Özgüven eksikliği nedenleri çok çeşitli olabilmektedir. Konunun ayrıntısına girmeden önce, sorunun biraz daha ayrıntılı bir biçimde ele alınmasında yarar var. Eğer sorunun gerçek niteliğini belirleyemezsek bir çare bulma şansımız da olmaz. Öz güven kazanma ve öz güven eksikliği belirtileri ile ilgili hazırlamış olduğumuz bu yazımıza ile olarak öz güven eksikliğinin nedenleri ile başlayalım.
Belki yaşantımızla, belki güvenli olarak doğmamakla, belki de bu çekilmesi gereken bir çiledir. Bazılarımız böyle düşünebiliriz; ancak ben bunların doğru olduğuna inanmıyorum. Gelin birlikte bir deney yapalım. Rahat bir koltuğa oturun ve sizi en fazla güvensiz hissettiren durumu düşünün ve hayal gücünüzü kullanın; çaba harcayın, o durumu yaşadığınızı hayal edin. Şimdi düşünün “Kendimi nasıl hissediyorum?” Fiziksel olarak nasıl hissettiğinizi anlamaya çalışın. Nabzınız nasıl? Kendinizi rahatsız hissediyor, terliyor musunuz?
Öz güven kazanmak ve geliştirme tekniklerini öğrenmek için sayginnlp.com/ozguven-kazanma-ve-gelistirme-teknikleri/ yazımıza mutlaka göz atın.
Biraz hayal gücünüz varsa bu deney sırasında kendinizi çok iyi hissetmediğinizi fark edebilirsiniz. Yalnızca o zor durumda olduğunuzu hayal ederek gerçek fiziksel belirtileri yaşayabilirsiniz. Bu, olağan dışı bir şey değildir.
Öz güven, tam olarak ne anlatmak istediğimizi ifade etmeden bir zihin durumunu tarif etmek için kullandığımız sözcüktür. Kendinizi “özgüveni çok olmayan biri” olarak tanımladığınızda bu sizin kişiliğiniz ile ilgili bir tanımlama olacaktır. Ancak burada sözü edilen şey “pek çok durumda çok rahat olmayan bir kişi” dir. Yani bu, pek çok genel durumda hoş olmayan fiziksel hisler duyan biri olduğunuzu söylemekle aynı şeydir. Öz güven bir zihin durumu olabilir; ancak aynı zamanda fiziksel bir yanı da vardır. Kendi kendinize gün geçtikçe daha iyi olduğunuzu söylemenin kesinlikle bir işe yaramamasının nedeni de budur. Sorunu bütün yanlarıyla ele almak zorundasınız.
Özgüven sorununu açıklığa kavuşturmaya, düğümü çözmeye ve bizi kendimize güvensiz hissetmeye ve davranmaya sürükleyen durumları görmeye başladığınızı umuyorum. Eğer bizi zorlayan konumları anlayabilirsek, bu sorunu çözmek için gerçekten bir şey yapabiliriz.
Bunu kim bilebilir ki? İnsanlar neden böyledir? Bu sorunun yanıtı oldukça karışıktır. Buna koşulların birleşimi de denilebilir. Sonuçta herkesin yetiştirilme tarzı farklıdır.
Kimileri hoş deneyimler yaşarken, kimilerinin deneyimleri ise pek hoş değildir. Bazı insanlar iyimserdir, bazıları ise doğuştan karamsar. Vücudumuzun belli durumlarda belli hisler üretmek için fiziksel olarak belirli bir biçimde davranmayı (tepki göstermeyi), belli durumlardan korkmayı zamanla öğrenir. Bu konuyu daha sonra ayrıntısıyla ele alacağız.
Öz güven kazanmak, öz güven eksikliğini yenmek açısından son derece önemlidir. Özgüven kazanma teknikleri yazımızı okuyarak bu konuda daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Şurası kesindir ki, sorunları çözmek için çabalarken geçmişi enine boyuna düşünmenin bir anlamı yok. Geçmişte olan oldu, şimdi geçmişi unutup özgüven eksikliği sorunumuzun çözümüyle ilgilenmeye hemen başlamamız gerekiyor. Sadece geleceği düşünün, tekrar tekrar geçmişi deşmek gerçekten zararlı olabilir.
