Coca Cola bugün 200’ün üzerinde ülkede faaliyet gösteren ve yıllık cirosu bir çok ülkenin gayri safi milli hasılasından daha yüksek. Durum böyle olunca Coca Cola’nın başarı hikayesi bir çoğumuz için ilham kaynağı olabilir. “Coca Cola nasıl başardı?” sorusuna cevap vermek üzere yazdığımız bu yazımızda önce Cola’nın tarihçesine hızlıca göz atalım.
Kurucular: John Pemberton (yaratıcı) ve Asa Griggs Candler (Şirket Kurucusu)
Kuruluş Zamanında Yaşları: 55 ve 35
Geçmişleri: Eczacılık ve Satış
Kuruluş Yılı: 1886
Sektör Tipi: İçecek üretimi
Şu An Kaç Ülke Pazarında: 200’ün üzerinde
Herkes “Hayatın kola yanı” sözünü biliyordur. Marka el yazısıyla kırmızı bir zemine yazılmış bir logodan oluşur. Ve bu işaret İngiliz bar tentelerinden futbol statlarına, Çin mağaza işaretlerinden New York Times Meydanı’ndaki 20 fit uzunluktaki neon reklamlara tüm dünyada görülebilir. Coca Cola’nın dünyadaki her ülkede olduğunu söylersek abartmış olmayız. Ve tartışmasız dünyanın ilk küresel markasıdır. Hem dünyanın en tanınan hem de en popüler içecek markasıdır.
Coca Cola’nın bu şaşırtıcı başarı hikayesinin çok da gösterişli bir başlangıcı yoktur. John Pemberton adında Atlanta, Georgia’da yaşayan bir eczacı Coca Cola’yı icat etmiştir.
1886’da işçilerin New York limanında Özgürlük Heykeli’ni yaptığı bir öğlen John arka bahçesinde yeni bir içecek oluşturmak için üç bacaklı pirinç bir kapta farklı malzemeleri karıştırıyordu. Karamel renkli, hoş kokulu bir sonuç elde etti. Fazla heyecanlanmadan komşusu Jacobs’un eczanesine gitti ve burada karbonatlı su ekledi.
Müşterilere tattırdığında herkes bunun çok özel bir karışım olduğunu söyledi. Jacobs Eczanesi bu karışımın bir bardağını 5 sente ilaç olarak satmaya başladı. Pemberton yeni içkisinin morfin bağlılığı, hazımsızlık, sinir rahatsızlıkları, baş ağrıları ve hatta iktidarsızlık gibi hastalıkları tedavi ettiğini söyledi.
İlk yıl, Pemberton günde sadece dokuz bardak Coca-Cola satabiliyordu, bu da ona 50 dolar kadar bir para kazandırıyordu. Ancak içkiyi hazırlamak ve reklamını yapmak Pemberton’a 70 dolara patlıyordu. Bu nedenle zarar etti. Ancak müşterilerin yoğun ilgisine güvenerek içeceğinin kısa süre sonra kar edeceğinden emindi.
İlk ismi Pemberton’s French Wine of Cola olan içkinin daha lezzetli olması için içindeki alkol şekerle değiştirildi. Adı, muhasebecisi ve bugün halen kullanılan el yazısı logonun sahibi Frank Robinson tarafından Coca Cola olarak değiştirildi. İsim iki anahtar içerikten geliyordu. Koka bitkisinden alınan yapraklar ve kafein miktarı çok olan kola cevizinden. 1905’e kadar tıbbi etkileri için içinde kokain bile bulunuyordu.
Pemberton’un genç şirketi diğer eczanelerde de Coca Cola’nın satılmaya başlanmasıyla büyümeye başladı. İlaç mağazalarına 25 galon şurup sattı ve içeceği satan her dükkanın reklamı artırmak için el yazısı Coca Cola işaretini kullanmasını istedi. Pemberton altı yerel iş adamın bu büyümeyi desteklemek için yatırım yapmaya ikna etti.
Coca Cola’nın başarı hikayesi ilginizi çektiyse başarı ile ilgili diğer yazılarımıza göz atmak isteyebilirsiniz. Başarı hikayeleri ve başarılı olmak ile ilgili diğer içeriklerimiz https://www.sayginnlp.com/basari/ sayfamızı hemen ziyaret edin.
