Empati ve “Ben Dili” Örnekleri
İletişim becerilerini geliştirme konusunda fazlasıyla önemli olan empati kurmayı incelediğimiz bu yazımızda sizi Empati ve “Ben Dili” Örnekleri ile bilgilendirmeye çalışacağız.
Nasrettin Hoca eşeğinden düşer ve acıyla kıvranır. Başına toplananlar, “Hemen bir doktor çağırın…” diye bağrışırken, Hoca, “Bana doktor değil, eşekten düşmüş birini bulun…” diye bağırır.
Hoca bu düşüncesiyle eşekten düşenin çektiği acıyı, en iyi eşekten düşenin anlayacağını yani ancak bu durumu yaşamış olan birinin kendisi ile empati kurabileceğini ifade etmektedir. Bireyler mevcut bilgileri ve deneyimleriyle durumu değerlendirerek empatik iletişim kurmakta ve anlamaya çalışmaktır. Olay bireylerce tam olarak anlaşılmamış olabilir ama bireyler tecrübeleriyle düşmeden kaynaklanan acıyı belirli bir oranda anlayabilirler.
Empatik dinleme becerisi geliştirilebilir bir durumdur ve bu konuda daha detaylı bilgiye https://www.sayginnlp.com/empatik-dinleme-becerileri-ve-empatik-iletisim/ içeriğimizden ulaşabilirsiniz.
Empatik iletişimin öğelerinde anlamaya çalışmayı özenle vurgulamaya çalıştık. Olayı yaşamak kavramı ne tanımın, ne de öğelerin içerisinde ifade edilmektedir. Çünkü empatik iletişim olayları yaşamayı değil, anlamayı öğütler. Anlamaya çalışma durumu, eğitimle geliştirilebilir.
“Sen” Mesajı Yerine “Ben” Mesajı
“Ben” dili, kişinin o anda karşılaştığı durum veya davranış karşısında, kişisel tepkisini duygu ve düşüncelerle açıklayan bir ifade tarzıdır. Duygu ve düşüncelerimizi içtenlikle ifade etmemizdir. Başkalarıyla ilgili değerlendirme ve yorumlarımızı değil, kendi duygu ve yaşantılarımızı açıklar. “Ben” mesajını duyan kişi, karşısındakine ne hissettirdiğini öğrenir ve eğer bu olumsuz bir duyguysa, kendi isteğiyle davranışını değiştirir ya da değiştirmez. Yani davranışının sorumluluğu tümüyle kendine aittir. Suçlama olmadığı için, “ben” mesajıyla gönderilen iletiler, genellikle gönüllü bir farklı davranma çabasına zemin hazırlayabilir.
“Ben” dilinin en önemli yararı ise karşımızdaki kişiye “ben böyle hissediyorum ama bu davranışın herkese böyle hissettirmeyebilir” anlamının içeren bir ileti gönderildiğinden, onun suçlanmadan kendini gözden geçirmesine olanak tanımasıdır. Çünkü kesinlik içeren yargılamalar karşısında özellikle çocuklar, ne yapacaklarını bilemezler.
Sen mesajı yerine..
Baba: “Çok kabasın! Her zaman sözümü kesiyorsun!”
Ben mesajı verin…
Baba: “Bir şey söylemeye başlayıp da bir türlü sonunu getiremediğim zaman çok rahatsız oluyorum.”
Sen mesajı yerine…
Anne: “Kes şunu.. Çekiştirip durma kolumu!”
Ben mesajı verin…
Anne: “Kolumun çekiştirilmesinden hoşlanmıyorum.”
Sen mesajı yerine..
Baba: “Her akşam aynı şey, tutturuyorsun oyun oynayalım diye! Benim yorgun olabileceğim hiç aklına gelmiyor, değil mi? Yaramaz ve şımarık bir çocuk gibi davranıyorsun!”
Ben mesajı verin…
Baba: “Bu akşam çok yorgun hissediyorum, canım. İstersen oyun oynamayı başka bir akşama erteleyelim.”
“Sen” mesajı iletişimi engeller. Sen mesajı, sen dilidir ve genellikle kızgınlık ifadesi için kullanılır. Sen mesajları, bizim hakkımızda bir ileti göndermez, odak hep karşımızdaki kişidir. “Ben” mesajı gönderen kişi, kendi hakkında yaptığı değerlendirmeyi karşısındaki kişiyle paylaşmak isteğindedir. “Ben” mesajları karşımızdaki kişiyi suçlayıcı ifadelerden arınmış ve tümüyle kendi duygu ve düşüncelerimizi içerdiğinden, iletişimin olumlu sürmesine yardımcı olabilir.
Kızgınlık hissettiğimiz durumlarda, bunu “ben” mesajı ile iletmemiz, karşımızdakinin savunmaya geçmesini, öfkeyle karşılık vermesini, kendini kıstırılmış hissetmesini, suçlanmasını ve konuşmaktan kaçınmasını engelleyebilir.
Size sözle saldırılmadığı sürece, rahatsızlığını ve kızgınlığını dile getiren biriyle anlaşmak mümkündür.
Ne dersiniz?