Okuma Türleri ve Öğrenme Arasındaki İlişki
Öğrenmenin en belirgin ve hızlı araçlarından birisi okumadır, Etkili bir okuma, okunan metnin özelliğine göre, çeşitli okuma tekniklerinin yakından tanınıp uygulanmasını gerektirir. Bu yazımızda öğrenme ve okuma etkinliği arasındaki ilişkiler ve okuma türleri konuları üzerinde duracağız.
Öğrenme Yöntemi Olarak Okuma
Okuma, öğrenmede başlıca araçlardan biridir. Okuma bireyin bilgi düzeyini arttırır. Ona yeni düşünce olanakları yaratarak, genel kültürünü geliştirmesini sağlar. Çok genel bir anlamda, denilebilir ki, okuma; bir konuyu öğrenmek için, “yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlama ya da aynı zamanda seslere çevirme” işidir.
Okuma teknikleri ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak ve kendinizi hızlı okuma teknikleri konusunda geliştirmek istiyorsanız hızlı kitap okuma teknikleri yazımıza mutlaka göz atın.
İster öğrenci ve isterse yetişkin olsun, bugün herkes dünden daha çok okumak zorundadır. Öğrencilikte yüksek bir okul başarısı, yetişkinlikte de iyi bir iş sahibi olmak ve bu işte yükselebilmek, her zaman olduğundan daha çok okumayı gerektirmektedir.
Sistemli bilginin hemen tümüyle yazılı olması, bu bilgiye ulaşmak için okumayı gerekli kılmaktadır. Bu nedenle gazete, dergi, broşür, rapor, kitap, vb. çeşitli yayın ve yazıları sürekli olarak izlemek artık bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Etkili Okuma Nedir?
Anlayarak okuma, her şeyden önce, istekli ve ilgili olmayı gerektirir. Ancak, bu yeterli değildir; okuma tekniklerinin de bilinmesi gerekir. Çoğu kişi etkili okumanın nasıl olması gerektiğini bilmez. Okurken dudak kıpırdatmak, başı sağa sola oynatmak, okuma sırasında başka şey düşünmek, okunan metni parmakla izlemek, parlak ışık altında okumak, vb. nedenler etkili okumanın gücünü azaltmaktadır.
Okuma türlerini öğrenmek önemlidir ancak etkili bir öğrenme için verimli okuma tekniklerine hakim olmanız çok daha faydalı olacaktır. Verimli okuma tekniklerini öğrenmek isterseniz sayginnlp.com/verimli-okuma-teknikleri/ yazımıza mutlaka göz atın.
Okulda öğrenme, dinleme kadar; büyük ölçüde, okumaya dayanır. Çünkü, okul yaşamında öğrenilecek gereçler çoğunlukla yazılı metinlerden oluşurlar. Bu yüzden okuma yeteneği düşük olan öğrencilerin derslerinde başarılı olmaları çok zordur. Oysa gerçekte doğru ve anlamlı okuma, kolayca küçük bir çaba ile herkesin kazanabileceği bir alışkanlıktır.
Okumada verimi artırmak demek, “okunan yazılardan isteneni ya da gereksinileni olabildiğince kısa bir zaman ve enerji harcayarak elde etmek” demektir. Bu nedenle, etkili okuma tekniklerini bilmek, kişiye okuduğunu anlama ve okuma araçlarını seçme yeteneği kazandırır; anlatım gücünü ve sözcük dağarcığını geliştirir; zamandan ve harcanacak enerjiden arttırım yapma olanağı sağlar.
Bunun için “nasıl”, “ne zaman” ve “neyin” okunması gerektiğini bilmek gerekir. Öğrendiklerimizin çoğu okuma yoluyla olur. Çünkü okuma bir işlem olarak, görme ve işitme hareketi, algılama ve zihnin kavrama çabasından oluşan bütüncül bir süreçtir. Verimsiz bir okuma, okunan metnin yeterince anlaşılamaması ve gereksiz zaman yitirmektir.
Okuma, başlıca, sesli ve sessiz okuma olmak üzere iki türe ayrılır.
Okuma Türleri
Sesli Okuma Nedir?
