Kibir İle İlgili Sözler
“Ağaç, ne kadar uzasa başı göğe ermez: Ağaçların hepsi göğe doğru yükselir. Ancak ne kadar zaman geçerse geçsin, hiçbiri belirli bir yükseklikten öteye gidemez, göğe eremez. Zaten ağaçların amaçlan da göğe ermek değil, güneşi bulmaktır. Ağaçlar nasıl güneşi daha iyi görebilmek, daha fazla meyve vermek için yükseliyorsa bizler de insanlığa hizmet görevimizi yerine getirebilmek için gayret etmeliyiz. Bir başkasını yenmek ve yok etmek için çalışmamalıyız. Önemli olan en büyük olmak değil en faydalı olmaktır. İnsanları sevip yardımcı olmadıktan sonra büyük ve güçlü olmanın bir anlamı olmaz. Ağacın göğe ermek için değil de güneş ve havayı bulmak için uzadığı gibi insan da çevresindekilere karşı güçlü ve üstün olmak için değil; insanlara hizmet etmek ve yardımcı olmak için çalışmalıdır.”
“Kibir, şirkin kardeşidir.”
“İğneyle bir dağı yerinden sökmek, bir kalbden kibri çıkarmaktan daha kolaydır…”
“Ne kadar yüksekten uçarsan… düştüğün zaman o kadar incinirsin… Kibri Bırak, Alçak gönüllü OL..!”
“Kibri, hıyaneti ve kul borcu olmayan mümin, Cennete girer.” Hadis / Nesai
“Soğan gibidir kibir, en dış kabuğunu atınca, “dış kabuğu attım” kibri gelir, bunu atarsın, “dış kabuğu attım kibrini de attım” kibri gelir..”
“Bu adam çok kibirli, yeterince acı çekmemiş.” Paul Vallery
“Herkesin sizden iyi bir şekilde bahsetmesini mi istiyorsunuz? Öyleyse kendinizi övmeyin.” Pascal
“Eşeğe binip hava atan, ata binerse aklını kaybeder.” William Bayliss
“iğne ile dağları kazarak yerinden kaldırmak, gönüllerden kibir ve gururu çıkartmaktan kolaydır.” Ebu Haşim Sufi
“Bir insan ne kadar çok öğrenirse, o kadar mütevazi olur.” S. Smiles
“Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.” Ledric Dumont
“Bir insanda kendini yüksek görme, hırs ve şehvet, konuşurken soğan gibi kokar.” Mevlana
“Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama bir günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır. “ Seriyyü’s-Sakati
“ Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır.” Ebû Haşim Sofi
“ Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar. “ Mevlânâ
“ Dindarsan kendini beğenmişliği bırak, kendini görmezsen Allah’ı görürsün. “ Nasr-ı Hüsrev
“ Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır: Dışarıya, başkalarının görüş ve bakışına gözümüzü kapatarak, kendi hayal dünyamızda kibre boğulmamalıyız. Büyüklenmek, bizim kendi kabuğumuz içinde sıkışıp kaldığımızı gösterir. Şöyle çevremize açılıp değişik insanlarla tanışır konuşursak; bizden bilgili, görgülü, varlıklı ve yardımsever insanları tanırsak, gerçek düzeyimizi öğreniriz. Kendimizi geliştirir, başka insanlardan görüş ve düşünce ediniriz. İnsanlar kendilerini geliştirip bilgilendirmek için bilgin ve seçkin insanları aramalı, onları tanıyıp sevebilmelidir. Sadece kendi içimizde kapalı kalırsak kibirden kurtulamayız. Kendimizi çok iyi sanırız ve gelişmeye gerek görmeyiz.”
“ Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor.” Ahmed er-Rufai
“ Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün.” Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi
“İnsanı sona ve felakete götüren hiçbir şey yoktur ki içinde Kibir olmasın..”
“Bir insan ne derece yüksekten bakarsa kibir sahibi ise kalbinde insanlara karşı o kadar hiddet ve kin taşır.”
“Kibir, kulun Allah’ın azabından emin olduğunu gösterir. Azaptan emin olmak ise felâketlerin en büyüğüdür.” İmamı Gazali
“Küçük insanların kibir ve gururları büyük olur.” Voltaire
“ Atım tepmez, itim kapmaz deme: Hatasız kul olmaz. En bilgili ve deneyimli insanlar bile bir anlık gafletle yanılabilir, yanlış yapabilirler. Kimse, hatadan emin olamaz. Bu nedenle, yanlışlara hazır olmalı, kimseyi yerli yersiz eleştirmemeliyiz. Uluorta herkesi de yüceltmemeliyiz. Bu durumda hele bir başkası hakkında güvence hiç vermemeliyiz. Önemli olan hatasız olmak değil, hatalara karşı önlem almak ve doğruyu amaçlamaktır.”
“ Ava gelmedik kuş olmaz, başa gelmedik iş olmaz: Ne kadar açıkgöz ve uyanık da olsak boş bulunduğumuz bir an olur; ne kadar zengin de olsak bir başkasına muhtaç duruma düştüğümüz olur. Yine ne kadar bilgili olursak olalım yanıldığımız anlar olur. Bu nedenle kendimizi hiç hata yapmayan bir insan sanma yanılgısına düşmemeliyiz. Herkes yanılır ve muhtaç hale gelebilir. Bize düşen övünmek değil, insanlara yardımcı olmaktır. Yanlışı önce kabul edip ardından düzeltmeye çalışmaktır. “Allah kimseye muhtaç etmesin” demek yerine, “Allah kimseye yük etmesin” demek gerekir. Çünkü muhtaçlık insanlar için bir gerçektir. Birlik ve dayanışmayı güçlendiren bir durumdur. Ancak geçimimizi bir başkasına yüklemek, sorumluluktan kaçmak, hele yardım ve dayanışmayı kötüye kullanarak tembellik etmek çok kötü bir davranıştır.”
“ Ayranım ekşi diyen olmaz: (bk. Bencillik: Söz 14).”
“ Balta değmedik ağaç olmaz: Derde düşüp hasta olmak, herkesin başına gelebilir. Önemli olan beraber olup birbirimize yardımcı olmamızdır. Dert, hasta, zengin, fakir yoksul demez herkesin başına gelebilir. Her konuda birbirimize yardımcı olmalıyız. Konumumuzun yüksekliği, bize sorunları ve dayanışmayı unutturmamalıdır.”
“ Dağ başından duman eksik olmaz: Büyük insanların güç ve makamları kadar sorunları ve mücadeleleri de vardır. Büyük ve güçlü olmak, dertsizlik değildir. Bulunduğumuz düzey yükseldikçe, sorumluluğumuz ve derdimiz de artar.”
“ Dağ, ne kadar yüce olsa üzerinden yol geçer: Güçlü, zengin veya bilgin olmamız, her yönüyle eksiksiz olduğumuz anlamına gelmez. Her insanın zayıf bir noktası vardır. Bu nedenle, kazandıklarımız bizi bazı kuruntulara sürüklememelidir. Aldığımız galibiyetler, yenilebileceğimiz, yamlabileceğimiz gerçeğini bize unutturmamalıdır. Hangi düzeyde olursak olalım, bizden ileri ve güçlü olanlar mutlaka vardır. Ancak danışarak ve dayanışma içinde toplumsal huzuru, bireysel mutluluğu korur ve geliştiririz. Makam ya da güç, yenilsiyi ve acıvı engellemez. “