İçe dönük olumlu konuşmaların ve olumlu düşünmenin önemi stresin her geçen gün arttığı günümüz dünyasında her geçen gün daha çok önem kazanmaktadır. İnsan beyninin çalışma prensiplerine baktığımızda zihnimizi daha doğru kullanabilmek için olumlu içe dönük konuşmalar yapmamız gerektiğini biliyoruz. Olumlu düşünmenin önemini anlayabilmek için ilk olarak “Beyin nasıl çalışır?” sorusuna cevap vermemiz gerekir.
İnsanlık tarihi boyunca hep merak konusu olan, “insan beyni nasıl çalışır?” sorusunun cevabı, asrımız bilim adamlar tarafından bulunmuştur, Artık insanın yönetim merkezi olan beynin, bir kullanma kılavuzu olduğunu biliyoruz.
Bu kılavuzda, insan beyninin resimlerle çalıştığı bilgisi yer almaktadır. Beyin, “Bana gerçekleştirmek istediğin resmi göster. Ben o resmi gerçekleştireyim. Bana sözcükleri, planı ve istediğin sonuçlan yükle. Senin için ne yapmamı istiyorsan onu yapacağım” demektedir. Sözcüklerle canlandırdığımız, üzerinde düşündüğümüz resimleri gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
Bireyin eylemleri, beyninde oluşan fotoğrafa göre şekillenir. Duygu ve düşüncelere hayat veren sözcükler, fotoğrafın içeriğini belirler. Bireyin beynindeki hayata ilişkin fotoğraf, “vizyon” kelimesiyle ifade edilmektedir.
İnsan beyni, gerçekle hayal olanı ayırt edemez. Beyni, elde etmek istenilen sonuçlara göre programlamak mümkündür. Siz ona ne söylerseniz, hangi resmi gerçekleştirmesini isterseniz o yönde çalışır. Yani ne olduğunuzu ve ne olabileceğinizi düşünüyorsanız, o kişi olursunuz.
Düşüncelerimiz, duygularımız, kelimelerimiz bizim yaşam biçimimizi, başarılı ya da başarısız olmamızı belirler. Her şey kendimizle yaptığımız uzun konuşmalar neticesinde gerçekleşir. Söylediklerimize inanıp inanmamamız arasında fark yoktur. Beynimiz sadece en çok söylediğimiz şeye inanır. Ona ne söylersek yapacaktır. Eğer kendimize cesaret verici sözcükleri kullanırsak cesaret, karamsarlık aşılayan sözcükleri kullanırsak karamsar oluruz. Yaşadığımız duygu, kendimizle olan içe dönük konuşmalarımızın eseridir.
Her insanın içinde uyuyan bir dev vardır. Doğru sözcükleri kullanarak, bu devi uyandırabiliriz. Bunu ancak kendimi yaparız. Ne duymak, ne olmak istiyorsak kendimize onu söylemeliyiz. Bu daha büyük bir etki yapar.
İçimizdeki uyuyan devi, her gün doğru bir şekilde besleyerek uyandırmalıyız. İçimizdeki devi korkularımızı yenecek endişelerimizi yok edecek, bizi zaferlere taşıyan bir parçamız olacaktır. Onu özgür bırakın. Haydi, kendinize bir ikramda bulunun, onu uyandırın. İçe dönük konuşmayı kullanarak, içinizdeki mükemmelliği dışarı çıkarın.
Zihninizi daha doğru programlayarak, olumlu düşünme alışkanlığı kazanmak ve için NLP eğitimleri fayda sağlayabilir. Siz de NLP tekniklerini öğrenerek zihninizi daha doğru progrmlayabilir ve içe dönük olumlu konuşmaların gücünden faydalanabilrsiniz.
Değiştirmek veya başarılı olmak istediğiniz şeyler arasında duran duvarı yıkın. Olmak istediğiniz yere sizi getirecek inancı, duyguyu ve eylemi kendinizde oluşturun. Biz farkında olsak da, olmasak da sürekli iç konuşmalar yaparız. Bir şeyin sorun olup olmamasını bakış açımız belirler. Bakış açımızı olumsuzluklara odaklamaktan kurtarmalıyız. Böylece günü bir kayıp olarak değil, yeni bir zafer kazanmış olarak işaretleyeceğiz.
Biz, “en çok düşündüğümüz şey” oluruz. Herhangi bir şeydeki başarı ya da başarısızlığımız, zihinsel programımıza bağlı olacaktır. Yani kendimizle konuşurken ne söylediğimize.. Beyninize doğru sözcükleri yükleyin. İçe dönük konuşmayı kullanarak, eski olumsuz programları silin. Yerine bilinçli, olumlu yeni programlar yükleyin.
