Herkes Başarıya Ulaşabilir mi? Başarılı Olmanın Yolları
Başarıya ulaşmak konusunda zorlanıyorsanız bu yazımızı mutlaka okuyun. “Herkes başarıya ulaşabilir mi?” sorusuna cevap aramadan önce kendinize sormanız gereken birkaç sorudan bahsedelim.
- Başarılı olmayı içtenlikle istiyor musunuz?
- Başarılı olmayı hak ediyor musunuz?
- Başarılı olabileceğinize inanıyor musunuz?
Bunlar başarılı olabilmek için kendinize sormanız gereken kritik sorulardır çünkü bunlara güçlü bir şekilde “evet” cevabı veremezseniz, başarılı olma şansınız ortadan kalkar.
Kuşkusuz başarının önündeki en büyük engel, kendinize yönelik olumsuz inançlarınızdır. Başarılı olacağınıza ya da olamayacağınıza inanıyorsanız, büyük olasılıkla haklısınızdır. Bu yüzden, başarıya doğru yolcuğunuzun başlamasına yardımcı olmak amacıyla, size inanç ve beklentilerinizi başarı için sağlam bir temele dönüştürecek yararlı ipuçları verdim. Ama önce başarının tanımını yapmaya çalışalım.
Sizin Başarı Tanımınız Nedir?
Başarıya doğru yola çıkmadan önce, sizin için başarının ne olduğuna karar vermeniz gerekir. Richard Branson’un başarısına ya da ailenizin veya arkadaşlarınızın başarısına sahip olmayı istemenin bir anlamı yoktur, çünkü hepimiz kendine özgü ihtiyaçları, değerleri ve başarı tanımları olan bireyleriz.
Bu nedenle bir an durun ve kendi kişisel başarı tanımınızı düşünün. Çünkü neyi amaçladığınızı bilmediğiniz sürece, sabahları kalkmanız ve heyecanla harekete geçmeniz çok zordur.
Başarı, çoğu insana göre hayatın bazı farklı alanlarında tatmin duygusu yaşamaktır. Önce sağlık gelir. Zinde ve sağlıklı olmak isteriz, çünkü sağlık olmadan hiçbir şey olmaz. İkinci sırada ilişkiler yer alır. Eşimizle, ailemizle ve arkadaşlarımızla doyurucu ilişkiler yaşamak bize hayatın en büyük armağanlarından biridir. Ayrıca eğer etrafımızı dünyanın en inanılmaz insanlarıyla çevrelediğini ve onların yakınlığından keyif aldığınızı söyleyebiliyorsanız, bu sizin için başarıdır.
Kişisel gelişim de hemen herkes için çok önemlidir. İnsanların öğrenen varlıklar olduğuna, dünyaya öğrenmek ve gelişmek için geldiğimize inanıyorsak kişisel gelişimin önemi ortaya çıkmaktadır.. Hayatını öğrenmeye adayan herkesin başarı hikayesinde kişisel gelişimin yeri ayrıdır.
Başarılı olmak için ruhsal gelişimine önem vermesi gerekir. Bunu dini anlamda söylemiyoruz; ancak başarıyı önemsiyorsanız insanları sevmeyi, onlara ilgi ve özen göstermeyi önemsemelisiniz.
Katkı da başarı tanımının bir parçasıdır. Topluma ve dünyaya katkıda bulunmak isteyebilirsiniz. Bu okulunuzun mezuniyet gecesinde konuşma yapmak ya da yüzlerce insana iş imkanı tanıyıp onların ailelerinin geçimi sağlamalarına yardımcı olmak için iş kurmak gibi farklı şekillerde olabilir.
Son sırada maddi başarı var. Bu her zaman daha fazla para kazanmak değil, ekonomik özgürlüğe sahip olmak anlamına da gelebilir. Ancak insanın hayatta kendini maddi açıdan güvende hissedeceği bir noktaya gelmesinin, sürekli gelecek ayın kirasını nasıl ödeyeceğini düşünmek zorunda kalmamasının önemli olduğuna inanıyorum.
Başarı Ölçeğinizi Belirleyin
Siz farkında olmayabilirsiniz, ama hepimizin içinde bir başarı ölçeği vardır. Bu elde edebileceğiniz başarı düzeyine yönelik beklentilerinizle ilgilidir. Birçok insan başarı ölçeğine sahip olduğunu bilmediğinden, bunu istediği şekilde ayarlayabileceğinin de farkında değildir. Çoğumuz başarı ölçeğimizi genellikle içinde bulunduğumuz çevreden ve akranlarımızdan etkilenerek geliştirdiğimiz beklentilerimizin belirlediği ilk ayarıyla bırakırız.
Başarı Ölçeğinizin Durumunu Belirleyin
Ancak kendi başarı ölçeğimizi istediğimiz düzeye göre ayarlayabileceğimizi bilmek önemlidir. Kişisel başarı ölçeğinizin şu andaki ayarı nasıl? Bunu bulmak için hayatınızın temel alanlarını düşünün:
- İlişkileriniz, sağlığınız, kişisel gelişiminiz, kariyeriniz ve maddi durumunuz. Bu alanlarda kendiniz için neler bekliyorsunuz?
