Araba kullanan insanların yüzde 95 inden fazlasının düşünülebilecek en inanılmaz “unutma” işlemlerinden birini gerçekleştirdiğini biliyor muydunuz?
Onlar arabaların bir alışveriş merkezine, hava alanına, tiyatroya, bir arkadaşlarının evine kadar götürür ve işlerini bitirdikten sonra ve geri döndüklerinde arabalarını bulamazlar, çünkü koydukları yeri unutmuşlardır. Böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor? Söz konusu olan üç tonluk bir araç, kendilerine ait, binmişler, kullanmışlar, park yerine kadar getirmişler, park etmişler, kontağı kapatmışlar ardından dışarı çıkmışlar ve kapıları kilitlemişler.
Beyinlerinin böyle bir şeyi unutması sizce mümkün değil mi?
İnsan beyninin nöropsikolojik ve psikolojik olarak ne kadar olağanüstü bir güce ve potansiyele sahip olduğu, modern beyin bilimi ortaya çıkarmadan önce de biliniyordu; eski Yunanlılar zihinsel performansın, belirli teknikler kullanılarak inanılmaz boyutlarda genişletilebileceğini keşfetmişlerdi.
Yunanlılar, Hafıza Tanrıçası Mnemosyne’ye duydukları hayranlıklarından yola çıkarak “mnemonik” adını verdikleri temel hafıza sistemleri geliştirmişlerdi.
Bu mnemonik teknikler zamanın entelektüel seçkinleri arasında değiş tokuş ediliyor ve halkın önünde muazzam başarılı hafıza performansları sergilemek için kullanılıyordu. Bu gösteriler, yapanlara kişisel, ekonomik, siyasi ve askeri güç kazandırıyordu.
Böylece Yunanlılar “Zihin Gladyatörleri”, stadyumları entelektüel anfi-tiyatrolar ve hafıza da esas silahları haline geldi. Birbirlerine Yunan şehir devletlerinin sıralaması, adları ve sayılar hakkında sorular yöneltiyor, uçsuz bucaksız edebiyatlarından dizeler, hukuk kurallarından alıntılar yaparak yarışıyorlardı.
Kazananlar ya Senatör oluyorlardı ya da halkın gözünde büyük kahramanlar veya sosyal liderler…
Bu teknikler hem uygulanması kolay ve eğlenceli hem de hafızayı güçlendirmede çok etkili bazı temel ilkeler üzerine kurulmuştu.
Yunanlılar, iç gözlem, tartışma ve bilgi alışverişleri sonucunda hafızanın büyük bir bölümünün, maddeleri birbirilerine bağlama yoluyla çalışan ÇAĞRIŞIM üzerine kurulduğunu keşfetmişlerdi. Mesela, zihninizden “elma” kelimesini geçirdiğiniz anda beyniniz, bu meyvenin rengini, tadını, dokusunu, kokusunu ve onunla ilgili deneyimleri, olayları, arkadaşları hatırlayacaktır (bağlanacaktır).
Yunanlılar, aynı zamanda bir şeyin hatırlanabilmesi için güzel ve duyulara hitap eden bir İMAJ’ı olması gerektiğini de keşfettiler.
Hafızanın üçüncü dayanağı ise KONUM’ du. Başka bir deyişle, beyninizin bir şeyi hatırlayabilmesi için onun çağrışım yapması ve bir imaj oluşturması gereğinin yanı sıra o şeyin Özel bir konumu olması da şarttır.
Bunu bir kütüphaneye benzetebiliriz. İçinde bir milyon kitap bulunan bir kütüphaneye girip belirli bir kitap bulmak istiyorsanız yerde üst üste dizilmiş yığınların arasından rasgele seçmek mi daha kolay olur, yoksa güzel ve zarif bir biçimde kataloglanmış ve düzenlenmiş kitapların arasından bulmak m? Bir bilginin konumunun belli olması beyninize hükmetmeniz için size yardımcı olacaktır.
Eğer zihinsel performansınızı arttırmak ve öğrenme teknikleri konusunda kendinizi geliştirmek isterseniz https://www.sayginnlp.com/beyin-gelistirme-ve-ogrenmeyi-ogrenme/ yazımıza göz atabilirsiniz.