İçe dönük konuşma ile kendi motivasyonumuzu arttırabiliriz. Kendi kendimize öğrenen ve başaran insanlar olmayı öğrenebiliriz. İçe dönük konuşmanın içeriğine inanıp inanmamaya takılmayın. Sadece olmasını istediğiniz şeyler hakkında olumlu konuşun. İçe dönük konuşmanızı yapın. Kendimizi motive etmek için, dışarıdaki herhangi birine güvenmek yerine, her zaman kendimize güvenmenin ne kadar doğru olacağını bir düşünün.
Kendimizle konuşurken doğru sözcükleri kullanırsak, ihtiyacımız olan motivasyonu her an sağlayabiliriz. Birçok spor kurumu, içe dönük konuşmayı kullanarak, sporcularının performanslarını artırıyor. Bizde bu uygulamayı yaparak, performansımızın artmasını sağlayabiliriz.
Kendinizle yapmış olduğunuz iç konuşmalar hayat bulur. Kendi yönetimimizi elimize almış oluruz. Kişisel tercihlerine göre yaşayan bir insan oluruz. Ne kadar çok kullanırsak, o kadar çok faydasını görürüz.
Bilinçaltımıza doğru emirleri verirsek, doğru sonuçlan ve doğru çözümleri elde ederiz. Kendimiz için en iyiyi umut eder ve en iyiyi söylersek, en iyiyi elde etme şansını yakalarız.
Mutlu olmak istiyorsanız, insanlarla iyi geçinmek istiyorsanız, başarmak istiyorsanız kendinizle konuşun; doğru kelimelerle ve sıkça. Programlama inançları, inançlar tutumları, tutumlar duyguları, duygular davranışları, davranışlar da sonuçlan doğurur. Sonuçları değiştirmek istiyorsanız programınızı değiştirin.
Yani başarı ve başarısızlığımız beş adımda gerçekleşmektedir.
Başarı ve başarısızlığı getiren zihinsel adımlar;
Düşündüğünüz şeyler; beyne, zihinsel kontrol merkezinizdeki önemli anahtarları açmasını ya da kapamasını emreden elektriksel dürtülerdir. Bilinçaltımız, hayal ettiğimiz şeyleri, dünyada gerçekleştirme gibi bir alışkanlığa sahiptir.
Birinci seviye tamamıyla, ikinci seviye kısmen kişinin zararına çalışır. Üçüncü seviyeden itibaren içe dönük konuşma, kişinin yararına çalışmaya başlar. İçe dönük konuşma metinleri hazırlayarak ve de onları sık sık tekrarlayarak, iç konuşmalarımızı yararımıza olacak şekilde düzenleyebiliriz. İçe dönük konuşma metni hazırlarken, dikkat edilmesi gereken ilkeler vardır.
Düşüncelerinizin şekli, yaşam tarzınızı belirler. Olumlu olmak, zihninizi olumsuz düşüncelerle doldurmak yerine, olayların iyi tarafını görmektir. Endişeli, mutsuz olmak yerine, sakin ve mutlu olmayı tercih etmektir.
Bilinçaltı zihnimizin yönlendirme yeteneğini olumlu yönde kullanmaya, olumlu düşünme denir. Olumlu düşünme, kişinin kendisiyle barışık olması, çevresindeki insanları sevmesi ve onlarla ilgilenmesidir.
Olumlu düşünme, olumlu inançtan doğar ve beslenir. Olumlu düşünce, her zaman ve her şartta bilinçli olarak, olayların güzel tarafını görmektir. Zihni, endişelere, korkulara teslim etmemek; her zaman ve her şartta bir çıkış yolu olacağına inanmak ve onu aramaktır.
Zihnimiz ile bedenimiz iki ayrı parça değildir. İkisi bir bütündür. Zihniniz ne durumdaysa bedeniniz de, o durumda olacaktır. Beynin neyi görürse bedenin onu yapar. Bilinçaltı zihin, gerçekle hayal olanı ayıramaz.
Olumlu yaşamanın temel gücü inanmaktır. İnanç, kişiyi kuşkunun olumsuz etkilerinden korur. Her şey geçer. İnsan isterse her şey daha iyi olabilir. Gülümserseniz kendinizi iyi, kaşlarınızı çatarsanız kendinizi kötü hissedersiniz. Her güçlüğün muhakkak kolay bir tarafı vardır. Bulutlar ne kadar sık ve siyah olursa olsun, onların arkasında daima parlayan bir güneş vardır.
Mağduru oynamayın. Küçük Emrah tavırlarını takınmaktan vazgeçin. “Hata yapacağım ve başkaları bunu görecek” komedisini oynamayın. Zorluklarla karşılaşınca paniğe kapılmayın. Heyecan ve korkularınızı kontrol altına alın.
