Günümüzde güçlü bir dikkat ve konsantrasyon yeteneği giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Çünkü; yaptıkları işe veya çalıştıkları konuya gerçekten iyi konsantre olabilenler, daha kısa zamanda, daha çok konuyu, daha etkili bir biçimde öğrenebilmekte ya da sorunu çözebilmektedirler. Dikkat ve konsantrasyon yeteneği, başarıya ulaşmak isteyen herkesin asla vazgeçemeyeceği bir özelliktir.
Bir hedefe yönelik bilinçli ve yoğun algıya dikkat denir.
Bir konuya zihinsel olarak belli bir süre odaklanabilmektir. Diğer bir deyişle konsantrasyon, Herhangi bir işi yaparken, o işe kendini tamamen verebilme ve bunu iş bitimine kadar sürdürebilme yeteneğidir.
Etkili ve verimli bir çalışma ve öğrenmenin ön koşullarından biri de uyanıklık, dikkat ve konsantrasyondur. Hatta William Mahheus; “Başarının ilk kuralı konsantrasyondur. Bütün enerjiyi bir noktaya yönlendirip etrafa bakmadan o noktaya kilitlenmek gerekir.” derken konsantrasyonu başarının ilk şartı olarak görmektedir.
Gelmiş geçmiş tüm zamanların en büyük dahilerinden olan Leonardo da Vinci’nin göz kamaştıran başarıları ve becerilerinin temel nedeni o an yaptığı işe tümüyle konsantre olabilmesiydi. Ezber yeteneğini de herkesi şaşırtacak derece geliştirmiş olan Da Vinci: “Öğrendiklerimizi niçin belleğimizde tutamıyoruz?” sorusuna şöyle cevap veriyor: “Ortalama bir insan görmeden bakmakta, duymadan dinlemekte, hissetmeden dokunmakta, tat almadan yemekte, fiziki bilince ulaşmadan hareket etmekte, koku alma bilincine ulaşmadan nefes almakta ve düşünmeden konuşmaktadır.” Böyle bir “duyusal körlükte” belleğin evrenle ilişkisi kesilir.
Derslerinize odaklanmakta zorluk yaşıyorsanız dikkat ve konsantrasyon eğitimi çalışmaları sizin için fayda sağlayabilir. İsterseniz hemen iletişime geçebilir ve ders başarısını arttırmak için daha iyi konsantre olmak adına uzmanlarımızdan bilgi alabilirsiniz.
Verimli bir öğrenmenin ancak beş duyunun çok iyi kullanılmasıyla mümkün olabileceğini tespit etmiş olan Leonardo da Vinci, duyularını çok iyi kullanıyordu. Onunla ilgili şunlar söylenirdi; “O yaptığı iş ne olursa olsun bütün duygularını ve duyularını o işe odaklıyordu. Resim yaparken o kadar yoğunlaşırdı ki; adeta resmin dışında hiçbir şeyi görmez, duymaz ve hissetmezdi. Kitap okurken gözlerini olabildiği kadar açar, zihnindeki bütün hayalleri durdurur ve beynini tümüyle okuduğu yazıya odaklardı. Müzik dinleyeceği zaman da müziğin verdiği zevki iliklerine kadar hissederdi.”
Leonardo da Vinci’nin göz kamaştıran başarı ve becerilerinin temel nedeni, o an yaptığı işe bütünüyle konsantre olabilmesiydi. Çünkü başarının ilk kuralı konsantrasyondur. Her insan büyük bir iç potansiyele sahiptir. Ancak herkes bu potansiyelden konsantre olabildiği ölçüde yararlanabilir. Beyni tek bir konuya yoğunlaştırmak beyin gücünün açığa çıkmasını sağlar. Beyninizi bir şeye tam olarak konsantre edebildiğiniz anda bilinç ve bilinçaltının gücü birleşir ve hedefe yönelir.
İlgi neredeyse enerji oraya akar. Konsantrasyon ilginin dolayısıyla enerjinin tek bir noktaya odaklanmasıyla sağlanır. Fransa’nın eski başbakanlarından Clemencau “Saçımı tararken yalnız saçımı düşünürüm.” der.
Ders çalışırken çabuk sıkılmak, dinlerken ve okurken farkında olmadan hayal kurmak, çalışılan yerleri yeri geldiğinde hatırlayamamak, dikkatsizlik sebebiyle hata yapmak, aldığımız kişisel kararları uygulayamamak, büyük ölçüde dikkat yetersizliği ve yeterince konsantre olamamaktan kaynaklanır.
Biz bilgiyle hiç ilgilenmiyoruz. Biz gerçek deneyimlerle ilgileniyoruz. Yaşanıp deneyim olmadığı sürece hiçbir bilgi bilgi değildir.
“…. Artık hissedebiliyorum. Artık gerçek benim için bir kavram değil, bir yaşam. Bir felsefe olmayacak, daha çok bir deneyim olacak… varoluşçu bir deneyim.”
Gözlerini kapa. Sonra iki gözünü iki kaşın arasına odakla. Gözlerini kapa bırak iki gözün ortaya kalsın ve noktayı hisset. Noktaya yaklaştığında aniden gözlerin sabitlenir. Onları hareket ettirmek güç olduğunda doğru noktayı yakaladığını anlarsın.
Düşüncelerinin geçidine tanık olacaksın. Tıpkı bir sinema ekranı gibidir: Düşünceler geçip durmaktadır ve sen tanıksındır.
Tanık olmayı başarabiliyorsan üçüncü göze odaklanmışsındır.
Üçüncü göze odaklandığın zaman aniden nefesin özünü gözleyebilirsin… Nefesi değil, nefesin özünü, pranayı. Ve nefesin özünü, pranayı gözleyebiliyorsan, sıçrayışın, aşmanın olduğu noktadasın.
Dikkatin üçüncü gözdeyse sırf hayal gücü bile olguyu yaratmaya yeterlidir.
Gücün olduğu yerde tehlike de vardır ve zihin saf değilse bir güç elde ettiğin zaman saf olmayan düşünceler hemen o göze hâkim olur.
Hayal gücü gerçektir.
Senin merkezin üçüncü göz olursa sen ne düşlersen düşle, o da gerçek olur.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…