Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel özelliklerden birisi konuşmaya hazırlık için zaman ayırıp ayırmamalarıdır. Hem kendi özgüveniniz ve hem de dinleyicilerinize daha etkili bir konuşma yapabilmeniz için konuşma öncesi ön hazırlık yapmalısınız. Bu yazımızı etkili bir konuşma için hazırlı yapma teknikleri üzerine hazırladık. Keyifli okumalar.
Hayatınızda birçok defa hemen gelişigüzel hazırlıksız konuşmak zorunda kaldığınız olmuştur elbette. Belki hiç takılmadan da sözü sonuna eriştirmişsinizdir. Fakat bu tür konuşmalarınızı parlak bir başarı sayamazsınız. İşte böyle hazırlanmadan söz söyleyip de başarılı olmadığınız günden beri siz kendinize olan güveninizi kaybettiniz ve hazırlıksız söz söylerken geçirdiğiniz sıkıntı dan dolayı şimdi bütün cesaretiniz kırılıyorsa özellikle bundan sonra hazırlanmadan hiç söz söylememelisiniz.
Bir konuşmacı, söz söylemeye ne kadar hazır olursa olsun, hazırlıksız konuşmaktan hoşlanmaz ve mümkün olduğu kadar böyle hazırlıksız söz söylememeye çalışır. Yalnız deneyimsiz genç konuşmacılar, bilmedikleri herhangi bir konu üzerinde hemen söz söylemeye can atarlar. Siz başka şeylerde ne kadar deneyimli, bilgili olursanız olunuz, başından sonuna kadar konuşmaya hakim olacak olan ana fikri hazırlayacak kadar zaman bulmalısınız. Hiçbir mimar size yapılacak olan herhangi bir binanın planını hazırlamadan bir çırpıda proje sunamaz. Hiçbir besteci, size hemen, sadece bir teklif üzerine, hazırlıksız bir sonat çalmaz. Hatta bizzat Beethoven bile bunu her zaman yapmamıştır.
İyi bir konuşmacı bden dilini de etkin kullanmalıdır. Beden dili ile desteklenmeyen bir söz ne kadar doğru olursa olsun karşı tarafta beklenen etkileri bırakmayacaktır. Etkili konuşmacının beden dili yazımızı okuyarak bu konuda daha çok bilgiye ulaşabilirsiniz.
Hiçbir zaman sahne sanatçısı söyleyeceği kelimeyi hemen hazırlıksız olarak söylemez. Fakat maalesef halkın konuşmacılardan istediği mükemmeliyet o kadar az ki hemen hemen gelişigüzel herkes iyi bir konuşmacıymış gibi bütün eksiklikleriyle, bütün bilgisizliğiyle önümüzde söz söyleme cesaretini buluyor.
Onun için bu gibilere şu uyarıyı tekrar etmeliyiz: Eğer hazırlanacak vakit bulamadıysanız sakın
konuşma yapmaya kalkışmayınız. Madem ki başarılı ve etkili bir konuşmacı olmak sizin amacınız, o halde önce kendiniz mesleğinizi korumak zorundasınız. Herhalde siz de kendinizi berbat, birbirini tutmayan sözlerle dolu, etkisiz, ahenksiz bir konuşmaya düşürmek istemezsiniz.
Öncelikle oldukça dikkatli bir hazırlıkla konuşma yapmalısınız. Ondan sonra bile kendinizi tükenmek bilmez bir konuşma hazinesi saymalısınız. İşte bu kadar ilerledikten sonra konuşma öncesi hazırlık yapmanın kıymetini daha çok takdir edeceksiniz.
Yazdıktan sonra bir tarafa atacak olsanız bile not almayı ihmal etmeyiniz. Not tutmak, okurken daima aklınızı zihninizi beyninizi uyanık bulundurur; size dikkat etmeyi, hüküm vermeyi öğretir. Ve bütün bunlar da bu şekilde hafızanıza yer eder. Aynı zamanda sizi kısa ve açık konuşmaya alıştırır ki bu da halka yapılan konuşmalarda son derece istenen bir durumdur.
