NLP’nin Temel Varsayımları ve NLP İlkeleri
NLP (Neuro Linguistic Programming) bireysel mükemmelliğe ve başarıya ulaşmak adına etkinliği kanıtlanmış teknikler bütünüdür. NLP teknikleri etkinliği kanıtlanmış belirli varsayımlara dayanmaktadır. Bütün NLP Uygulamaları ve teknikleri bu ön varsayımlara dayanır. Şimdi bunlardan en önemli 10 NLP varsayımı ve bunların ne anlama geldiğini tek tek öğrenelim:
NLP’nin Varsayımları Nelerdir?
Harita, bölgenin kendisi değildir.
NLP varsayımları arasında en çok üzerinde durulan varsayımlardan birisidir. Zihnimizdeki dünya haritalarımız dünyanın kendisi değildir. Doğrudan dünyaya tepki vermek yerine, haritalarımıza tepki veririz. Zihinsel haritaları, özellikle de duyguları ve yorumlamaları güncelleştirmek, dünyayı değiştirmekten çok daha kolaydır.
Her deneyimin bir yapısı vardır.
Diğer önemli NLP varsayımlarından birisi de budur. Düşüncelerimizin ve anılarımızın kendilerine özgü kalıplar vardır. Bu kalıbı ya da yapıyı değiştirdiğimizde, deneyimimiz kendiliğinden değişecektir. Hoş olmayan anılar nötrleştirebilir ve işimize yarayan anıları zenginleştirebiliriz.
Eğer bir insan bir şeyi yapabiliyorsa, bu benim için de mümkündür:
Başarılı bir insanın zihin haritasını öğrenip kullanabiliriz. Çok sayıda insan gidip denemeden bazı şeylerin imkânsız olduğunu düşünüyor. Her şey mümkünmüş gibi davranın. Fiziksel ya da çevresel bir sınır olduğunda, deneyimler dünyası sizi haberdar edecekti. Başarıya ulaşma konusunda en çok kullanılan NLP varsayımı budur.
Zihin ve beden aynı sistemin parçalarıdır.
Düşüncelerimiz kaslarımızın gerilimine, nefes alış-verişimizi, duygularımız ve daha birçok şeyi anında etkiler. Ve bunlar da aynı şekilde düşüncelerimizi. Bunlar da aynı şekilde düşüncelerimizi etkiler. Birini değiştirmeyi öğrendiğimizde, diğerini de değiştirmeyi öğrenmişiz demektir. Ruh halimizi kontrol edebilmek amacıyla bilmemiz gereken en temel NLP varsayımları arasında bulunmaktadır.
İnsanlar ihtiyaç duydukları kaynaklara zaten sahiptirler.
Zihinsel görüntüler, iç sesler, duygulanımlar ve hisler zihinsel ve fiziksel kaynaklarımızın temel yapı taşlarıdır. Onları istediğimiz herhangi bir düşünceyi, duyguyu ya da beceriyi oluşturmakta kullanabilir, sonra da bu düşünce, duygu ve becerileri hayatımızda en çok ihtiyaç duyduğumuz veya istediğimiz yerlere yerleştirebiliriz.
İletişim kurmamak imkansızdır.
Her zaman iletişim kuruyoruz, en azından sözsüz olarak. Kelimeler genellikle en az önemli kısımdır. Bir iç çekiş, bir gülümseyiş, bir bakış… bunların hepsi birer iletişimdir. Düşüncelerimiz ve iç diyaloglarımız bile öyledir. Bunlar başkalarına gözlerimiz, ses tonumuz, vücudumuzun duruşu ve hareketleri aracılığıyla aktarırlar. NLP varsayımları iletişim becerilerini geliştirebilmek adına bize seçenekler sunar.
İletişimin anlamı, aldığınız cevap kadardır.
Diğer insanlar söylediklerinizi ve yaptıklarınızı kendi zihin haritaları aracılığıyla algılar. Birisi söylediğimizden başka bir anlam çıkarırsa, bu bizim için iletişimin anlamının ne algılanıyorsa o olduğunu fark etmemiz için bir fırsattır. İletişimimizin nasıl algılandığını fark etmek, kendimizi bir daha ki sefere daha net ifade etmek için ayarlama fırsatı verir.