Sesli okuma, başkalarının dinleyerek öğrenmeleri için yapılan okumadır. O nedenle bu okumada en önemli öge, okumanın dinleyicilerin anlayabileceği bir ton ve akıcılıkta olmasıdır.
Sesli okuma, anlamın “doğru aktarılmasın” gerektirir. Onun için sesli okuma dikkat ister. Bu da; sözcüklerin hatasız, doğru ve doğal biçimiyle söylenmesini; sesin uyumlu olmasını, konuşur gibi okumayı ve okunan metnin okuyucu tarafından anlaşılır olmasını zorunlu kılar. “Konuşur gibi okuma” önemlidir. İyi bir sesli okumada, söz gelişi gözleri kapalı olan dinleyicilerin, okuyucunun, okumadan çok onun konuştuğunu söyleyebilmeleri gerekir.
Bu özellik sesli okumanın, konuşma doğallığına yaklaştırılmasıdır. Konusu bilinen metinler bilinmeyenlerden daha hatasız ve konuşmaya yakın okunabilirler.
Sesli Okumanın Püf Noktaları Nelerdir?
Başarılı bir sesli okuma için:
- Metnin tümce yapısına,
- Anlatım özelliğine,
- Yazım kurallarına,
- Sözcüklerin şiveye uygun söylenmesine,
- Birbirinden ayrı sesleri aynı ses olarak söylememeye,
- Her sözcüğün sesini sonradan gelen sözcüğün sesine karıştırmadan, tek tek, net, açık ve aşıntısız söylemeye,
- Hızlı okumadan kaçınmaya,
- Sesi metindeki ana düşünce ya da olayların özelliklerine göre ayarlayarak, anlamı dinleyenlere sezdirmeye dikkat edilmelidir. Buna göre sesli okumanın en can alıcı yanı söyleyiş biçimi üzerinde toplanmaktadır.
Sesli Okumanın Aşamaları Nelerdir?
Sesli bir okuma eyleminde genellikle altı tür işlemden söz edilmektedir.
- Gözün görme sınırı içerisindeki sözcüklerin gözün ağ tabakası üzerine yansıması,
- Sinirlerin bu yansımaları beyne iletmesi,
- Beyinde bu sinir akımına anlam veren çağrışımların uyarılması,
- Sinir akımının beyinden devimsel dil merkezine iletilmesi,
- Sinir akımlarının devimsel dil merkezinden dil, dudak, kulak gibi organlara ve ses oluşturan boğaz ve ağız kaslarına geçmesi,
- Dil kaslarının çalışmaya başlaması ve sözcüklerin söylenmesi (konuşma).
Sesli okumada ses tonunun gereğinden fazla yüksek ya da alçak olması, anlamayı azaltır. Bağırarak okuma dinleyicilerin kulağını tırmalayarak, alçak sesli okuma ise (anlama yanında, duymak için de dikkat harcamaları nedeniyle) duymalarını engelleyerek, dinleyicilerin anlamalarını güçleştirir. Bunun için ses tonunun okuma ortamına göre düzenlenebilmesi gerekir.
Eğer daha hızlı ve verimli okuma konusunda kendinizi geliştirmek istiyorsanız hızlı okuma ve anlama için ip uçları yazımızı incelemenizi öneriyoruz.
Sessiz (İçten Okuma) Nedir?
Sessiz okuma, anlamak amacıyla en çok uygulanan okuma türüdür. Bulgular, sessiz okumada gözün, okuma sırasında harfleri teker teker değil; sözcükleri genel biçimleriyle, hatta satırın büyükçe bir kısmını bir anda gördüğünü ortaya koymaktadır. Okuma, göz ile metin arasındaki ilişkinin bir sonucu olarak belirir. Bu ilişkinin niteliği son derece önemlidir.