Nasıl bir kitap olursa olsun, ister bir ilim kitabı, ister bir eğlence romanı olsun, okuduktan sonra, sanki mesleğinizin gerektiği bir özellikmiş gibi, bu kitap hakkında bir hüküm vermek zorundaymışsınız gibi, fikrinizi gayet kısa olarak yazınız.
Bu alışkanlık bir konuşmacı olmak isteseniz de istemeseniz de, kendi kendinizi çalışmaya alıştırmak bakımından oldukça faydalıdır. Fakat bir konuşmacı için öncelikle gereklidir. Çünkü insan böylelikle ruhunda, olayların belli fikirler ve bilgilerinden oluşan toplu bir sermaye bulundurur; kesin, açık ve güvenilir hükümler vermeye alışır.
Unutmamalısınız ki bir konuşmacı önce kendi fikirlerini düzenleyememişse dinleyicilerin üzerinde etkili olup onları arkasından sürükleyemez. Önce kendi fikrini, etrafındaki sislerden kurtarmalı. Bunun için en iyi çare de herhangi bir şeyi hüküm vererek okumak, buğdayı samandan ayırmak, eleştirmek, irdelemek ve bütün bunlardan sonra bir sonuca ulaşabilmektir.
Eğer bunları yalnız zihinde yapacak olursanız açık ve belirgin olmaz, birbirine karışır. Halbuki yargılarınızı yazarsanız ifade tekniğinde de tecrübe sahibi olursunuz. Bacon; “Konuşma bir adama kolayca söz söylemeyi, yazı da kesinliği öğretir.” der. Eğer bir konuşmacı genel tartışmalarda cephe almak isterse ona kesinlik, kolay söz söylemekten daha fazla emniyet verir.
Dikkatinizi çeken her şeyi yazmak, bunlar hakkında not tutmaya çalışmak bir konuşmacı için oldukça gereklidir. Konuşmacı, ne kadar çok yazarsa o kadar faydalı olur. Bu yöntem; sıra dışı bir adamı, eğer isterse ve ısrarlı olursa. bir halk önderi olmaya yükseltecek araçlardan biridir.
İnsanlar hakkında, yolda geliş gidiş hakkında, bulutların bin bir değişik durumu hakkında, rakibinizin mektup başlıkları hakkında not alınız. Bir yağmurun, bir fırtınanın başlamasına dikkat ediniz. Kısacası insanları ilgilendirebilecek her şeye dikkat ederek defterinize yazınız. Eğer insanlara olayları göstererek fikrinizi kabul ettirmeyi amaçlıyorsanız, hiç durmadan diğer olay ve fikirleri de toplamanız gerekir.
İyi bir konuşmacı olabilmek için rahat ve kolay konuşabiliyor olmalısınız. Rahat ve kolay konuşabilme teknikleri yazımızı okuyarak bu konuda daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Topçuluk için top atmaktan çok, top araç gereçlerinin yapılışını bilmek ne kadar değerli ise bir konuşmacı için de böyledir. Her konuşmanın arkasında öğrenmek; düşünmek, not etmek, sonuca varmak vardır. Siz yorulmak bilmez bir cümle, kıyaslama, kelime, hikaye, olay, fikir, deneyim koleksiyoncusu olmalısınız.
Dinleyicilere hakim olmadan önce siz kendi konunuza hakim bir hoca gibi hazırlanmalısınız. Bu öyle güçlü bir kanundur ki kolay kelime oyunlarıyla bundan kurtulamazsınız.
Siz hep olayları ve gerçekleri toplamalısınız. Bir tür konuşma fabrikası olduğunuzu ve olayların da sizin için hammadde olduğunu düşünmelisiniz. Bir balıkçı için ağ ne ise bir konuşmacı için de not defteri odur. Bunlar olmadan her ikisi de hiçbir is göremezler. En kolay kullanışlı not defteri, yaprakları yapışık olmayan veya hemen koparılabilen spiralli küçük defterdir.
Her olay veya fikrin, kendisine özgü isim veya sıfatı, yaprağın yukarı sol kösesine yazılarak, o sayfaya kaydedilmesi önerilir. Eğer defter veya yapraklar dolarsa bunları olay veya fikirlere göre düzenleyerek bir “kartotek” gibi saklamalıdır.