Her davranışın altında olumlu bir niyet yatar.
Her acı verici, zararlı ve hatta düşüncesiz davranış, ilk ortaya çıktığı durum çerçevesinde olumlu bir amaca hizmet eder. Saygı görmek için bağırmak… Tehlikeyi uzaklaştırmak için yumruklamak… Güvende hissetmek için saklanmak… Bu eylemlere göz yummak ya da lanet okumak yerine, onları kişinin olumlu niyetinden ayırabiliriz. Böylece aynı niyete ulaşmak için yeni ve daha olumlu seçenekler oluşturabiliriz. Temel NLP varsayımları arasında insanları ön yargısız olarak değerlendirmek için bilmemiz gereken varsayım budur.
İnsanlar her zaman seçenekler arasından en iyisini tercih ederler.
Her birimizin kendine özgü bir kişisel tarihi vardır. Onlardan ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı, neye değer vereceğimizi ve nasıl değer vereceğimizi, ne öğreneceğimizi ve nasıl öğreneceğimizi öğrendik. Bütün seçimlerimizi bunların bize sunduklarının içinden yapmak zorundayız, ta ki aralarına daha yeni ve iyi seçenekler ekleninceye kadar.
Eğer yaptığın şey işe yaramıyorsa, başka bir şey yap.
Herhangi bir şey yap. Eğer her zaman yaptığınız şeyi yaparsanız, her zaman aldığınız sonucu alırsınız. Eğer yeni bir sonuç almak istiyorsanız, yeni bir şey yapın; özellikle de bu kadar çok alternatif varken. İnsanlar yeni şeyler öğrenirken, bunları önceden bildikleri kalıplara oturtma konusunda güçlü bir eğilim gösterirler.
NLP teknikleri konusunda uzmanlaşmak ve NLP varsayım ve ilkelerini öğrenerek kendinizi geliştirmek istiyorsanız en iyi NLP eğitimi programlarını sizin için 20 yılı aşkın süredir düzenliyoruz. NLP eğitimlerimiz hakkında detaylı bilgi almak isterseniz hemen iletişime geçin.
NLP Teknikleri ve İlkelerinin Önemi
Eğer NLP zaten bildiğiniz bir şeye verilmiş yeni bir isim olsaydı, açıklaması kolay olurdu ve öğrenilecek yeni hiçbir şey olmazdı. Ancak NLP yeni bir şeydir, insan beynine ve davranışına yeni bir bakıştır. NLP teknikleri yeni cevapları tetikleyen yeni sorular sorar.
NLP işe yeni olasılıklar yaratan yeni varsayımlarla başlar. İnsan mükemmelliğinin kalıplarını etkili bir biçimde incelemek amacıyla, doğru oldukları kanıtlanmış olduklarından değil, aklın bir köşesinde tutulduklarında insana daha geniş seçenek ve fırsat sunmalarından ötürü NLP varsayımları doğru kabul edilir.
Öncelikle Kendi Değerlerimizi Öğrenmeliyiz
Öğrenmemiz gereken şeylerin başında, kendi değerimiz geliyor. Hepimiz çok değerliyiz ve hepimiz ihtiyacımız olan her türlü kaynağa sahibiz. Fakat biz kendi değerimizi bilmedikten sonra, başkasının bize değer vermesi… kaynaklarımızı kullanmaya başlamadıktan sonra, istediğimiz değişimleri de yapabilmemiz mümkün değildir. Hem kendimizde, hem çevremizde ve hem de yaşadığımız dünyada.
O zaman önce farkına varmalıyız. Aklınıza gelen, “Nelerin farkına varmalıyız?” sorusunun cevabı, “her şeyin farkına varmalıyız” olursa, aklınız karışır mı acaba ya da aklınıza ne gelir?
Kendi Dünya Modelimizin Farkına Varmalıyız
Beynimizin, duyularımızın farkına varmalıyız, kullandığımız dili nasıl kullandığımızın farkına varmalıyız; kullandığımız dildeki kelimeleri cümlelere nasıl yerleştirdiğimizin, neleri yok edip değiştirdiğimizin ve neleri genelleştirdiğimizin farkına varmalıyız.. hem de hemen.
