Başarılı Olmak için Hemen Harekete Geç
“Değişmek istiyorsan niçin hemen şimdi, başlamıyorsun?”
Profesör Sinanoğlu, derse geç kalmamak için elindeki bir fincan çayla derse girmişti. Çantasını kürsüye koydu. Çayını yudumlamaya devam ediyordu. Bu arada sınıfta hafif bir uğultu vardı. Sesini biraz yükselterek ilk sorusunu sordu.
“Bugünkü konumuz ne?”
Sınıf sessizliğe gömüldü. Çünkü Profesör Sinanoğlu asla böyle sorular sormazdı. Üstelik bu ilk dersleriydi. Öğrenciler bir şey diyemediler. Bu kısa sessizlikten sonra Prof. Sinanoğlu bir öğrencisi çağırıp:
“Bunu biraz tutar mısın? Tahtaya bir şey çizmek istiyorum da!”
Öğrenci alçak gönüllükle kabul edip fincanı aldı. Prof. Sinanoğlu öğrencisine:
“Ağır değil, di mi?” diye sordu. Öğrenci de “Hayır Hocam, gayet hafif. Sorun yok”, diye cevap verdi.
Hoca dersini anlatmaya başladı. Bir ara yine öğrencisine “Yorulmadın, değil mi?” gibi sorular soruyor ve her defasında da aynı cevabı alıyordu. Hoca anlattıkça anlatıyor dakikalar ilerliyordu. Hoca, yine aralıklarla fincanı tutan öğrencisine aynı soruyu tekrarlıyor ve kısmen yine aynı cevabı alıyordu. Ama öğrencinin yorulduğu belliydi. Ayaklarındaki ağrı dayanılmazdı. Elleri de uyuşmaya ve karıncalanmaya başlamıştı.
Dersin sonuna doğru öğrenci tamamen bitkin düşmüştü. Bunu gören Prof. Sinanoğlu sınıftaki tüm öğrencilere şu soruyu sordu.
Hemen harekete geçmek konusunda ilk olarak hedef belirlemeden başlamanız gerekebilir. Bu konuda sizin için hazırladığımız https://www.sayginnlp.com/hedef-belirlemede-w-disney-ve-a-nobel-ornekleri/ içeriğimize göz atabilirsiniz.
“Bu dersten ne anladınız?”
Herkes, atomlardan, moleküllerden, iyonik ve kovalent bağlardan bahsediyordu.. Prof. Sinanoğlu herkesi dinledi. Sonra tiz bir ses tonuyla “Hayır, yanılıyorsunuz.” dedi. “Anlamanız gereken şey şu; Arkadaşınızı gözlemlediniz mi?”
“Yaşamda sorumluluklarımız vardır. Başta kolay gelir Rahatlıkla aşabiliriz. Yaşamda sıkıntılarımız vardır. Başta kolayca onların üstesinden gelebiliriz gibi gözükür. Ama zaman geçtikçe ağırlıkları artar.
Artık üstesinden gelemeyeceğimiz sıkıntılara dönüşürler. Ta ki biz onları ara sıra bir yana bırakıp kendimizi dinlendirmezsek! Örneğin, fincanımı verdiğim arkadaşınız, başta bundan memnuniyet duymuştu. Fincanı elinde hiç bırakmadı. Ama bu durum daha sonra onun için katlanılmaz bir sıkıntıya dönüştü. Şayet fincanı arada bir kürsüye koyup ve sandalyede oturup dinlenseydi bütün bunlar olmayacaktı.”
“Size ilk dersim şu: Ara sıra sorunlarınızı bir tarafa koyun. Kendinizi dinlendirin. Dinlenin. Başka şeylerle ilgilenin. Bundan sonra tekrar sorunlarınızı ele alın. O zaman daha güçlü olacaksınız. Ve sorunlarınızla başa çıkmak yine ilk baştaki gibi daha kolay olacak!”
Bir işi karşımıza çıkar çıkmaz yapmaya başlamak yani hemen harekete geçmek o işin yarattığı zorlukları anında yenmek ve başarılı olmak demektir. Eğer bunun aksi bir davranış sergilersek o işin karşısında yenilir hatta bulunduğumuz yeri de terk etmek zorunda kalabiliriz. karşısındaki işlere karşı üstünlük sağlayan ve onlara anında müdahale eden gelişmiş bir gözlem kabiliyetini de sahip olur çünkü bilinçaltı ona işin dışında gözlem yapabilmesi için yeterli zamanı da sağlayacaktır. Bu da ancak karşımıza çıkan her işin aslında üstesinden gelinecek ve zor olmayan işler olduğunu bilinçaltımıza kabul ettirmemizle mümkün olabilir böylelikle zihnimi hafifleyerek başka şeyleri de gözlemleyecek zamana sahip olmuş olur.
Başarılı olmak hakkındaki diğer yazılarımıza göz atmak için https://www.sayginnlp.com/basari/ sayfamızı inceleyebilirsiniz.
Yapmak istediğimiz planlar ertelemek onlardan her an biraz daha uzaklaşmak demektir o halde gelecekte yapmak istediklerimizi gerçekleştirmemiz için şimdiden başlamalıyız. Başarıya ulaşmak için hemen harekete geçmeliyiz. Bunlara ayıracağımız zaman ve motivasyon aynı olamayabilir evet hayat her gün yeni sürprizleri de beraberinde getiriyor ve bu sürprizler planlarımıza ya daha sadık kalmamıza yada onları belli bir süre için ertelememize neden olabiliyor.
Fakat şunu unutmamalıyız ki hayatımızdaki bu iniş ve çıkışların sonu hiçbir zaman gelmeyecek öyleyse ideallerimize ve hedeflerimize giden yolda karşımıza çıkan her zorluğa dayanabilecek ve asla yapılması gerekenleri yapmadan pes etmeyecek, hemen harekete geçmeyi alışkanlık haline getirmiş bir donanıma sahip olmalıyız.
Beklide bu probleme karşı yani bizi bazen çok önemli şeyleri bile ertelemeye sevk eden bu umursamazlığa karşı yapılacak en önemli hamle hayatın içindeki her şeyi aynı titizlik ve ciddiyetle önemsemek olacaktır. Eğer böyle bakmayı ve davranmayı kazanabilirsek işte o zaman en küçük ayrıntıların bile ne kadar önemli kapıları araladığını fark edebileceğiz.
İşlerini, gündemlerine girer girmez yapanlar hayatlarını kazanırlar. En küçük işlere bile yaptığımız anında müdahaleler bize çok büyük bir disiplin ve ruhsal sağlık kazandıracaktır, Ertelenen her iş bir sonraki güne daha devleşerek karşımıza çıkacaktır işte burada hem disiplinimizi hem de sinir sistemimizi kaybetmiş olacağız. Sanırım fazla söze gerek yok bu konuda.