen şey, bu olumsuzun tamamlanması için bilinçaltının onu saklamaya ve daha sonra onu çözmeniz için tekrar size sunmasına sebep olacaktır. Siz onu her çözmedikçe, bilinçaltı onu çözmeniz için size daha yoğun bir şekilde bu olumsuzlukları sunacaktır.
Secret Teknikleri ; Bilinçaltı temizlenmeden yapılan her türlü tezahür yada başka çalışmalar. Kirli duvarın üstüne yeni boya sürmeye çalışmak gibidir, ilk başlarda yeni boyanın etkisiyle, motivasyonunuz ve oluşan olaylar değişiyormuş gibi gözükse de, bir süre sonra alttaki kirli boya üstteki yeni boyayı da bozacaktır. Makyaj akacak, maskeler düşecektir.
Secret-Çekim yasasının öğretilerinde belirli bir noktaya odaklanmanız gerekiyor. Ancak, bu öğretilerin de her alanda, özellikle astroloji biliminde olduğu gibi- günümüzde çoğu kişi tarafından kısa yoldan mutluluğu sağlayacak ‘bir büyü-sihir’ haline getirilmek istenmesi ile yanlış yorumlandığı ortaya çıkıyor.
Secretin bir başka yanı da şu: Mesela, günlük yaşamınızda yaydığınız enerji iyi ise, bulunduğunuz bu pozisyondan ötürü size olumlu koşullarla geri dönerken, kötü bir durumdaysanız, bu haliniz devam ettiği sürece soluduğunuz hava, günlük yaşamınız çok kötü biçimde size geri geliyor. Her şey size batıyor. İşin içinden bir türlü çıkamıyorsunuz. Bu nedenle, kötü hissetseniz bile, kendinizi ‘iyiyim’ diye şartlandırmanız ve buna inanmanız gerekiyor. Sonuçta bu düşünce, olumsuz havanın iyiye dönüşmesine yol açıyor. Yani bir bakıma hayat şartlarınızı her gün yaptığınız seçimlerle isteyerek ya da istemeyerek kendiniz oluşturuyorsunuz desem doğru ve yerinde olur.