- Sevdiklerinizle derin, zengin ilişkiler mi kurmak istiyorsunuz?
- Çok sağlıklı olacağınıza ve 100 yaşına kadar yaşayacağınıza mı inanıyorsunuz?
- Şu andaki maddi durumunuz nasıl olursa olsun bey yıl içinde çok zengin olacağınızı ve maddi sıkıntılarınızdan kurtulacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar başarı ölçeğinizin hangi seviyeye ayarlandığını gösterir. Eğer ölçeğinizin ayarı düşükse, bir fırsat ortaya çıktığında, ölçeğiniz devreye girer, kendi kendinizi sabote edersiniz ve bu durumda elde edebileceğiniz maksimum faydadan yoksun kalırsınız.
Bu tuzağa düşen sayısız yetenekli satıcı vardır. İnanılmaz bir başlangıç yapıyorlar ve ilk haftalarında hedeflerine ulaşıyorlar. Ancak bu durum onların başarı beklentileriyle uyuşmadığı için, başarı ölçekleri devreye giriyor ve önlerine kendilerine yönelik şüpheleri çıkarıyor. “Bu ay bu kadar iyi bir başlangıç yapmam tesadüf olmalı. Yakında duvara toslarım. Şu anda almış olduğum siparişlerin iptal edileceğinden eminim” vb.
Kişisel başarı düzeyi, kişisel beklentilerin üzerine çıkamaz. Eğer daha iyi sonuçlar almak istiyorsanız, beklenti düzeyinizi yükseltmeniz ve başarı ölçeğinizin ayarını zirveye çıkartmanız gerekiyor.
Başarı ile İlgili Yanlış İnançlar
Bazı insanlar başarı için fazla yaşlı olduklarını düşünürler. Kimileri de fazla genç olduğuna inanır. İki durumda da, inanmayı tercih ettiğiniz şey sizin gerçeğiniz olur. Çok genç ya da çok ileri yaşta iş dünyasında başarılı olmuş insanları örnek almanız sizin için çok daha yararlı olacaktır. Colonel Sanders, Kentucky Fried Chicken (bugün bilinen adıyla KFC) tarifini 65 yaşında geliştirdi. Bill Gates bilgisayar oluşturma ve satma işine yüksek okul öğrencisiyken, 20 yaşında başladı. Siz umursamadığınız sürece başarılı olmak için yaşın bir önemi yoktur.
Başarı Sizin İçin de Mümkündür
İş dünyasında ve diğer alanlarda bir kişinin elde ettiği başarıya ulaşmak bizim için de mümkündür. Vay! “Kurulan imparatorluklar, kazanılan servetler, kırılan satış rekorları herhangi birimiz tarafından da gerçeklestirilebilir mi yani?” diye sorabilirsiniz. Buna vereceğimiz cevap “Kesinlikle” olacaktır. Bunun için kendinize sürekli olarak şu sözü hatırlatın; “Bir başkası için mümkün olan, benim için de mümkündür. Önemli tek şey nasıl yapılacağını öğrenmek.”
Kimi zaman elde ettiğiniz sonuçlar yüzünden hayal kırıklığı yaşadığınızda, bu düşünceleri aklınıza getirin. Başka biri yaptıysa, sizin de yapabileceğinizi hatırlayın. Başarabilmek için sadece doğru yaklaşımı bulmanız gerekiyor. Bu yüzden, bir daha ki sefere birinin sizi çok heyecanlandıran ve kendinizin de yapmak isteyeceği bir şey yaptığını duyduğunuzda, “Böyle bir şey nasıl mümkün olur?” diye düşünmeyin. Kendinize daha iyi bir soru sorun: “Aynı şeyi gerçekleştirmek için ne yapmam ya da neyi değiştirmem gerek?” Amacınız ister okul başarınızı arttırmak, ister iş hayatında daha başarılı olmak isterse yeni bir iş kurmak olsun başarılı olabilmek için “Başarı benim için de mümkündür” yaklaşımını kullanın.
Başarıyı Modellemek için Araştırma Yapın
Amacınızın dünyanın en iyi emlak şirketlerinden birini kurmak olduğunu düşünelim. İşe yalnızca kendi ülkenizde değil bütün dünyada emlak piyasasının liderlerini araştırarak başlayabilirsiniz. Bu şirketlerin bazılarını ziyaret edin, yöneticileriyle görüşün ve eylemlerini gözlemleyin.
Sonra elde ettiğiniz bu verileri kendi bilgi ve tecrübenizle yeniden tanımlayın ve kendi kuracağınız şirkete uyarlayın. Eğer hedefiniz ülke ya da dünya çapında bir emlak şirketi oluşturmaksa hiç bir aşamada bunu başaracağınızdan şüphe etmeyin. Kafanızda belirsizlik oluşmasına izin vermeyin. Sadece şuna yoğunlaşın: “Yapılanları nasıl geliştirebilirim ve ne zaman başlayabilirim?”
Başarıya Ulaşmak için 5 İp Ucu
İşte size başarılı sonuçlar elde etmek ve hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için beş ipucu:
- Başkalarının başarılarını araştırın.
