Eğer başarılı olmak istiyorsanız sizi hedefleriniz konusunda destekleyecek bazı alışkanlıklara sahip olmalısınız. İş hayatında başarılı olabilmek için hedef belirleme, karar alma ve alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz üzerine hazırladığımız bu yazımıza başarı için yeni alışkanlıklar geliştirmenin önemi ile başlayalım.
Başarılı olmak için yeni alışkanlıklar kazanmak istiyorsanız ilk olarak eski inançlarınızın farkına varmalı ve bunların sizi destekleyip desteklemediğine karar vermelisiniz.
Ne istediğinizi belirledikten sonra, hedeflerinize ulaşmak için çalışmaya başlamaya hazırsınız demektir. Başarı elde etmek için çoğu zaman yeni alışkanlıklar geliştirmek gerekir. Kişisel gelişim danışmanı Brian Tracey, başarıyı belirli bir zaman süresince günlük olarak tekrarlanan birkaç basit disiplin olarak tanımlamıştır. Benzer şekilde, başarısızlık da belirli bir zaman süresince günlük olarak tekrarlanan birkaç yargı hatasıdır.
Eski alışkanlıklarınız, bunları tekrarlayarak geçirdiğiniz zaman nedeniyle, derinlere yerleşmiştir. Alışkanlıklarınızı değiştirmek için, bunların altında yatan kendinize yönelik inançlarınıza göz atmanız yararlı olur. Genellikle, başarıya giden yolda önümüze çıkan çok sayıda olumsuz inanç, düşük beklenti, korku ve kuşku geliştiririz. Siz mümkün olduğuna inanmadığınız sürece, başarı mümkün değildir. İşin iyi tarafı, kendinize yönelik olumsuz inançlarınızı kısa sürede değiştirebilecek olmanızdır.
Hayatta kontrolümüz dışında gelişen her türlü şey olabilir. Bunların bazıları iyi, bazıları kötüdür. Kötü şeylerin başınıza gelmesini engelleyemezsiniz. Ancak bunlara göstereceğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz. Diyelim ki Pazar günü için piknik planladınız ve bütün Cumartesi gününü yiyecekleri hazırlayarak geçirdiniz. Pazar sabahı uyandığınızda, bardaktan boşanırcasına yağmur yağdığını görüyorsunuz. Bir felaket mi yoksa küçük bir talihsizlik mi? Her şey sizin tutumunuza bağlı. Esnek davranmak isteyip istemediğinize karar verecek olan sizsiniz.
Eğer felaket havasındaysanız, mutsuz olursunuz, havaya küfredersiniz ve emeklerinize acırsınız. Ya da bunun tersine, bütün bir hafta öğlen yemekleri için iş yerinize götürebileceğiniz yiyeceğiniz var diye sevinirsiniz, sonra da görmeyi çok istediğiniz bir filmi izlemek için arkadaşınızla sinemaya gidersiniz. Yağmuru durduramazsınız elbette ama tutumunuzu değiştirebilirsiniz.
Hayatınızın her anında, içinde bulunduğunuz ruh halini kendiniz seçersiniz. Stres ve panik yaşamaktan vazgeçip bir anda sakin ve olumlu olabilirsiniz. Değişen şartlar karşısında esnek olmayı öğrenerek bir anda değişebilirsiniz.
Yapılan araştırmalar bize topluluk önünde şarkı söylemek, sunum yapmak gibi faaliyetlerde kalp atışlarımızın hızlandığını göstermektedir. Ancak böyle bir durumdan dolayı stres yaşayan birinin deniz kenarında dalgaların sesini dinlerken içeceğini yudumlayıp kitap okumak gibi rahatlatıcı bir sahneyi zihninde canlandırmasını istediğinizde kalp atışlarının yavaşladığını ve sakinleştiğini görürsünüz.
Bu tekniği “buz etkisi” ya da “bir anda değişmek” olarak isimlendirebiliriz. Bunu stresli olduğunuz zamanlar kullanabilirsiniz. Çalkantılı düşüncelerin ortasında durun, derin bir nefes alın ve kendi kendinize şöyle deyin: “Diyalogumu değiştirmem gerek. Bunun üstesinden geleceğim ve bana zarar vermeyecek. Beni daha güçlü kılacak.”