Güçlükleri yenmek için plan yapın. Güçlüklerin bir listesini yapın. Güçlükleri yenmek için, sahip olduğunuz imkanları listeleyin. Bu olanakları zihninizde canlandırın. Güçlüklerle karşılaştığınızda, bu güçlükleri aşmanızı sağlayacak olanaklarınızı düşünün.
Coşkulu olmak istiyorsanız, sahip olduğunuz olumlu şeylerin bir listesini çıkarın. Sonra istediğiniz duruma ulaşmış gibi davranın.
Olumsuz düşünceler performans düşüklüğüne sebep olur. Olumlu düşünceleri oluştururken: “Olumsuz cümle yapılarından kaçının. Şimdiki zamanı kullanın. Yeni olumlu düşüncelerinizi sürekli tekrarlayın. Hemen başlayın.”
Olumsuz tutumun etkileri:
1. Kritik karar anlarında, olumsuz bulutlanın oluşmasına neden olur.
2. Olumsuz düşünmek bulaşıcıdır.
3. Olumsuz düşünme, her şeyi bakış açısının dışına atar.
4. Umudu söndürür.
5. Potansiyelinizi sınırlar.
6. Yaşamdan zevk almanızı engeller.
Olumsuz duyguları, düşünce ve resimleri çağrıştıran cümleler kurmayın. “Başarısız olmayacağım” demeyin. “Başarıyorum, başarmak için gerekli güce sahibim” deyin. istemediklerinizi değil, istediklerinizi düşünün, söyleyin.
Olumsuz düşüncelere odaklandığınızda, başarmak için size gerekli olan enerjiyi boşa harcarsınız. Olumsuz düşünceler zihninizde boy gösterdiğinde, hemen “Dur!” diyerek onları durdurun ve yerine olumlu düşüncelerinizi yerleştirin. Olumlu canlandırmalar yapın.
Amaçlarınıza ulaşabilmeniz için, zihninizi amaçlarınıza yardım edecek şekilde düzenlemelisiniz. Amaçlarınıza ancak sahip olduğunuz kaynakları kullanarak ulaşabilirsiniz. Bu nedenle olumsuzluklara, kusur ve eksikliklere değil; yetenek, beceri ve başarılarınıza odaklanmalısınız. Problemlere takılıp kalmak yerine, çözüm aramayı tercih etmelisiniz. Güvensizliğinizi ve kuşkularınızı değil, güveninizi ve inançlarınızı beslemelisiniz.
Yaptığınız işte ne kadar çok güçlük varsa, sizde o kadar çok olumlu olmalısınız. Moraliniz bozuk olduğunda, öncelikle moralinizin neden bozulduğunun farkında olmalısınız Somut bir şekilde problemi tanımlamalısınız. Sonrada olumlu güçlerinizi harekete geçirmelisiniz.
“Ama” vurgusu olumlu düşüncenin anahtarıdır. Bir güçlük yaşadığınızda; “Benim şu problemim var.” diyerek probleminizi tanımlayın. Sonrada “ama” diyerek, problemin çözümüne katkı sağlayacak kaynaklarınızı sıralayın. Başarıya olan inancınızı ve kararlılığınızı dile getirin.
Zayıf düşünceleri bir kenara bırakın. Olumlu ve iyi olan düşüncelere odaklanın.
Bunu başardığınızda, olumlu sonuçlar ardı sıra gelecektir. Kendinizi alışkanlıklarınızın kurbanı olarak görmeyin. En iyi performansınızı sergilediğinizde, zirvede olduğunuzda neler hissedeceğinizi, nasıl görüneceğinizi ve nasıl davranacağınızı zihninizde canlandırın.
Sözcüklerin etkileri çok güçlüdür. “Söz kimliktir” deyimi bu durumu ifade etmektedir. Zihninizden olumsuz sözcükleri atın. Zihninizi umut sözcükleriyle, cesaret sözcükleriyle doldurun. Zihninizde hangi sözcükler varsa, siz o kişi olursunuz.
Günde yirmi defa; “Ben göründüğümden daha fazlasıyım, amacımı gerçekleştirecek güce sahibim” cümlelerini tekrarlayın. Sessiz ve sakin bir yerde oturun. Gözlerinizi kapatın. Sonrada bu cümleleri defalarca tekrarlayın. Bunu yaparken kendinizi disiplinli, kontrollü ve güçlü biri olarak hayal edin.
Asla düşüncelerinizin ötesine geçemezsiniz. Hayallerinizi beslemiyorsanız, engelleri beslersiniz. Ne kadar yükseğe sıçrayacağınızı, ne kadar iyi çalıştığınızdan daha ziyade, ne kadar iyi düşündüğünüz belirleyecektir.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…