Çağrışım, imaj ve konumu kullanabilmenizde hafızanıza yardım edecek 12 özel teknik vardır. Bu tekniklerden her birinin baş harflerini bir araya getirecek olursanız “SMASHIN SCOPE”
(Çarpışma Alanı) terimi çıkacaktır. Bu duruma çok uygun bir kelimedir çünkü bu 12 teknik gerçekten de hafızanızın hayaller dizisi için bir çarpışma alanıdır.
Burada sinestezya kelimesi duyuların karışımı anlatmak için kullanılmaktadır. Hafızaları “doğal” olarak iyi çalışanlar veya bellek tekniği uzmanları her duyularında fazladan bir duyarlık geliştirmişler ve sonra bunları bu duyuları harmanlayarak anımsama potansiyellerini genişletmişlerdir. Hafızayı geliştirirken duyuları giderek daha hassas hale getirmek ve aşağıdaki başlıklarda düzenli olarak eğitmek şarttır:
Bellekle ilgili her görüntüde hareket, beyninizin bağlantı kurması ve dolayısıyla hatırlaması için başka bir olasılıklar dizisi yaratır. Görüntüleriniz hareket ederken onları üç boyutlu hale getirin.
Hafızanızda tutmak istediğiniz her neyse onu zihinsel ortamınızda sabit duran bir şeyle birleştirdiğinizden veya aralarında bağlantı kurduğunuzdan emin olun. Yani kanca sözcük sistemi:
Bir= kir.
Bu alanda hepimizin mükemmel bir görsel hafızası var. Bunu kullanın!
Hafızanızla eğlenin. İmgelerinizi ne kadar komik, saçma, gülünç ve gerçeküstü yaparsanız onları o kadar anımsanabilir kılarsınız. Gerçek üstücü ressam Salvador Dali, “Benim resimlerim saçmalığın eliyle boyanarak somutlaştırılmış fotoğraflardır” der ve resimleri çoğu kez onun gündüz ve gece düşlerinin mükemmel şekilde muhafaza edilmiş anılarından oluşurlar.
Einstein, “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıdır ama hayal gücü tüm dünyayı kucaklar, ilerlemeyi teşvik eder, evrimi doğurur” der. Hayal gücünüzü hafızanıza ne kadar uygularsanız hafızanız o kadar daha iyi bir durumda olacaktır.
Numaralandırma düzen ve sıralama prensiplerine belirginlik ve etkinlik katar.
Normal veya sıkıcı bir imgenin yerine daha anlamlı bir imge koymak anımsama olasılığını arttırır. Dur işareti veya elektrik ampulü gibi geleneksel semboller de kullanabilirsiniz.
Fikirlerinizi daha “renkli” ve böylece bellekte daha kalıcı hale getirmek için uygun ve mümkün olan her yerde gökkuşağının bütün renklerini kullanın.
Diğer ilkelerle birleşerek düzen ve/ veya sıralama çok daha hızlı gönderme yapılmasına olanak tanır ve beynin “rasgele erişim” olasılıklarını artırır. Düzen ve sıralamanın genişletilmiş kullanımı, 10.000 maddelik bir bilgiyi ezberlemenizi sağlayabilecek Kendini Geliştirme Matrisi gibi Hafıza Matrisleri geliştirmenize yardım eder.
Pozitif ve memnuniyet verici imgeler çoğu kere hafızanın istekleri için daha iyidir çünkü bunlar beynin o imgelere dönmek istemesine neden olurlar. Belli negatif imgelerse, yukarıdaki ilkelerin hepsi uygulansa, bizatihi kendileri “hatırlanabilir” olsalar bile beyin tarafından bloke edilirler çünkü beyin bu tür imgelere geri dönme fikrini nahoş bulacaktır.
Bütün imgelerinizde ölçüyü, biçimi ve sesi abartın.
Artık hafızanızı kullanılma amacına uygun şekilde kullanırsanız onun sizin için ne gibi mucizeler yaratabileceğini, nasıl mucizeler yaratabileceğini, nasıl neden bu kadar başarılı olduğunuzu anlayabilirsiniz.
Son olarak belirtmek isteriz ki hafıza teknikleri eğitimi ile siz de zihinsel potansiyelinizi en üst seviyelere çıkartabilirsiniz. Hafıza geliştirme ve hafıza teknikleri eğitimi ile ilgili https://www.sayginnlp.com/hafiza-egitimi/ yazımıza mutlaka göz atın.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…