Halka konuşma yapmak konusunda yetkili kişilerden biri “konuşmanızı tamamen ezberleyiniz” diğeri “hazırlıklı konuşunuz” öteki “notlarınıza bakarak konuşunuz” gibi önerilerde bulunurlar. Aslında bu üç öneriden her biri, eğer karakterinize uygunsa, uygun olabilir. Fakat karakterinize uymazsa yalnız zararı dokunur.
Örneğin konuşmacının biri; tıpkı bir aktörün işlenmiş belleği kadar kuvvetli bir hafızaya sahip olduğu gibi, diğeri de hiç güvenilmeyecek bir hafıza sahibidir. Bazı kimseler kendi düşünme güçleriyle gayet açık ve kolaylıkla düşünebildikleri gibi bazıları da şaşırıp kalırlar..
Ta ki halkın alkışı kendilerine ilham verinceye kadar!. Şu halde hazırlanma için herkese özgü tek plan yoktur. Asıl mesele karakterinize uygun bir planı çeşitli deneyimlerle elde edinceye kadar hazırlığı ihmal etmeden söz söylemektir.
1) Okuma ve inceleme yoluyla olayları ve gerçekleri toplayın.
2) Bu toplananları bir isim veya sıfat altında düzenleyin.
3) Bir mesele hakkında otuz veya daha çok fikir toplanınca bunları bir konuşma haline getirmek zamanı gelmiştir.
4) Bu fikirlerin özetlerini birer kağıda yazarak kağıtları numaralandırırın.
5) Sonra bu kağıtları birer birer inceler, bu konuşmaya uymayan fikirleri içinden çıkarır ve yerlerine daha uygun olanları koyun.
6) Sonra bu fikirleri birbirlerine uygun bir sıra ile dizerim. Önce, giriş ve sonucu, konunun tasvir ve açılışı, daha sonra soru ve teklifleri ve en sonunda son sözü düzenleyin.
7) Notları, takip edip uygulanması mümkün olan sıra ile yazar, ara sıra önemli bir fikri de tamamıyla cümle halinde bu kısa notların arasına sıkıştırın.
Sakin konuşma bu şekilde tamamen hazırlanmış zannetmeyin. Bunlara birtakım unsurların da eklenmesi gerekir. Bu şekilde bir konuşma yalnız ses haline dönüşmüş fikirlerin tekrarı olmaktan kurtulur. Biraz sonra göreceğimiz yönüyle fikirlerin takip sıraları da pek büyük öneme sahiptir. Notlar, hafıza görevini yapmadığı zaman onun kılavuzu ve yardımcısıdır. Ayını zamanda kürsüdeki konuşmacının serbestçe düşünmesine de engel olmaz.
John Brigt’in bu plana çok benzeyen bir çalışma yöntemi vardı: Konunun gerekliliğini hatırlatan birkaç esaslı kelimenin yazılı bulunduğu notlara bakarak konuşurdu. Fakat konuşmanın sonunu tamamen kelime kelime yazarak hazırladı.
Eğer bu kuralı kabul etmezseniz çok geçmeden size “palavraca, laf ebesi” diye ad takarlar ki, herhalde bunu istemezsiniz. Bazen söz söylemenin de uğursuz bir kolaylığı vardır. Bu kolaylık; doğuştan söz söylemeye yeteneği olan bazı kimselere herhangi bir konu üzerinde konuşma imkanını verir. Verir ama tabiatın bu vergisi ayni zamanda büyük bir tehlikedir. Özellikle hasta insanları hemen öldürmek için de bir fırsattır.
Her millette “palavracı, laf ebesi” denen birtakım adamlar yok mudur? Herkes bilmelidir ki, traşçılık konuşma yapmak demek değildir. Böyle yüzlerce hatta binlerce boş söz söyleyen kimseler vardır, fakat bunların aralarında, bu kitapta öğretilen tarzda, söz söyleme sanatında usta olanlar pek azdır. Gerçek bir konuşmacı ne zaman söz söyleyeceğini ve ne zaman susacağını bildiği gibi ne zaman dinleyip öğreneceğini ve ne zaman söyleyip Öğreteceğini de belirler.
