Kitap okuma alışkanlığı kazanmak bazı insanlar için zor olabiliyor. Bu yazımızda kitap okuma alışkanlığı kazanmak için teşvik etmesi amacıyla liderlerin ve ünlü isimlerin okuma alışkanlıklarından bahsedeceğiz. Liderlerin kitap okuma alışkanlıkları dediğimizde ilk olarak Atatürk’ten bahsetmemek olmaz. Gelin birlikte Atatürk’ün kitap okuma alışkanlığına bakalım.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı önemli bir özelliğidir. Onda okumaya düşkünlük küçük yaşta başlamış ve bir yaşam boyu devam etmiştir.
İlk okuma sevgisini ailesinden alan, babası Ali Rıza Efendi’nin “Adam olmak için okumak, öğrenmek şarttır; başka çaresi yoktur.” sözünden etkilenen Mustafa Kemal’i çocukluk yıllarında sık sık kitap okurken görmek mümkündü.
Öğrenimine devam ettiği Askeri Rüştiye’ de okuma sevgisini daha çok geliştirmiştir. Bu yıllarda fen ve matematik konularında yapılan yarışmalara katıldığını ve başarılı olduğunu biliyoruz. Onun yetişme tarzı ve öğrenim hayatı ile sosyal çevresinin tesiri, Onu okumaya, öğrenmeye ve araştırmaya çok teşvik etmiştir. Hayatının her devresinde kitap, onun için en değeri varlık olmuştur.
Mustafa Kemal’e Fransızca öğrenmesinde yardımcı olan öğretmeni Rodriguez, Atatürk’ün gayet ciddi, zeki, çalışkan ve elinde daima kitap bulunan bir genç olarak hafızasında iz bıraktığından bahsetmiştir. Mustafa Kemal Harp Okulunda bulunduğu senelerde tarih ve edebiyat kitaplarının yanı sıra hürriyet ve vatan duygularını da besleyen pek çok eserle yakından ilgilendi.
Enver Ziya Karal’ın konuyla ilişkin belirlemeleri şöyledir: “Atatürk’ün tükenmez enerjisinin ilk aşaması; yetişme tarzında görülür. Kendi çabası ile Fransızca öğrenmiş ve bu dilde yazılmış askerlik, Siyaset, hukuk ve edebiyat üzerine eserler okumuştur.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün yardımcısı olan Cemal Gramda bir hatırasını şöyle anlatıyor: “Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki çevresini görecek hali yoktu,Ülke ile ilgili bir sürü sorun dururken Devlet Başkanı’nın kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olacak ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum:”
“Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?”
Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”
Wiliam Pitt, yirmi yaşında iken Adam Smith’in yazdığı “Milletlerin Serveti” isimli kitabı okumuş. Bu kitap onun ufkunu açmış ve bir iş kurmuş. Günün birinde de İngiltere tarihinin en başarılı başbakanlarından biri olmuş. Pitt bütün siyasetini bu kitaba göre hazırlamış.
Thomas Edison, öğretmeni tarafından anlaşılmadığı için okul hayatı çok çabuk bitmiş. Ulaştığı başarılarda en büyük payın annesine ait olduğunu söylüyor. Annesi sürekli olarak onu faydalı kitaplar okumaya yönlendiriyordu. Edison bir şey icat etmek istediği zaman; o konu ile ilgili ne kadar kitap varsa okuyor ve kitapları, bıraktığı yerden işe başlıyordu.
Herkes Barış Manço’yu yılda 500.000 km yol kat eden bir seyyah olarak bilir. Ama o seyahatlerine verdiği önemi kitaplara da verirdi. Kütüphanesi binlerce kitapla doluydu.
Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran merhum Turgut Özal ve ülkemizin en hızlı okurlarından biri olan merhum Adnan Kahveci’nin bulundukları konuma yükselmelerinde, kitap okumaya verdikleri büyük önemin etkili olduğunu kamuoyu bilmektedir.
Okuma alışkanlığınızı geliştirmek istiyorsanız siz de hızlı bir okuyucu olmak için hızlı okuma kursu programlarına katılabilirsiniz.
Dünya çapında ünlü bir yazar olan Maksim Gorki bir fırında çırak olarak çalıştığı yıllarda, Tolstoy’ un bir eserini okurken adeta kendinden geçmişti. Bir ara havaya kaldırdığı kitaba uzun uzun baktı ve şunları söyledi: “Kâğıdın içinde sihirli bir şey mi var acaba?”
Eserleri Avrupa’da asırlarca okutulan Endülüslü büyük filozof ibn-i Rüşd devamlı kitap okuyordu. Kitap okumadan geçen yalnız iki gecesi vardı: Biri evlendiği, diğeri de babasının vefat ettiği gece.
lbn-i Sina 10 yaşına bastığında birçok ilim dalında çok şeyi öğrenmişti. Kendisi bir kitabında şöyle der: “Geceleri hep okumak ve yazmakla meşgul oldum. Uyku bastıracak olsa bir şey içip açılıyor, yeniden çalışmaya koyuluyordum.”
Fatih Sultan Mehmet’in çocukluktan başlayan bir okuma tutkusu vardı. Arapça ve Farsçanın yanı sıra Latince, Yunanca, Slavca ve İbraniceyi de öğrenen Fatih Sultan Mehmet, bazen sabaha kadar okur, okuduklarını not alır, onlardan yararlanarak planlar yapardı. Fetih olayındaki en büyük pay da bu “okuma sevdası”dır.
Yavuz Sultan Selim, bazı geceler sabahlara kadar kitap okurdu. Gündüzleri ise genellikle 7-8 saatini okumaya ayırırdı. Mısır seferine giderken beraberinde 3 katır yükü kitap götürmüştü. Yavuz Sultan Selim için şu söylenirdi: “Onun elinden kitap hiç eksilmezdi. Daima okurdu. Uykuya ve yemeye rağbet etmezdi. Günde bir defa yemek yerdi.”
Arşivindeki bilgileriyle düşünen insan, yine okuduklarıyla fikir üretmektedir. Fikir babaları diye tanımladığımız insanların tamamı sürekli okuyan ve kendini geliştiren insanlardır.
Mucitlerin hayatlarını araştıranlar, onların da okumaya borçlu ve muhtaç olduklarını göstermektedir. Meşhur mucitlerin çoğu, buluşlarını, kitaplardan öğrendikleri bilgilerle gerçekleştirmişlerdir.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…