Coca Cola’nın ünlü reklam kampanyaları başlangıcında yatmaktadır: İçecek yaratıldıktan kısa süre sonra Pemberton, The Atlanta Journal’ da insanları bu “yeni ve popüler soda kökenli içkiyi” denemeye çağıran gazete ilanını verdi. Üzücü bir şekilde Pemberton 1888’de öldü. Bu yüzden içeceğinin milyonlara ulaştığını göremedi. Bunu yapan içeceğin haklarını 2300 dolara satın alan Atlantalı iş adamı Asa Griggs Candler oldu. Candler işi garantiye alması üç yılını aldı çünkü hasta Pemberton, haklarının bir kısmın bir başka iş adamına satmış ve özel hakları da oğluna bırakmıştı. Bunu açığa çıkarmak biraz zaman aldı.
Candler’in marka için bir vizyonu vardı. Şimdi popüler olan içeceği, içecekten işe çevirmek istiyordu. Şirketin eczaneyle olan bağlarını kopardı ve kardeşi John Candler ve Pemberton’in muhasebecisi Frankk Robinson’la ortak oldu. Birlikte 100.000 dolar biriktirdiler ve ikinci adım olarak işe koyuldular. 1891’de Candler işin tüm kontrolüne sahipti ve bir yıl içinde Coca Cola şurubu satışını on kat artırdı. 1892′ de şirket birleşti ve Coca Cola şirketi resmi olarak kuruldu.
Yeni reklam kampanyaları kullanarak büyük bir pazarlama kampanyasına başladılar. Gazetelerle ücretsiz Coca Cola tadım kuponları verdiler ve eczacılara kuponla gelen insanlara bir galonu ücretsiz vermeleri şartıyla iki galon şurup önerdiler. Eczacılara markanın ismi olan kap, saat, takvim ve teraziler sağladılar. Bu başarılı ilerleme hemen herkesin sevdiği, merak ettiği içeceğin ilerlemesine neden oldu. Dort yıl sonra 1895′ te Candler, Chicago, Dallas ve Los Angelas’ta bu şurup bitkisini yetiştirmek için yeterli talebi alıyordu ve hissedarlarıyla Coca Cola’nin Amerika’daki tüm bölgelerde tüketildiği haberini paylaştı. Bugün bir ürünü ulusalda yaymak kolay olabilir. Ancak o zamanlar ülkeyi dolaşmak günler sürüyordu. Radyo ve televizyon yoktu ve bu nedenle her eyalette mevcut olmak oldukça zordu.
1894’te Mississipili iş adamı Joseph Biedenharn, Coca Cola‘ yı fabrikasında şişeletip Candler’e bir düzine gönderene dek Coca Cola sadece bardakla satıldı. Candler bu üründen nefret etti ve hemen reddetti. 1899’da Chattanooga, Tennessee’den iki avukat Benjamin F. Thomas ve Joseph B. Whitehead, Candler’in içeceği yalnızca bir dolara şişeletip ABD’ye dağıtmasını isteyince tekrar bu önemli gelişmeye baktı. Aslında Candler bu fikrin bir işe yaramayacağından o kadar emindi ki para harcamak istemiyordu.
Bu bugün halen devam eden sıra dışı iş birliği yapısının başlangıcı oldu. Coca Cola şirketi konsantre dediği şurubu dünya genelindeki tüm müşterilere sundu. Bu müşterilerden bazıları restoranlar ve barlardı. Bir kısmıysa şuruba karbonatlı suyu ekleyen ve şişeleyen şişeleme fabrikalarıydı.
Thomas ve Whitehead, Chattanooga ve Atlanta’da şişeleme fabrikaları açmaya başladılar ancak kısa süre sonra şişelenmiş Coca Cola’yı ülke genelinde dağıtmanın daha kolay bir yolu olduğunu öğrendiler. İki Chattanoogalı avukat birleştiler ve ABD topraklarını üçe ayırıp şişeleme haklarını yerel girişimcilere satmaya başladılar. Bu avukatların ihtiyacı olan anapara miktarını kısmakla kalmadı. Her girişimci kendi parasını kullandığından aynı zamanda yerel bilinç ve bağlılık sağladı. İlk lisanslı şişeleme 1900′ de başladı ve 1909′ da ülkede 400 Coca Cola şişeleme fabrikası vardı.
Yüzyılın sonunda Candler, Coca Cola’nın satışını 1890’dakinin 40 misline çıkarmıştı. Devam eden reklam kampanyaları ve ücretsiz örnekleri Coca Cola adının tüm Amerika’da duyulmasını sağladı.