Kendinize bu durumun iyi tarafının ne olduğunu sorun. Şu anda yaşamam gereken en iyi duygu ne? Şu anda yapmam gereken en doğru şey ne? Çünkü tutumunuz değiştiğinde bütün enerjiniz değişir ve bir olayın sonucunu kökten değiştirmeniz mümkün olur.
Üç saniyede dünya çapında bir iş yaratabilirsiniz. Bu, dünya çapında bir iş yaratmaya karar vermeniz için gerekli olan süredir. Bundan sonrası işi gerçekleştirmeye kalır. Bu yüzden hemen şimdi karar verin. Şu anda sizi en büyük hayalinizin peşine düşmeye karar vermekten alıkoyan hiçbir şey yok (olasılıkla sizin dışınızda elbette).
Şuan dünya çapında başarılı olan şirketlerin hemen hemen hepsi daha şirketin kurulma aşamasında yani yolun başında alınan cesur kararlarla ve belirlenen hedeflerle kurulmuştur. Kimi şirketler sadece bulundukları kasabaya hizmet vermeyi yeterli gören bir anlayışla kurulurken kimi şirketlerin daha en başından dünya çapında tanınmak gibi bir hedef ile yola çıkmaları bugün bizim onları dünya genelinde tanımamızı sağlamıştır.
Hedeflerinizde başarıya ulaşmak için bir kez cesur bir karar aldığınız zaman yapmanız gerekenler ile ilgili bakış açınızın değiştiğini göreceksiniz. Eğer dünya çapında bir şirkete sahip olacaksınız, nasıl insanlar çalıştırmalısınız? Yalnızca en iyileri mi yoksa kendini en iyi olmaya adayanları mı? Ya sistemler? Kopya mı edeceksiniz yoksa artan iş hacmine göre yeniden tasarlanmaları mı gerekecek. İşin yapısı? Şu anda yürüyor olabilir, ama çok daha büyük bir pazarda da işleyecek bir yapı için araştırma yapmak yerinde olur.
Her eyleminizi dünya çapında olma yönündeki kararınız belirler. Kararlarınız değişirse, eylemleriniz de değişir. Eylemleriniz değişirse, aldığınız sonuçlar da değişir.
İş hayatınızın ilk günlerinde bu koyduğunuz hedefler ile ilgili zorluklar yaşayabilirsiniz. Hatta küçük işlerle uğraşıyorken bir an da gelen büyük bir fırsat sizin gözünüzü de korkutabilir. Kendinizi biraz kurcaladığınızda aslında temelde ufak bir işi yapmak ile büyük bir fırsat olarak karşınıza gelen işi başarmak arasında bir fark olmadığını görürsünüz. İşte iş hayatında başarı tam olarak bu tür cesur kararlar ile geliyor. Eğer cesur kararlar alır ve hem zihinsel hem de fizyolojik olarak bu kararları desteklerseniz belki de sizi iş hayatınızda başarıya götürecek stratejileri keşfetmiş olabilirsiniz.
Çok açık görünüyor değil mi? Ama iş dünyasında kaç kişi gerekli değişiklikleri yapma zahmetine katlanmadan bazı şeylerin daha iyiye gitmesini bekliyor?
Bekleme oyunu size istediklerinizi getirmez. Kesin bir kararlılıkla oluşturulmuş, zeki, basit bir plan yapmadan satışların artmasını beklemek saflıktır. Bazı şeylerin değişmesi için, sizin değişime kaptanlık etmeniz gerektiğini unutmayın. Kendinizi yeniden yaratmalısınız.
Dünyada gerçekten kontrol edebildiğiniz tek şey kendinizsiniz. Müşterilerinizi, rakiplerinizi, ekonomik koşulları ya da iş ortaklarınızı kontrol edemezsiniz. Ancak sizi kontrol edebilirsiniz. Verdiğiniz her karar, gerçekleştirdiğiniz her eylem tarafınızdan %100 kontrol edilebilir ve size bağlıdır.