Bunları yapmamızın bir nedeni var aslında: Biz her şeyi pozitif bir nedenle yapıyoruz; ama pozitif nedenle yaptığımız davranışlar fırsat ve seçeneklerimizi arttırmıyorsa, bizi çözümsüz sorunlarla karşı karşıya bırakıyorsa, değiştirmemiz gerek. Dünyayı yönettiğimiz modelimizi, örnek olarak kendisine küfreden bir insanı öldüren kişi de pozitif bir nedenle hareket etmekte. Kendisini sinirlendiren nedeni ortadan kaldırmaya çalışmakta fakat sonuç hiç de istediği gibi olmamakta, hem kendi hayatı, hem de yok ettiği insanın hayatı istenmedik şekilde değişmektedir.
NLP Teknikleri ile Kendinizi Anlayın
Pozitif davranışlar negatif sonuçlar doğurmamalıdır. Beş duyumuzla algıladığımız, yaşadığımız dünyayı beynimize kaydediyoruz… her anını, sübjektif şekilde, eksiksiz olarak ve doğumumuzdan bugüne kadar.
Dış dünyadan aldığımız çok zengin bilgilerin o anda ilgilendiğimiz içerikle ilgili olanların farkında olarak takip edebiliyoruz, geri kalan tümünü ise farkında olmadan farkında olduklarınızda bozma, yok etme ve genellemeler yapıyoruz. Bu ise beynimizdeki sübjektif dünya ile gerçek dünya arasında farkların oluşmasını sağlıyor.
Bu farklar büyüdükçe, sorunlarımız da giderek büyüyor; her sorunu çözdüğümüzde başka bir sorunla karşılaşıyor ve hayatımızı sorunlar ve çözümleriyle yaşar hale getiriyor, kaynaklarımızın farkına varmadan, tıpkı bir konservenin son kullanma tarihine kadar kullanılmadığında atıldığı gibi, yaşıyor ve gelişemeden bu dünyadan ayrılıyoruz. O halde ne yapmak gerek?
Sorunları bir kenara bırakıp bu sorunları size yaşatan değerlerinizi, ön yargılarınızı, kötü tecrübelerinizden kaynaklanan inançlarınızı, kişiliğinizdeki tavrı gözden geçirmeniz, kulağınızla duymanız, dokunmanız veya koklamanız gerekiyor. Bir örnek vermek gerekirse, eğer parasızlık sorunu çektiğinizi düşünelim. Parasızlık sorununuzu düşünerek günlerinizi geçiriyor ve bu sorunun üstesinden gelemedikçe motivasyonunuzu biraz daha kaybedip çalışma hızınızı düşürüyor olabilirsiniz. Aslında sizin parasızlık diye bir sorununuz olmadığını fark etmeniz gerekiyor. Derin yapıda gerçek sorununuz para kazanmayla ilgili ve sizin para kazanma konusunda sorununuz var.
Kaynakları Doğru Kullanmanın Önemi
Para kazanmayla ilgili sorununuzun ise kaynaklarınızın eksikliğinden veya değerler sisteminiz içinde paranın alt seviyelerde yer almasından kaynakladığını da fark etmeniz gerekiyor. Üniversite eğitimi bir kaynak, İngilizce bilmeniz bir kaynak, bilgisayar kullanabilmeniz bir kaynak, daha doğrusu yapabildikleriniz sizin kaynaklarınız aslında. Değerler sisteminiz içinde para, insanlarla ilişkilerinizden, öğrenmekten, aile içindeki değerlerinizden sonra geliyorsa, yine para kazanma sorununuz olabilecektir. Değişmesi gereken, parasızlık çekmek istemiyorsanız, değerler sisteminizi gözden geçirip parayı üst sıralara almanız gerekiyor. Eğer bunu yapamıyorsanız da, parasızlığın size verdiği rahatsızlıktan vazgeçmeniz gerekiyor.
NLP İlkeleri
Hedefe ulaşmak için NLP yöntemi kullanırken aşağıdaki NLP ilkeleri ile gerçekleştirilir:
- Karar ver (Ne istediğini bil)
- Eyleme geç (Hemen harekete geç)
- Sonuçları değerlendir (Elde ettiğin sonuçları gözden geçir)
- Esnek ol (Gerektiği yerde yeni yöntemler belirle)