Erteleme alışkanlığı verimli çalışmanın önündeki en büyük engellerdendir. Eğer erteleme alışkanlığını yenmek istiyorsanız ilk olarak sahip olduğunuz alışkanlıkları tanımakla işe başlamalısınız. Bu sayede hangi davranışın size fayda sağladığının farkına varabilirsiniz.
Alışkanlıklara saplanıp kalmak, erteleme davranışına sebep olmaktadır. Kariyerinizden, kişiler arası ilişkilerinizden, yaptığınız etkinliklerden memnun değilseniz, neden o alışkanlığa saplanıp kaldığınızı belirleyin. Sonrada çözüm arayın.
Alışkanlıklarınızı değiştirmek için Swish Tekniğini kullanabilirsiniz.
Gün içinde, fırsat buldukça egzersiz yapmaya devam edin.
Erteleme alışkanlığını yenmek için sorunlarınızla yüzleşin. Onları değiştirmek için, kendinizle anlaşma yapın. Olumsuz düşüncelerinizden, korkularınızdan ve abartılı düşüncelerinizden kurtulun. Onları teker teker ele alarak sorgulayın. Pozitif düşüncelerinizi ve özgüveninizi besleyerek, istediğiniz sonuca doğru emin adımlarla ilerleyin. Cesaret ve kararlıkla!
Erteleme davranışını etkili bir şekilde değiştirmek istiyorsanız, şu beş adımı uygulamalısınız.
Derslerin üstesinden geleceğine inanmayan, dersleri küçümseyen veya ders çalışmaktan hoşlanmayan bireyler, dersleri yapmayı sürekli olarak erteleme ve zamanın akışına bırakma eğilimindedirler.
Zamanın probleme çözüm getireceği yanılgısı içindedirler. Zaman problemleri çözmemektedir. Sürekli olarak ertelemek ve problemleri zamana bırakmak, sorunların birikerek büyük bir baskı aracına dönüşmesin neden olmaktadır.
Bununla birlikte çözülmemiş problemler, sürekli olarak zihni meşgul ederek, rahatsızlık vermektedir.
Öğrenciler, çok iyi yapamadıkları, çok iyi olmadıkları derslere çalışmak istemezler ve sürekli olarak ders çalışmayı ertelerler. Kendilerini sayısalcı, sözelci gibi kalıpların içine sokarak yeteneklerinin kapsamını daraltma eğilimdedirler. Çok iyi olmadıkları, fazla net çıkaramadıkları dersleri sürekli erteleyerek çalışmama eğilimindedirler. Yanlışları fazla çıktığında, test çözmekten vazgeçmektedirler.
Dersleri yapmanın, iyi yapmaktan daha önemli olduğunu bilen öğrenci, yapa yapa iyi yapıyor olacağının bilincindedir. Bir şeyi iyi yapıyor olabilmemiz için, öncelikle o işi birçok kez yapmış olmamız gerekir.
İyi olmadığımız derslere çalışarak, sabır göstererek iyi yapıyor olma durumuna gelebiliriz. İyi yürümediği için, bebek yürümeyi ertelemiş ya da vazgeçmiş olsaydı, hiçbir zaman yürüyemezdi.
Yapmakta olduğumuz işten sıkılmamız ve (zamanımız olmadığı için) sorumluluklarımızı yerine getiremeyeceğimizi düşünmemizin temelinde, yapacağımız işi küçük parçalara bölmeme alışkanlığı vardır.
Eğer küçük parçalara bölmüş olsaydınız, daha çok iş yapardınız ve yaptığınız işleri de aceleye getirmemiş olurdunuz. İşleri parçalara bölerek yaparsanız, ertelemeye gerek kalmadan daha çok iş yaparsınız.
Çalışmalarınızın daha iyi olması için, değerlendirme yapmaya vaktiniz de olur. İşleri aceleye getirmediğiniz için daha kaliteli iş çıkartırsınız.
Ödüllendirilmeyen davranışın sürekliliği olmaz. Eğer bir işi sürdürmek istiyorsanız, kendi kendinizi ödüllendirmeniz gerekir. Ödül, davranışın devamlılığını sağlar.
Eğer başkaları tarafından ödüllendirilmiyorsanız, kendi kendinizi ödüllendirmenizin hiçbir sakıncası yoktur. Ödül olarak kendinize bir hediye alabileceğiniz gibi, yemek, dondurma vb. şeylerde ısmarlayabilirsiniz.
Aldığınız ödülle ilişkide bulunduğunuz sürece, başarı duygusu içinde olursunuz. Bu duygunun getirdiği pozitif tutumla (öz güvenle) çalışmanızı sürdürür ve başarma arzusuna kapılırsınız. Yeni başarılarınız için temel oluşturmuş olursun.
Otopsi yapmak, yaptığımız işlerin detaylı olarak analizini yapmaktır. Aldığımız sonuca bizi ulaştıran sureci, detaylı şekilde incelememiz gerekir.
Sonuçtan memnun isek, süreçte yaptıklarımızı, stratejimizi, tutum ve düşüncelerimizi bir başka duruma da aktararak, yeni başarılar elde etmenin yolunu açmış oluruz.
Eğer istediğimiz neticeyi alamamışsak, yaptığımız hatalardan ders alarak başarıya ulaşma şansımızı, yani tecrübemizi artırabiliriz. Böylelikle başarısızlık yaşamamış, sadece başarıya gitmeyen bir seçeneği elemiş oluruz.
Başarısızlığımıza mazeret aramak için harcayacağımız süreyi, başarıya ulaşmanın yollarını aramak için kullanırsak, başarılı olma şansımızı devam ettiririz. Edindiğimiz tecrübeyle de istediğimiz neticeye ulaşırız.
Denediğimiz sürece başarısız olmayız. Denemekten vazgeçtiğimiz zaman başarısız oluruz. Enerjimizi kendimizden nefret etmek için değil, hatalarımızdan ders almak için kullanmalıyız.
Mazeret aramak temelinde, kendine güvensizlik yatan bir tutumdur. Peşinen başarısızlığı kabullenmek ve bu yüzden yapılması gerekenleri ertelemeyi tercih etmeyi beraberinde getirir. Öğrenci çalışmasını, başarısızlığına mazeret üretmek için yapmıştır. “Çalıştım ama yapamadım” demek için çalışmak gerekmez.
Yaptığınız çalışmalardan olumlu sonuç alacağınıza inanmıyorsanız, duyularınızı öğrenmeye kapatmışsınız demektir.
Dolayısıyla da yapamazsınız. Yaptığımız işi başaracağımıza inanmalı, başarmak üzere çalışmalı, hatta başarıya ulaşmış gibi davranmalıyız, Bu şekilde davranmamız, amacı ulaş ulaşmamızı kolaylaştıracaktır.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…