İletişim Nedir? İletişim Türleri Nelerdir?
Sosyal hayat içerisinde her alanda diğer insanlarla iletişim halinde olmak durumundayız. Bu yazımızda sizinle “İletişim Nedir? İletişim Türleri Nelerdir?” sorularına cevap arayacağız. İlk olarak iletişim ile ilgili genel bir bilgi verelim.
Kişiler Arası İletişim Nedir?
Toplum ve kurumları oluşturan bireylerin birbirlerine etkileme çalışmaları, bireylerin mutluluğuna ve verimliliğine atılan adımlardır. Etkileme faaliyetlerini “bireyler arası ilişkiler” olarak adlandırabiliriz. Bireyler arası ilişkiler bağlamında iletişimi kısaca açıklamak gerekirse: “iletişim, bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma” sürecidir. Genel anlamda ise: “Nitelikleri ne olursa olsun, iki sistem arasında ki bilgi alış-verişini” iletişim olarak kabul edebiliriz.
Kişiler arası iletişim, iş ve sosyal ilişkilerde başarıya kaynaklık eder. Fikir ve deneyimlerimizi paylaşmak, ilgilendiğimiz alanları geliştirmek ve insanlara isteklerimizi açıklamak için iletişim beceri ve stratejilerine gereksinim duyarız. Duygu ve içgüdülerimizi açıklamak için dil ve vücut diline dayalı iletişim yöntemleri geliştirmemiz gerekir. Etkin bir iletişim kurulabilirse, bireyler hayatlarını olduğu gibi yaşamak yerine, kendi dünyalarını şekillendirebilirler.
Kurum İçi İletişim Örneği
Yukarıdaki tanımlar irdelendiğinde, iletişimi oluşturan dört temel kavramdan bahsedilebilir. Bu kavramlar sırasıyla: Birim-kaynak/hedef, birbiriyle bağlantılı olma, mesaj- bilgi- ve alış-veriştir.
Yaşamımızda kurduğumuz iletişimlerden birini örnekleyecek olursak: Ast ağır rahatsızlık geçiren eşini hastaneye götürmek için üstünden izin isteyecektir. Kapıyı çalar, selamını vererek içeriye girer ve “Yarın sabah eşimi doktora götüreceğim!.” der. Üst izin yerine yargı içeren bu istemi “Zaten sen izini almışsın. Niye soruyorsun ki?” der ve reddeder.
Yukarıdaki örneğimizde “kapsam çatışması” yaşanmış ve ast-üst arasında bireylerin istediği verimlilikte bir iletişim kurulamamıştır. Bu örnek model haline getirildiğinde, ast ile üst arasındaki konuşmada, ast kaynak birimi, üst ise hedef birimi oluşturur. İki birim arasındaki mesajların-izin istemi- gidip gelebileceği bir kanal (alış-veriş) vardır. Bütün bunların bulunduğu iletişim ortamı da bütün kavramlara tek tek tesir eder. Kurulan iletişimi etkileyen faktörler, “öz- imaj, ifade netliği, dinleme becerisi, duyguların yönetimi, öğrenme ve kendini ifade etme” olarak sıralanabilir.
İletişimde Karşı Tarafı Anlayabilmek
“Bilmek, anlamak ve yaşamak…” eğitimcilerin bireylerde gerçekleştirmek istedikleri davranış değişikliklerinin basamaklarını oluşturmaktadır. İstenilen davranış değişikliğine ulaşmak, her basamağın kendi içerisindeki gereklerini de yerine getirmekle sağlanabilir. Bireyin anlamlandıramadığı bilgileri yaşantısında da uygulaması mümkün görülmemektedir. İletişim sürecinin dinlemeyi izleyen aşaması, esasen anlamayı hedefler. Gelen iletiyi anlayabilmek, en genel anlamıyla, konuyu “karşı açıdan” görebilmek demektir.
İletişimde karşı tarafı daha iyi anlayabilmek ve etkili iletişim kurabilmek istiyorsanız https://www.sayginnlp.com/etkili-iletisim-semineri/ içeriğimize göz atabilir ve isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Anlayabilmek, bir olayla ilgili yürütülen farklı düşüncelerin her birinin oturdukları mantıkların kendi içlerinde tutarlı oldukları varsayımını temel alır. Buna göre, düşünceler arasında “doğru-yanlış” veya “haklı-haksız” gibi ayırımlar anlamsızdır, Anlamanın temelinde yatan bu varsayımın anlamlı gördüğü tek şey, düşüncelerin birbirlerinden olan farklılıklarıdır. Her düşünce, bir bütünü bir kenarından yakalamış, o kesiti anlamış ve anladığını da tutarlı bir mantık silsilesiyle kendi içinde “doğrulaştırmış” bir açıdır, bir penceredir. İletişimde bütünü anlamak, ona bakan açıları anlamayı gerektirir.
Yukarıdaki kurumsal iletişim örneğimizde ast kendi alt kültüründen kaynaklanan bir söylem hatası yapmıştır. Asında ast, “Sayın üstüm… Eşim kendi başına hastaneye gidemeyecek şekilde rahatsız, yarınki işlerimi arkadaşlarımın da yardımıyla yaptım ve bekleyen herhangi bir işim yok. Hastane işlemlerinde eşime refakat edebilmek için izin istiyorum…” demek istermiştir.
Üst, söylem hatasından kaynaklanan bilgiyi, eğitimci yönünü de kullanarak “Üstü izin vermeye mecbur bırakacak bir tarzda izin istememelisin.. Söyle, șöyle yukarıda açıklandığı gibi- izin istemeliydin…” demek, kendisini anladığım, eşinin tedavisi için neler yapabileceğini sormalı ve geçmiş olsun temennisiyle izin vermelidir.
Böylece hem astının hatasını düzeltmiş, hem de iletişim çatışmasına girmemiş olacaktır. İletişimi anlamlandırmak iletişim sürecine (alıcı ya da verici olması fark etmez) karşımızdakinin gözleriyle bakmakla sağlanabilir.