Etkili bir konuşma ya da hitabet becerisi hemen hepimize farklı avantajlar sağlayacaktır. Bu yazıda etkili bir konuşmacı olmak için neler yapılması gerektiği ve hitabeti güçlendirme tekniklerinin neler olduğundan bahsedeceğiz. İlk olarak sözlü anlatım kavramına göz atalım. Keyifli okumalar.
Duygu, düşünce ve olguların başkalarına konuşma yoluyla aktarılmasına sözlü anlatım denir. Sözlü anlatımın temel amacı; dinleyiciyi etkilemek ve onda anlatım konusuna karşı olumlu ya da olumsuz bir tepki oluşturmaktır.
Etkili konuşma ve hitabet yeteneği de sözlü anlatımın alanına girmektedir. Sözlü anlatımın başarısı, anlatımın belirli ilkelere bağlı kalarak yapılmasını gerektirir. Bu açıdan, ister ders anlatma ve isterse konferans verme biçiminde yapılsın, sözlü anlatımın başarısı için bir ön hazırlık gerekir.
Etkili bir konuşma için ön hazırlık şu aşamaları gerekli kılar:
Hitabetin güçlendirilmesi, konuşmacının kendisine güvenmesini, dinleyicilerin tepkilerini dikkate almasını, ses tonunu ortama göre ayarlayabilmesini ve bedensel hareketlerden yararlanabilmesini gerekli kılar.
Sözlü anlatımın başlangıcında dinleyicilerin anlatım konusuna karşı ilgilerinin çekilmeye çalışılması gerekir. Böylece onların konuşmaya karşı dikkatlerini toplamaları sağlanmış olunacaktır. Daha sonra anlatım konusunu oluşturan ana düşüncenin yardımcı düşüncelerle desteklenip güçlendirilerek, dinleyicilerin amaç doğrultusunda etkilenmesi, sözlü anlatımın temel özelliğidir.
Etkili konuşma ve hitabet ile ilgili örnekler okumak isterseniz sayginnlp.com/etkili-konusma-ornekleri/ sayfamıza göz atabilirsiniz.
Anlatımın etkililik düzeyini artırmak için görsel ve işitsel araçlardan, dinleyicilerin tepkilerinden ve bedensel hareketlerden yararlanabilmek gerekir.
Etkili bir konuşma için konuşmacının anlatım öncesinde ve anlatım başlangıcında kendisinde bir heyecan ve gerginlik duyması onun kötü bir konuşma yapacağı anlamına gelmez. Çünkü bu, yeni ve güç bir durumda her konuşmacının başına gelebilen bir şeydir. Gerçekte konuşma öncesi heyecan ve yüz kızarması, titreme, vb.leri en azından konuşmacının sorumluluğunun bilincinde ve içten olduğunu, iyi bir konuşma yapabilmek istediğini gösterir.
Kürsüden konuşma heyecanının yenilmesinde izlenmesi gereken bir kaç nokta vardır. Bir kez, sözlü anlatımda başarısızlığa karşı en iyi “sigorta”, konuşma için olabildiğince iyi hazırlanmaktır. Bu hazırlıkta anlatım metninin açık ve bölümlerin birbiriyle bağıntılı olarak düzenlenmesi gerekir. Anlatım planı konuşmacının belleğinde ayrıntıları ile yer edinceye kadar onun üzerinde çalışılması gerekir. Konuşma öncesi hazırlığın yeter ölçüde yapılması, konuşmacının kendine olan güvenini yükseltir. Anlatım sırasında düşünceleri birbirine bağlamak için “bunun gibi”, “öte yandan”, “aynı zamanda”, “yukarıda belirttiğim gibi”, “bir başka nokta da” biçimindeki bağıntılar konuşmanın düzenli bir sıra izlemesini sağlar.
Ayrıca konuşmacının dinleyicilerin önüne çıktığında hemen konuşmaya geçmek yerine onların sessizleşmelerini beklemesi ve elindeki anlatım planının başlangıcına birkaç saniyelik de olsa göz atması gibi eylemler, konuşmacının ilk heyecanını yenmesine ya da azaltmasına yardımcı olacaktır. Yine konuşmacının “acaba yanlış yapacak mıyım”, “kekeleyecek miyim”, “beni dinleyecekler mi?” türünden kendine yönelik kuşkularını bir yana bırakması ve bunun için de ilgisini kendisinden çok, konuşacağı konuya yönlendirmesi yerinde olacaktır. Nitekim konuşma ilerledikçe konuşmacı başlangıçtaki sıkıntılı durumundan kurtulacak ve kendi ne olan güveninin arttığını görecektir.
Konuşmacının, konuşma sırasında doğrudan dinleyicilerin gözlerinin içine bakması konuşma etkililiğini arttırır. Gözlerin, dinleyicilerin gözlerinden kaydırılması ve havaya, dışarıya, vb. ilgisiz şeylere bakılması, konuşmacının ürkeklik ve korkaklığını gösterir.
Bu tür bir konuşma biçimi dinleyicilerin gözünden kaçmaz; konuşma konusuna karşı, onların ilgisizliğe itilmelerine neden olur. Öte yandan bu tür bir anlatımda konuşmacı, dinleyicilerin mimiklerle ve başlarıyla onaylama ya da karşı çıkma gibi tepkilerini alamadığından, anlatımını dinleyicilere göre düzenleme olanağına sahip olamaz. Oysa dinleyiciler düşündüklerini her ne kadar yüksek sesle söylemeseler de beden hareketleri ile tepkilerini açığa vurmaktan geri durmazlar. Konuşmacı, dinleyicilerin ilgilerinin azaldığını gördüğü anda onların dikkatini yeniden toplamak için harekete geçmelidir.