- Hayatınızdaki kargaşa ve dağınıklıktan kurtulun.
- Her gün gelişmek için bir şeyler bulun.
- Değişimi olumlu bir tutumla kabul edin.
- Faaliyetlerinizi ve elde ettiğiniz sonuçlan haftalık olarak gözlemleyin ve analiz edin.
Başarılı Olmak için Olumlu İnançlar Geliştirin
Hayatta ve iş dünyasında bolluk zihniyetine sahip olmak önemlidir. Bolluk zihniyeti, bu gezegendeki her işletmenin başarılı olabileceğini söyler. Bir işletmenin başarısı, bir başkasının başarısızlığı anlamına gelmez.
Yine de birçok işletme zorlu bir mücadele veriyor. Tahminlere göre iş adamlarının %80’i sıkıntılı zamanlar geçiyor. Ya kabuklarına çekilmiş, bugünü ve geleceği düşünerek endişeleniyorlar ya da dibe vurmak üzereler.
Onlara işletmelerinin neden istedikleri gibi başarılı performans sergileyemediğini sorsanız, eminim bir sürü neden öne sürerler. Faiz oranlar çok yüksektir, rakipleri fiyat düşürmektedir, ekonomi kötüdür vb. Bunlar iş dünyası için önemli zorluklardır ancak bazı işletmeler bu koşullara karşın ayakta kalmayı başarabiliyor.
Aslında iş dünyasında başarıyı ya da başarısızlığı belirleyen en temel şeyin, işletme liderlerinin inanç ve tutumları olduğunu hatırlayarak işletmelerin başarıya ulaşma konusundaki durumlarını daha net anlayabiliriz. İnançlarınız gerçeklerinizi yaratır, bu nedenle olumlu inançlara sahip olmak olumlu sonuçlar elde etmenin ilk adımıdır.
Bolluk zihniyetine sahip olmak, yani başarı için olumlu inançlar geliştirmek ideal sayılamayacak koşulların ardında gizli kalan fırsatları görmenize ve sonuçta herhangi bir durumdan en iyi şekilde yararlanmanıza olanak tanıyacaktır.
İşletmelerin %90’ının ilk beş yıl içinde başarısızlığa uğradığını gösteren istatistikler, kimilerinin yeni bir işe başlama konusundaki şevkini kırabilir; ancak siz olumlu inanç geliştirerek hemen işletmelerin başarılı olan %10’luk dilimi üzerinde yoğunlaşmayı tercih etmelisiniz. Bu işletmeler hangi model, yöntem ve felsefeleri kullanarak ilerlemişler? Başarıya ulaştıran faktörleri belirleyin ve kendi işletmenize uyarlayın.
Eğer işletmenizin gelişmesi gerekiyorsa, sizin de gelişmeniz gerekiyor demektir. Bu son derece açık gibi görünebilir ancak yaptığı işi böyle bir tutumla yaklaşan çok az kişi vardır. Bahanelerinizi bir yana bırakmanız ve içinde bulunduğunuz durumu nasıl yarattığınızı değerlendirmeniz gerekir. Pek çok kişi işletmesinin düşük performansından kendini sorumlu tutma konusunda gönüllü değildir.
Ancak eğer sorumluluk kabul edebiliyorsanız, inançlarınız ve tutumlarınız konusunda yapmanız gereken ayarlamaları fark edebiliyorsanız, daha iyiye gitmek için gerekli değişiklikleri gerçekleştirmek üzere güç kazanırsınız.
Başarıya Ulaştıran Tutumları Benimseyin
Başarıya ulaşmak için hızınızı ve gücünüzü artıracak çabalarınızı destekleyecek faktörleri araştırın. Başarıya ulaştıran tutumlar arasında yol gösterici ilkelerden biri şudur; iyi ya da kötü her durum, insana bir şekilde yararlı olacak bir armağan sunar. Önemli olan, bu armağanı bulabilmektir. Birçok insan olaylardan kötü etkilenir ve bu olayları hemen terslik ya da felaket olarak değerlendirir. Oysa bunu yapmak yerine “Bu olayda armağan nerede gizli?” diye sormak başarıya ulaştıracak tutumlara sahip olmak gerekir.
Hayatta her şey olabilir; iş dünyasında da her zaman statüko açısından değişimler ve zorluklar olacaktır. Yeni işletmeler alabilir, rakipler fiyatların düşürebilir, personel çatışmalar yüzünden işi bırakabilir, yasa değişiklikleri olabilir. Siz başarılı olabilmek için dikkatinizi değiştirebileceğiniz şeyler üzerinde yoğunlaştırın. Enerjinizi uzun vadede önemsiz olabilecek meseleler için harcamaktan kaçının. İşe başladığınız yıllarda, çevreniz “Piyasa çok kötü durumda. Böyle bir zamanda iş kurmak delilik!” diyen insanlarla dolu bile olsa siz bunların üzerinde durmaktansa neler yapabileceğinize odaklanmayı tercih etmelisiniz. Unutmayın, dünya çapında başarıya ulaşmış şirketlerin büyük bölümü kriz zamanlarında kurulan şirketlerdir.