Bu yazıyı okurken kendiniz hakkında düşünün. Dünyada gerçekleşmesini istediğim değişimi etkilemek için bugün ne yapmam gerek? Bu size korkutucu gelebilir, çünkü içinde bulunduğunuz durum yüzünden kendi dışında her şeyi ve herkesi suçlamaya alışmış olabilirsiniz. Kendi sonuçlarınızı kendinizin yarattığını ve durumu daha iyiye götürecek değişimi ancak sizin sağlayabileceğinizi fark etmek gözünüzü korkutabilir.
Eğer bunlar size tanıdık geliyorsa, üstesinden gelin ve hayatın gerçeğini benimseyin: Kendi gerçeğinizi siz yaratırsınız. Şu anda içinde bulunduğunuz durum bugüne kadarki inanç ve eylemlerinizin sonucu. Daha da önemlisi, gelecekteki dünyanızın nasıl olacağı şu andan itibaren verdiğiniz kararlara ve gerçekleştirdiğiniz eylemlere bağlı. Bu nedenle hayatta daha iyi sonuçlar elde etmek istiyorsanız, yapmak istediğiniz değişiklikleri belirlemeli ve bunları gerçekleştirmelisiniz.
Her gün yeni bir bilgi öğrenseydiniz, bunu benimseyip hayata geçirseydiniz, ne kadar iyi performans sergileyeceğinizi düşünün. Günlük eylemlerinizi değiştirirken, bunun hayatınız üzerinde büyük bir etkisi olurdu.
Doğum gününde kendisine bisiklet armağan edilen altı yaşındaki bir çocuğu düşünün. Bisiklete biner ve hemen düşer. Tekrar biner, pedal çevirir gibi yapar ve tekrar düşer. 17 denemeden sonra bisiklete biner, beş metre gider, pedal çevirmeye başlar, seleyi düzeltir ve devam eder. Bu kadar kısa bir sure içinde bisiklet sürmeyi öğrenmiştir. Peki o sürede ne olmuştur? Yeterlilik gelişmiştir. Çocuk birden bisikleti sürebileceğini ve yola devam edebileceğini anlamıştır.
Aynı prensip, yeni beceriler öğrenen ve yeni davranışlar geliştiren iş adamları için de geçerlidir. Başlangıçta bu zor görünebilir. Yapabileceğinizi düşünmezsiniz. Başarısız deneyimler yaşarsınız. İşe yaramayacakmış gibi gelir size. Ancak pes etmeyip devam ederseniz, önce küçük ilerlemeler görürsünüz, sonra yeterlilik gerçekleşir.
Bu satıcılar için de böyledir. İşe başlarlar, fırsatları kaçırırlar, kaçırırlar, başarısız olurlar. Baskı altında ya da streslidirler. Birden küçük bir kazanım elde ederler, bunu daha büyük bir kazanım izler, sonra daha büyüğü gelir ve BUM! Çok iyi bir satıcı oluverirler.
Eğer iyi bir konuşmacı olmak istiyorsanız üslubunuzu geliştirme ve üslup çeşitleri konusuna kafa yormalısınız. Her…
Etkili konuşma yapabilmenin temel kurallarından birisi konuşmanızı eğlenceli hale getirmektir. Eğer dinleyicilerinizin verdiğiniz mesajı en…
Etkili bir konuşma yapabilmek için dinleyicileri ikna etme ve konuşmayı sonlandırma konularına fazlasıyla önem vermelisiniz.…
Yöneticiler hem kendilerinin hem de kurumlarının başarısı için zaman yönetimi konusunda ustalaşmalıdır. Yöneticiler için zaman…
Bir konuşmanın etkili olabilmesi, konuşmaya nasıl başlandığına bağlıdır. Güzel başlamayan bir konuşma genelde güzel devam…
Etkili bir konuşma yapmak için mutlaka bir hazırlık planı yapmalısınız. Konuşmacıları birbirinden ayıran en temel…