İçecek ilk defa Candler’in oğlu Charles’la deniz aşırı ülkelere gitti. Bir Londra yolculuğunda, Charles yanında bir sürahi şurup ve beş galonluk sipariş götürdü. Coca Cola ilk defa İngiltere’de 31 Ağustos 1900’de satıldı ve Selfridges ve London Coliseum’da satılacak kadar beğenildi.
Şişelenmiş içeceğin ABD’deki başarısından sonra Coca Cola şirketi şişeleme yetkisini, deniz aşırı ülkelere de vermeye karar verdi. İlk uluslararası şişelenme fabrikası 1906′ da Kanada, Küba ve Panama’da bağladı. Daha sonra 1912 ve 1917de Filipinler ve Guam geldi. ABD’de çok başarılı olduğundan Candler yeni ürünleri bir kampanyayla desteklemeye karar verdi. Açık kırmızı logonun tüm mağaza ve kafelerde olmasını sağladı.
Coca Cola’yı şişeleme hakkı verilen çoğu ülke bira üreticisiydi. Bira üreticileri zaten şişeleme üzerine uzman olduğundan bu işlem oldukça kolay ve hızlı oldu. Ayrıca kendi müşterilerine bu ürünü de tanıtma olanakları vardı, ki bu da Coca Cola’nın mağazalarda, barlarda ve restoranlarda daha hızlı yayılmasını sağladı.
Coca Cola’nın başarısında kuşkusuz doğru hedefler belirleyebilen yöneticilere sahip olması yatıyor. Bşarıya ulaştıran hedef belirleme teknikleri için https://www.sayginnlp.com/dogru-ve-etkili-hedef-belirleme-icin-oneriler/ içeriğimize mutlaka göz atın.
İçecek çok iyi bilinmeye başlandı. Kaçınılmaz olarak rakipleri çıkmaya başladı ancak hiçbiri içeceğin özenle saklanan tam tarifini bilmiyordu. Coca Cola şirketi müşterilerin farklı bir ürün tadıp bunun “gerçek içecek” olacağına inanacağından korktuğu için farklı bir şişe kullanmaya karar verdi. 1916 da tasarım yarışmasından sonra şimdiki ünlü dizayn Terre Haute, Indiana’daki Root Glass Şirketi tarafından yapıldı. Kazanan tasarım çarpıcı görünümü, orijinal tasarımı ve karanlıkta bile insanların kolayca fark edebileceği yaratıcı bir dizaynı olan bir tasarımdı.
Yaklaşık 30 yıl sonra içeceğin başarılı ve önemli gelişmesinden sonra Candler, şirketi 1919 yılında Ernest Woodruffa 25 milyon dolara sattı. 1923′ te oğlu Robert başkan oldu. Şirket Delaware birliği olarak yeniden birleşti ve New York borsasındaki 500.000 adetlik hissesini 40 dolara halka satarak yer aldı. Coca Cola şimdi ABD’de çok iyi bir yerdedir. Woodruff’ın görevi küreselleşmekti ve vizyonu “istendiği an ulaşılabilen” bir marka yaratmaktı.
1920 ve 1930’lar boyunca Woodruff uluslararası ilerlemeye önem verdi. 1923’te Woodruff yönetime geldiğinde Coca Cola Kuzey Amerika’da oldukça yerleşmişti, Güney Amerika’da şişeleme fabrikaları vardı ve Fransa’da ilk Avrupa şişeleme fabrikasını açmıştı. Woodruff’un yönetimindeki Coca Cola; Guatemala, Honduras, Meksika, Belçika ve İtalya’ da fabrikalar açtı. Coca Cola’nın yayıldığı her ülkede yaratıcı, canlı ve kültürel reklam kampanyaları oluşturuldu.
1928’de Woodruff’un, Amsterdam’daki olimpiyat oyunlarıyla ortak olması çok önemli uluslararası bir
olay oldu. Yüzlerce Coca Cola şişesi ABD takımına eşlik etti ve içecek olimpiyat stadında satıldı. Satıcılar Coca Cola logosunun olduğu şapka ve yelekler giyiyordu ve içecek etraftaki kafelerde, restoranlarda ve mağazalarda satılıyordu. İkinci Dünya Savaşı başladığında Coca Cola 44 ülkede mevcuttu. Ticaret dehası Woodruff şirketin başarılı ama kısıtlı çizgisini oluşturdu. Altı paketlik taşınabilir ve insanları satın almaya teşvik eden paketler oluşturdu. Coca Cola 1929′ da otomat makinelerde mevcuttu ve 1930’da radyoda reklamı yapılmaya başladı.
