Kuantum Düşünce Tekniği

Kuantum düşünce yöntemi hayatımızın tüm alanlarında etkili olsun istiyorsak, onunla pratik yapmaya ve sürekliliğini sağlamaya çalışmalıyız. Küçükten büyüğe her türlü istek ve dileklerimize bu şekilde bir alışkanlıkla sahip olabiliriz. Kuantum düşünce, pratik yaparak gelişen bir yapıdadır. Kendi hayatınıza mutluluğu, bilinci, sevgiyi ve sağlığı getirmek için olumlu imgeleme ve düşünce yapısını beslemeye devam etmek zorundasınız. Ancak bu şekilde kendi hayatınızda olumlu düşüncelerle, olumlu alanlar oluşturarak mutlu bir hayata erişebilirsiniz.

Duygusal zekamızın hayatımıza ne gibi mucizeler katacağına inanamayız. Binlerce seneden beri zaten var olan pozitif yaşam felsefesi günümüzde yepyeni bir boyut kazanarak, çok daha etkili bir biçime yani kuantum düşünce tekniğine dönüşmüştür. Kuantum düşüncenin temeli, pozitif düşünceye dayanır. Ama pozitif düşünceyi yaşam alanımıza aktarmak durumundayız. İşte bu noktada imgelem tekniği bilinçaltımıza yön vererek hedefimize ulaşmamızı kolaylaştırır.

Hayat alanımız ve düşüncelerimiz arasında temel bir paralellik vardır. Bu paralellikle hareket ettiğimizde kendimizi daha özgür, cesur ve olumlu hissederiz. Kuantum düşünce tekniklerini uyguladığınızda hayatı eksi değerlerde olan kişilerin kuantumla yeni bir boyuta sıçraması an meselesidir. Boyutlarınızı sizler düşünce frekanslarınızla belirlediğinize göre, evrenle ve Yüce Enerji’yle birlikte olumlu yapınızı tetiklemeye başlayarak seviye çıtanızı çok rahatlıkla yükseltebilirsiniz.

Kuantum Düşünce Çalışması Nasıl İlerler?

Kuantum düşünce çalışması içinde, kişilerin yerleşmiş mevcut inançlarını değiştirerek, hayatlarınızdaki
zincirler tamamen yok olabilmektedir. Dolayısıyla sigaradan kurtardığınız biri yemeğe sarılmıyor, artık tamamen bağımsız bir insan oluyor. Kuantum; daha çok derin ve temel düzeyde bir çalışma tekniğidir. Zihinden çok, hücresel belleğe ve insanın ruhsal düzeyine etki etmektedir.

Bilmek ve o bilgileri hayata geçirip uygulamak arasında çok büyük bir fark vardır. Unutmamanız gerekiyor ki, kuantum düşünce seviyesine erişebilmek için çok sistemli bir çalışma yapmanız gerekmektedir. Düşünce seviyenizi yükseltip, güçlü frekanslara erişebilmenizin ancak bu şekilde gerçekleşir. Hedefinizi belirlemeli ve başlangıçta tek bir hedef üzerinde yoğunlaşmalısınız. Kuantum düşünce tekniği sihirli bir teknik değildir.

Evren bolluk, bereket, sevgi ve mutluluk doludur. Bereketsizlik, mutsuzluk ve sevgisizlik hep zihinlerimizin yaydığı güçlü negatiflerle meydana gelir. İmaj ve zihinsel düşünce birlikteliği en öncelikli ve temel yöntemlerden biridir. Olacağına gerçekten inandığınız şeylere bir gün mutlaka sahip olabilmeniz, sizin düşünce zincirlerinize ve imgelemelerinize bağlıdır.