Etkili bir konuşma için ses, konuşmacının kişiliği konusunda dinleyicilere ipuçları verir. Sesin, davranışların, kişilik özelliklerini ve insanın bedensel durumunu ortaya koyduğuna inanılmaktadır. Güçsüz, cılız ve sönük bir ses, dinleyicilerde konuşmacıya karşı güvensizlik duygusu, çok yüksek ve atak çıkan bir ses ise, sahibinin “blöfcü” bir tip olduğu izlenimini uyandırılır. Dinleyicilerin dikkatini toplama ve korumada sesin kolayca duyulabilir, kulağa hoş gelir, ton, güç ve hız bakımından türlülük göstermesi beklenir. Bir konuşmacı için en uygun ses tonu, tekdüze (monoton) olmayan ve gereğinde yükselip alçalabilen bir tondur. Çok yüksek ya da alçak ses tonu dinleyicileri rahatsız eder.
Konuşmacı olarak sesinizi daha etkin kullanmak için diksiyon çalışmalarından faydalanabilirsiniz. Eğer isterseniz diksiyon eğitimi içeriğimizi inceleyebilir ve tamamen ihtiyacınıza göre planlanan diksiyon eğitimlerimize katılabilirsiniz.
Anlatımda hız, “sözcüklerin söylenişinin ve sözcük aralarındaki duraklama süresinin aldığı zaman” olarak açıklanabilir. Bir düşüncenin çok iyi anlaşılması istendiğinde hız, olağan durumdan daha çok aşağıya düşebildiği gibi; örneğin, heyecan verici bir olayın aktarılmasında, olağan anlatım hızının üstüne çıkabilir.
Anlatım hızının dinleyicilerin anlamasına en uygun biçimde düzenlenmesi ve anlatım süresi boyunca değişik anlatım hızlarının kullanılması dinleyicileri etkileyecektir.
Anlatımda sesle ilgili olarak üzerinde durulacak bir başka nokta da sesin gücü (şiddeti)‘dür. Bazıları sözcükleri bağırarak, bazıları ise, fısıltı biçiminde söylerler. Her iki durum da iyi konuşma için tercih edilmez. Sesin gücü, anlatım hızı ve ses tonunda olduğu gibi, hangi ortam ve koşullarda konuşuluyorsa, o ortam ve koşullara uygun olmalıdır.
Konuşmada bir başka önemli nokta ise, sözcüklerin doğru söylenmesi (telaffuzu)‘dir. Konuşmada yöresel bir söyleyiş biçimini kullanma, sözcükleri yuvarlayarak ve yutarak eksik söyleme, iyi konuşma için istenmeyen özelliklerdir.
İyi bir konuşmacı, bedensel hareketlerden sözlü anlatım sırasında yararlanmasını bilmelidir, “Bedensel hareket” beden hareketlerinin tümüdür. Jestler, yüz anlatım, yürüme, duruş ve bedenin kas gerginliği beden hareketini oluşturur.
Duygu ve düşüncelerin dinleyicilere aktarılmasında bedensel hareketten yararlanabilmeyi bilmek gerekir. Bunu bilmeden yapılan konuşma, dinleyicilerde tam bir etki yaratmaz. Bedensel hareketlerden yararlanamama, dinleyiciler açısından konuşmacının anlattığı konuya gerçekten inanmadığı, konuyu çok iyi bilmediği, hasta ya da utangaç olduğu gibi düşüncelere neden olur.
Beden dilinizi daha etkili bir şekilde kullanmak ve gerek günlük hayatınızda gerek konuşmacı olarak katıldığınız organizasyonlarda avantajlar elde etmek için beden dili ve etkili iletişim eğitimi içeriğimize göz atabilirsiniz.
Etkili bir konuşma için bedenin bütün kısımları hep birlikte ve bir bütün oluşturacak biçimde hareket etmelidir. Buna örnek olarak bir basketbolcuyu gösterebiliriz. Nasıl ki basketçi topu atarken yalnız eli hareket etmez, bütün bedeni bu harekete katılır ise; konuşmacının da bedensel hareketini konuşmaya ve konuşmasını da hareketine uydurması gerekir. Ancak burada bir nokta, jestin (el, kol ve baş hareketlerinin) dinleyicilerin bütün dikkatini üzerine çekmemesi gerekir. O yalnızca anlatımı destekleyici bir araç olarak kullanılmalıdır.
Beden hareketi, konuşmayı ve konuşmacıyı enerjik kılmayı amaçlar. Konuşma konusu ne denli ilgi çekici olursa olsun, sönük bir konuşmacının elinde, konu, önemini ve anlamını yitirebilir. Dinleyicilerin ilgisini çekmek bir yana, onları konuşmaya karşı isteksizliğe ve başka şeylerle uğraşmaya itebilir. Bu bakımdan konuşmada bedensel hareketlerin yaratacağı olumlu havadan yararlanmasını bilmek, konuşmaya canlılık katmak demektir ki; bu da etkili bir konuşma için son derece önemlidir.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…