1931’de Noel boyunca Coca Cola’nın ünlü kırmızı Noel Babası ortaya çıktı. Çok eskiden yeşil olarak atfedilen Noel Baba imajını ortadan kaldırdı. Cola’nın Savaş Dönemi Çabaları İkinci Dünya Savaşı boyunca Coca Cola üretime devam etti. Masrafı ne olursa olsun dünya üzerindeki her yerde beş sente içeceği sattı.
Orduya kola sağlamak için şişeleme fabrikaları açıldı. 29 Haziran 1943’te General Eisenhower den gelen ricayla üç milyon Coca Cola ve bir ayda iki katını üretecek kapasitede malzemeyle 10 şişe fabrika malzemesi Kuzey Afrika’ya gönderildi. Savaş esnasında 64 şişeleme fabrikası açıldı. Savaş alanına taşınabilir büfeler kuruldu ve Avrupa ve Pasifik genelindeki insanlar ilk defa bu içeceği denediler. Savaş süresince kullanılan bu şişeler daha sonra Amerikalılar gittikten sonra bile içeceği satan yerel halk tarafından kullanıldı.
Savaş sonrası Amerika, Coca Cola’nın büyümesi için mükemmel bir yerdi. İnsanlar tasasız bir hayat sürüyordu ve Coca Cola’nın reklamı bu arzuya ayna tuttu. Şık sevgili ve mutlu aile imajları kullanıldı. Coca Cola soda kökenli olarak servis edilmeye devam etti ve dondurma bölümünde menülere eklendi.
Şimdiye kadar şirketin bir tane ancak çok başarılı bir ürünü vardı. Yeni tatlar denemeye başladı. 1950’de Fanta’yı tanıttı. Daha sonra Sprite-1961, TAB-1963 ve Fresca-1966 geldi.1960’da Minute Maid Şirketi’ni satın aldı. Daha büyük şişeler ve metal kutular da 1960’da çıkarıldı.
1950 ve 1960’larda çoğu ülkede şişeleme fabrikaları kuruldu. Bunlar arasında Kamboçya, Paraguay, Macao ve Türkiye vardır. 1970 ve 1980′ deki ekonomik patlama süresince Coca Cola’nın çoğu küçük işletmesi büyüyen uluslararası müşteri kitlesine daha iyi hizmet vermek için büyük güçlere katıldı. 1969 da Coca Cola satışları, ilk defa uluslararası alanda ABD satışlarının üstündeydi.
1971’de Coca Cola dünyanın her yerinden gençlerin İtalya’daki bir tepede “Dünyaya bir kola almak isterdim” şarkısını söylediği özel bir televizyon reklamı yaptı. Ve henüz küreselleşmeden nasibini almamış bir dönem için bir birlik ikonu gibi görüldü. 1978’de Çin Halk Cumhuriyeti Çin’de satışına izin verilen tek içki olarak Coca Cola’yı kabul etti.
1981’de Robert C. Goizueta yönetici başkan ve Coca Cola’nın CEO’su oldu ve şirketi “akıllı risk alımı” olarak adlandırdığı bir stratejiyle yürütmeye karar verdi. Bu 1982 bağımsızlık gününde Coca Cola markasının ilk genişlemesi olan diyet kolanın tanıtılmasıyla başladı. Coca Cola’nın rakibi Pepsi 1963′ te kendi diyet ürünlerini sunmuştu. Kısmen daha geç olmasına rağmen iki yıl içinde Coca Cola dünyadaki en düşük kalorili içecek oldu. Daha sonra kafeinsiz kola ve kirazlı kola geldi.
Goizueta’nun en riskli yeniliği 1985’te 99 yıllık tarihinde Coca Cola’ya ilk değişikliği yaptığında oldu. Yıpranmayan bir şey neden yenilenir ki? Ama yıpranıyordu: İkinci Dünya Savaşı sonrasında Coca Cola’nın piyasası % 60 azalmıştı. 1983’te de rakibi Pepsi nedeniyle % 24 azalmıştı. Pepsi, Amerika sokaklarında çoğu insana daha tatlı olan Pepsi’yi sunarak Coca Cola’nın başarısını doğrudan azalttı. Süpermarket satışlarında Pepsi, Coca Cola’yı geçmişti.