Konuya başka bir açıdan bakıldığında özgüven bolluğu ya da eksikliğinin yeteneğimizle ya da birey olarak değerimizle bir bağlantısı yoktur. Burada söz konusu olan kişiliğimizle ilgili bir şeydir ki, kendine güvenen sevimli ya da kendine güvenmeyen sevimli bir insan da olunabileceği gibi. Kendinize güvenin ya da güvenmeyin, hoş ya da kaba, yetenekli ya da yeteneksiz bir insan da olabilirsiniz. Özgüveni, yeteneklerden bağımsız bir şey olarak ele alabiliriz ki şimdi yapacağımız da bu.
Kendine yeteri kadar güvenmeyen bir kişinin sorunlarını basitleştirmeye çalışıyoruz; ancak konu başlangıçta olduğundan daha karmaşık bir hal almaya başlıyor. Kendine yeterince güvenmemenin fiziksel yanını gördük, şimdi de sorunu zihinsel açıdan değerlendireceğiz, kavrayış ile ilgili yanını ele alacağız. Özgüven eksikliğimiz olduğunun farkındayız, çoğu zaman da fazlasıyla farkındayız. Çalışma hayatı ve toplumsal durumlarla nasıl başa çıkacağız? Ve bu sorunun uzun vadedeki etkileri nedir?
Bütün bu konularla ilgilenip, hatta daha da fazlasını düşünmeliyiz. Hepimizin mutlu ve hayatından hoşnut olmaya hakkı var; ancak özgüven eksikliği yaşıyorsak bunu gerçekleştirmek daha zordur. Bu yalnızca bir şeyleri yapacak yetenekte olmamak değildir, bir şeyleri yapmaktan zevk almamak ve bu durumdan duyulan derin üzüntüdür. Hepimiz mutlu olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı isteriz. Özgüvenimizi yitirdiğimizde mutluluk etkeni hayatımızdan bir biçimde çıkar ve her şey iç karartıcı hale gelebilir.
O halde bu sorunla nasıl başa çıkacağız? Evet, daha önce yaptığımız gibi sorunu parçalarına ayırarak işe başlamalıyız. Adı özgüven eksikliği olarak konmuş bile olsa, tanımlanmamış, belirsiz, ve büyük bir sorunla uğraşmak yerine sorunun içine bakmalıyız. Sorun en zayıf halkasından çözülmesi gerekir ki öz eleştiri yapabilmeli ve kişiliğimizden kaynaklanan zorlukları analiz edebilmeliyiz. Bu konuda tamamen dürüst olmalı, mantıklı hedefler belirlemeliyiz.
Size yararlı araçlar önerebilirim; bir kalem ve kağıtla çok şey yapabilirsiniz. Düşüncelerinizi kağıda dökmek büyük bir yarar sağlayabilir. Bir biçimde kağıt üzerinde analiz edilen bir sorun daha kolay çözülebilir gibi görünür. Önünüze alıp inceleyebilirsiniz. Sorunu silebilir ya da içine küçük şeyler ekleyebilirsiniz. Hazırlığınızı yapabilir bazı şeyleri değerlendirmeye alabilirsiniz. İşte size yardımcı olabilecek birkaç başlık:
Şimdi biraz ilerleme kaydetmeye başladık sanırım. Yalnızca kabul etmek yerine sorununuz hakkında düşünmeye başladıysanız çözüm için bir adım attınız demektir. Ancak daha öğrenecek çok şey var. Öğrenmek zorunda olduğunuz şey yalnızca nelerin yapılması gerektiği değil, aynı zamanda kararlarınıza güvenmeyi ve her durumda kendinize güvenmeyi de. Bu kavrayış ve güven öz güvenin yolunu açar.
Evet, özgüven eksikliğiniz konusunda şimdi neler hissediyorsunuz? Bu konuda bir şeyler yapabilme olasılığı var mı? Önünüzde bir yol açıldı mı? Şimdi eskiden olduğunuzdan biraz daha iyimser değil misiniz? Öyle olduğunuzu umuyorum; çünkü önünüzde bir yol var ve sorununuzu kabul etmek ve bu sorunla ilgili gerçekten bir şeyler yapmak için her olanağa sahipsiniz. Ancak bu size bağlı. Çaba harcamak zorundasınız ve bu dünyadaki kendimizle ilgili her şey çaba harcamaya değer. En önemli şey ilk adimi atmak ve sonra da küçük adımlarla ilerlemektir. Şimdi kendi özel durumunuzla ilgili birkaç not yazarak işe başlayın, daha sonra devam edebiliriz.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…