Kuantum Tekniğinde Zıtlık Çekimi

Şimdi sizinle kuantumda en sık rastladığımız zıtlık çekimini paylaşmak istiyorum. Örneğin işinizde yükselmek gibi belirli ve çok istediğiniz bir hedefiniz var ama aynı zamanda bu yükselişin hiçbir zaman gerçekleşemeyeceğine dair korkularınız da var. Böyle bir durumda, hangisinin ağırlığı sizin kuantum alanınızda daha ağır basıyorsa, bedeninizdeki elektronlar da o yönde yoğunlaşır. Yani korkunuz daha yüksek orandaysa ne yazık ki korku gerçekleşir, eğer terfi alacağınıza yönelik inancınız daha yüksekse, bunu gerçekleştirirsiniz. Düşünceleriniz beyninizden dışarıya doğru yayılan manyetik dalgalara neden olur.

Kuantum düşünce tekniği korkuları yenme konusunda son derece başarılıdır. Eğer korkuyu yenmek ile ilgili daha fazla yazı okumak isterseniz www.sayginnlp.com/korkuyu-yenmenin-yollari/ sayfamıza mutlaka göz atın.

Bilgisayarınızla kullandığınız mouse’u düşünün, nasıl ona dokunduğunuzda direkt ekrana yansıma yapıyorsanız, aynı şekilde düşüncelerinizde sizin çevrenizdeki manyetik alana yansıma yapmaktadır. Yani her birimiz, düşüncelerimizin yansımalarını yaşamaktayız.

Kuantum Yöntemi ile İlgili Bir Örnek

Size esprili ve yaşanmış bir örnek vermek istiyorum. Feci derecede mide sancısı çeken bir çocuk hastaneye götürülür. Doktorlar hiçbir bulgu tespit edemezler ve bu sancıların psikolojik sebeplerden ve mutsuzluktan kaynaklandığı belirlenir. Doktor hafif bir mide ilacı verir ve çocuğa küçük bir deney uygular. İlacı suya katar ve eritip, karıştırmış gibi yapar. Oysaki suya sadece bir damla pekmez katmıştır. Çocuk renkli suyu içer ve on dakikadan sonra koşup oynamaya başlar. Yani çocuk tamamen aklında yarattığı mide sancısını yine aklında bitirir. O, ilaç içtiğini sanmaktadır ama içtiği sadece pekmezli sudur. Doktor, çocuğun ailesini bu yöntemi, çocuğun her sancılandığında denemelerini önerir. Çocuk bir hafta içinde aklında oluşturduğu sancılardan kurtulur ve iyileşir. Yani her şey koşulsuz bir inanç ve güven hissine dayanmaktadır. Frekanslarınıza bu koşulsuz güven yön verir.

Eğer hayatın bize güzellikler getirdiğine inanırsak, yaşama güven içinde bakarsak, sevgi, bolluk ve bereketin bize geleceğine inanırsak, beynimiz bu frekans yapısını beslemeye ve yaymaya başlar. Hayatımıza düşüncelerimizle yön vermekteyiz. Duygularımızı da düşüncelerimiz belirlemektedir. Ayrıca kuantum düşünce seviyesine erişmek için kim olduğumuzu farkına varmamızın önemi büyüktür. Yaşadığımız kendi küçük dünyamızın bilinçaltımızda biriktirdiğimiz olumlu ya da olumsuz düşüncelerle şekillendiğinin farkına varmalıyız.

Bolluk düşünce ve hayallerimizi bilinçaltı havuzumuzda biriktirdiğimizde, bu hayatımıza bolluk olarak yansır, Zenginlik düşünce ve hayallerimizi bilinçaltı havuzumuzda biriktirdiğimizde, bu hayatımıza zenginlik olarak yansır. Ve elbette ki hepimiz için en önemlisi sağlıktır. Ne zaman ki sağlıklı ve güçlü olduğumuz düşünce ve hayallerini bilinçaltı havuzumuza yönlendirirsek, bu hayatımıza sağlık olarak yansıyacaktır.

Ayrıca, olumlu frekans ve düşüncelerin, her zaman daha olumlu frekans ve düşüncelere gebe olduğunu unutmamalıyız. Ne kadar olumlu düşünürsek, o kadar olumlu düşünceyi beslemiş oluruz. Ne kadar olumlu imgelem içinde olursak, o kadar olumlu vizyonları bilinçaltı seviyemize çekmiş oluruz.