Pepsi çok çabaladı ancak piyasada başarılı olamadı. İnsanlar eski kolalarını geri istediler. Coca Cola 40.000 mektup aldı ve telefonları kitlendi. Şirketin piyasa hissesi % 1.4’e düştü. Pepsi kendini kola savaşının kazananı olarak görüyordu. Şirket bekledi ve yeni koladan 79 gün sonra tekrar eski Coca Cola’yı sunmaya başladılar ve Coca Cola Klasik adını verdiler.
Dönüşü çok önemliydi: ABC haber spikeri Peter Jennings izleyenlerle haberleri paylaşmak için programına düzenli aralar verdi ve ABD Senatörü David Pryor bu dönüşü “Amerika tarihinde önemli bir an” olarak adlandırdı. Daha da önemlisi, satışlar arttı, ilk sıraya geldi ve o günden sonra asla düşmedi. Yeni kola yavaşça ortadan kalktı ve bugün halen orijinal tarif kullanılıyor.
Şişeleme fabrikalarını idare altına almak için şirket 1986’da Coca Cola Enterprises Inc.‘i kurdu. Bu yeni şirket şişeleme ortakları buldu ve kolanın uluslararası ihtiyaçlarını karşılayacakları konusunda anlaştı. Şirket bugün de halen aynı yöntemi izliyor: Coca Cola yerel şişe fabrikalarıyla çalışıyor. Bunlardan bazısı halk şirketleri, bazısı bağımsız ve bazısı aile şirketi. Önemli olan şu ki çoğu Coca Cola’ya ait değildir. 1985′ te Coca Cola Sovyetler Birliği’ndeki ilk bağımsız firma oldu ve 1990ların başında Doğu Avrupa’ da şişeleme fabrikaları inşa etmeye başladı.
1990’lar boyunca kola olimpiyat oyunlarına, FIFA Dünya Kupasına, Rugby Dünya Kupasına ve Ulusal
Basketbol Birliğine sponsor olarak spor dünyasında yerini yaptı. 1993 te “Her zaman Coca Cola” reklamı yaratıldı.
Coca Cola’nın ticaret yaptığı son ülkelerden biri Hindistan’dı. 1993’te Hindistan marka konusundaki yasalarını değiştirdi ve Coca Cola satışa başladı. Kalabalık ve sıcak bir ülke olan Hindistan ulusal büyüme için çok verimli gözüküyordu ancak bu beklentileri karşılayamadı. Bu yavaş ilerleme Hint markaları Limca, Maaza ve Thums Up’la daha da yavaşladı.
1999′ da Coca Cola şirketi İngiltere de dahil çoğu ülkede halihazırda olan Cadbury Schwepps şirketini satın aldı. Böylece ürünler Coca Cola, diyet kola, kirazlı Coca Cola, Fanta, Sprite, Lit, Five Alive ve Schweppes olarak arttı.
Coca Cola şirketinin şimdi 400’den fazla markası var ve her gün 1.5 milyar içecek satar. Kurulduğu günden bu yana 10 milyar galon şurup üretmiştir. Coca Cola’nın olduğu tüm ülkeler arasından en çok tüketimin olduğu Meksika ve İzlanda’dır. Şirkette 90.000 kişi çalışır ve başkan ve CEO Muhtar Kent tarafından yönetilir. Kuruluşunu kutlamak için 2007 yılında markaya ithaf edilen bir yer olan ve Atlanta’daki en önemli turist merkezi The New World of Coca Cola açıldı.
Şimdi çoğu pazarda önemli bir küresel marka olan Coca Cola yeni zorluklar yaşıyor. Çoğu gelişmiş ülkedeki değişen alkolsüz içecek talepleri ve Çin gibi hızla önemi artan ülkelerdeki büyük ve hızlı büyüme bunlardan birkaçı. Coca Cola geniş marka listesini büyütmeye devam ediyor. 2005 te Coke Zero‘ yu tanıttı ve su ve çay şirketleri gibi kazanımları oldu. Son zamanlarda, Coca Cola dayanıklı kıyafetlerden oluşan ilk kıyafet ürünün tasarladı. Bugün Coca Cola’nın % 70’i ABD dışında satılıyor ve artan kâr oranına göre Coca Cola hisse fiyatları artmaya devam ediyor.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…