Göz, bir yazıyı okurken satır üzerinde kayarak ilerlemez; bir biri arkasına sıçramalar yaparak, satırın belli bir parçasının görür; her sıçramanın ardından bir duraklama yapar, sonra yeni bir durum alarak satırın diğer bir parçasına geçer. Asıl okuma, bu sıçramalardan sonra, gözün belli bir noktaya dikildiği duraklama sırasında olur. İyi bir okuyucuda satırın bir sıçramada kavranan bölümü zayıf okuyuculara göre daha uzun ve bunun için de duraklamalar daha azdır. Göz okurken sözcüklere ne kadar alışıksa bir sıçramada kavradığı alan da o kadar geniş olur. Sözcük klişeleri ve bunların anlamına alışık olmadığı zaman göz, satır üzerinde ritmini bozan bir takım gerileme hareketleri yapar. Gerileme hareketleri, çabuk okumayı ve okunanı çabuk anlamayı güçleştirir.
Sesli okumada satırın gözle kavranan parçası, seslendirilen kısmından daha uzundur. Bu göz-ses uzaklığı, zayıf okuyucularda kısa, iyi okuyucularda daha uzundur. Hatta okumaya yeni başlayanlarda böyle bir uzaklık yoktur. Bütün bunlar, gözün okuma sırasında harfleri teker teker değil, sözcükleri genel şekilleriyle, hatta satırın büyükçe bir parçasını bir anda kavradığını ortaya koymaktadır.
Sessiz okuma; göz atma, çabuk okuma, düzgülü okuma ve ağır okuma olmak üzere dört grupta incelenebilir.
Daha etkili bir okuma yöntemi için hızlı okuma eğitimi almak işinize yarayacaktır. Eğer siz de anlayarak hızlı okuma kursu alarak daha hızlı ve verimli bir okuyucu olmak isterseniz sayginnlp.com/hizli-okuma-egitimi/ içeriğimize göz atabilirsiniz.
Sessiz Okuma Teknikleri Nelerdir?
Göz Atma (Göz Gezdirme) Tekniği
Göz atma, en hızlı okuma yöntemidir. Buna “göz gezdirme” de denir. Bu yöntem gerçek bir okumadan çok; bir konu, sözcük, vb. bir şeyin metin içerisinde çabucak aranmasında; yazarın konuyu planlayışını anlamak için; kitabın okuma amacı için işe yararlığını saptamada ve daha önce öğrenilenlerin anımsanmasında kullanılır.
Göz atmada dikkat belli bir noktaya çevrilmiştir. Bu tip okuma kısa bir zaman aralığını kapsar. Burada dikkati, kitaptaki konu dişi resimlere, bilgilere vermemek, asıl aranılandan başka konulara dalmamak iyi bir okuyucu için zorunlu gereklerdir.
Çabuk Okuma Tekniği
Çabuk okuma, birey açısından öğrenilmesi ikinci derecede önemli olan konular (kimi gazete ve dergi haberleri, vb.) girer. Bu tip okuma fazla dikkat gerektirmez.
Çabuk okuma; ayrıntıya girmeden ana düşünceyi çıkarmak, bilinen bir soruna yanıt bulmak, bilinen bir konuyu yeni düşüncelerle geliştirmek ya da belleği tazelemek için uygulanır.
Düzgülü Okuma Tekniği
“Normal okuma” da denilen düzgülü okuma, gerçekte, “yargılama ve değerlendirme yaparak” okuma biçimidir. Bu okuma biçimi çoğunlukla ders çalışırken uygulanır. Düzgülü okuma, göz atma ve çabuk okumadan daha yavaştır. Okumayla birlikte özet, not alma, çizelge inceleme, vb. yapılabilir.
Düzgülü okuma dikkatin toplanmış olmasını gerekli kılar. Bir konunun ayrıntılarıyla anlaşılması için, ana çerçeveyi çizerken, ödev hazırlığı sırasında bilgi toplarken, bu okuma yöntemi uygulanır.
Ağır Okuma
Ağır okumanın bir başka adı da “yavaş okuma” dır. Bu, her sözcüğün anlamı üzerinde ayrı ayrı durarak yapılan bir okuma türüdür. Ağır okuma, en yavaş ve yinelemeli olan okumadır.
Konu ya da yazım biçimi açısından çok ağır ve çok yabancı olunan alışılmamış bir konu (bu bir roman için de geçerli olabilir) okunurken; değerlendirme ve eleştiri için ve bir sorunun çözümünde gerekli yöntemi bulmak üzere, ağır okuma yöntemi uygulanır.