Doğrudan doğruya herkes için şu esas olmalıdır. Konuyu iyice bilmeden araştırmadan veya konu hakkında deneyim sahibi olmadan halk önünde söz söylemeye kalkmamalıdır. Konuyu yeterince hakim olmadan söz söylemek ne akla, ne de emniyete sığar. Eninde sonunda dinleyiciler arasından, konuşmacının, konuyu bilmeden söylediğini belirten bir itiraz yükselebilir. Ve bu itiraz; konuşmacının sorumluluğuyla ve bir gürültüyle sonuçlanabilir.
Onun için bir konuşmaya hazırlanırken en önemli meselelerden biri konuşacağınız konu içinde kalmanız ve bu konuyu da etraflıca kavramanızdır. İyi bir konuşmacı hiçbir zaman aktör şöhreti kazanmamalıdır. Çünkü o zaman yalnız karşılık için konuşuyor, başka bir şey diye düşünülür. Konuşmacı hiçbir zaman rol yapmamalı ve iyi öğretmiyor diye söz söyleme yeteneğini değişik konular üzerinde tartışarak harcamamalıdır.
Tarihin en büyük konuşmacısı, konuşmanın etki ve kuvvetini istisnasız yalnız büyük konularda kullanan kimselerdi. Bu şekilde bir konuşmacı kendisini; her müvekkilini savunmak zorunda olan bir avukattan, yahut bugün bir manzara, yarın bir savaş resmi yapan bir ressamdan tamamen ayırmış olur. Bir halk konuşmacısı dinleyiciler üzerinde etkili olmak isterse kendisine yalnız tek bir konu tespit etmelidir. Ciddiyetle, konuştuğu konuyu bilen bir adam olmalıdır.
Her konuşmanın arkasında konuşmacının bizzat kendisi vardır. Bu konuşmacı kimdir? Neredeydi? Ne gördü?
Şimdiye kadar ne yapabildi? Örneğin “Denizde Güvenlik” konusu hakkında tartışmak için bir halk toplantısı yapılıyor ve varsayalım ki söz söyleyen üç kişiden biri gayet iyi bir istatistikçi, ikincisi gayet iyi bir konuşmacı, üçüncüsü de fen bilimleri konusunda bir profesör. Bütün bunlardan sonra dinleyiciler arasından bir adam ayağa kalkarak: “Ben Lusitania vapuru torpillendiği zaman orada zabittim” derse, bu dört kişiden hangisi halk üzerinde daha etkili olur?
Dinleyiciler kavranmak, yakalanmak isterler. Halk iyi bir konuşmaya saygı duyar, fakat bir kahramana kulluk eder. Halk toplantılara bir fikir dinlemekten ziyade insan görmek için gider ve bir salonun kürsüsü meşhur adamlarla dolu olduğu nispette halk hayran olur. Onun için de büyük bir konuşmanın özellikle kişisel tecrübelerle hazırlanmış olması önerilir. Etkisi dolayısıyla hiçbir hazırlık buna karşı gelemez.
Eğer fakirlik ve yokluk hakkında söz söylemek istiyorsanız fakirlerin yaşadıkları yerleri bizzat dolaşınız. Reklam hakkında konuşacaksınız büyük bir mağazanın indirimli satışında bulununuz. Eğer kömür konusu üzerine söz alacaksanız, mümkünse kömür ocaklarına gidiniz. Eğer savaşta ölen bir kahramanın abidesi önünde söz söylemek gerekiyorsa önce savaş meydanlarında yatan isimsiz kahramanların mezarlarını ziyaret ediniz. Kişisel tecrübe ve görüşlerinizle konuyu kendi şahsiyetinizde birleştiriniz. Bu, bir konuşma için en iyi hazırlıktır.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Zamanı etkin kullanmak ve lehinize çevirmek için ilk yapmanız gerekenlerden birisi zaman yönetimi ile ilgili…