NLP’nin Hikayesi
NLP’nin özünde insan mükemmeliyetinin ‘modellenmesi’ yatmaktadır. İşte bu noktada California Üniversite’nde Richard Bandler ve John Grinder’ın işbirliği sonucu, 1970’lerde NLP’nin hikayesi başlar.
Bilgisayar bilimine meraklı bir matematik öğrencisi olan Bandler, Gestalt Terapisi’nin babası, Fritz Perls’in ve Aile Terapisi’nin kurucusu Virginia Satir’in bazı ses ve görüntü bantlarını çözümlemeye girişti. Gördü ki onların davranışlarının bazı yönlerini kopyalamak suretiyle, o da benzer sonuçlar elde edebiliyor. Bunun üzerine kampüste bir Gestalt Terapisi grubu yönetmeye başladı.
Bandler’in yetenekleri üniversitede dil bilim hocası olan John Grinder’ın merakını çekiyordu ve iddiaya göre, Grinder, Bandler’a şöyle demiş: ‘Yaptığın şeyin nasıl yapıldığını bana öğretirsen, ben de sana senin ne yaptığını söylerim.’
Çok geçmeden, sadece Bandler’in yaptığını ve söylediğini kopyalama suretiyle, Bandler ve Perls gibi Grinder da aynı tedavi edici sonuçları elde edebildi. Sonra, bir çıkarma işlemi ile –çeşitli unsurları sistemli bir şekilde hariç tutmak suretiyle- Grinder nelerin öz, nelerin ilgisiz olduğunu tespit edebildi.
Bir şeyler keşfetmek üzere olduklarının farkına varan Bandler ve Grinder güç birliği yaparak ilk NLP kitabı olan The Structure of Magic’i( Büyünün Yapısı) yazdılar ve kitap 1975’te basıldı. Alt başlığı A Book About Language and Therapy (Dil ve Tedavi Üzerine Bir Kitap) olan kitap ilk NLP modeli olan Meta modeli Perls ve Satir’in modellenmesinden esinlenerek çıkarılan 12 dil kalıbını tanıtıyordu.
NLP’nin özü tanımlanmıştı çoktan. Alanlarında dahi olanları dikkatli bir şekilde inceleyerek ve tam olarak irdeleyerek – modelleyerek- herkesin kritik unsurları kopyalayıp aynı sonuçlara ulaşması mümkündür. Usta bir golf oyuncusu olmak istiyorsanız, o oyunda mükemmel birini, onun yaptıklarını ve söylediklerini gözlemleyip, sonra da zihinsel olarak nelerin olup bittiğini sorarak- modellemeniz gerekir. Bunu yapmak suretiyle herkesin kullanabileceği bir şablon yaratırsınız.
Yine de buradaki önemli buluş, dünya ile ilgili öznel deneyimlerimizin bir yapısı olduğu ve bir şeyi düşünüş şeklimizin, onu yaşama şeklimizi de etkilediğidir. Alfred Korzybski’nin eserine göndermede bulunan NLP ‘Bölge’– dünyanın kendisi- ve onunla ilgili yarattığımız içsel ’harita’ arasında net bir ayırım yapar. Bu, çoğu kez ‘Harita’ arasında net bir ayırım yapar. Bu, çoğu kez ‘Harita, bölgenin kendisi değildir’ şeklinde kısaca ifade edilir.
Grinder’in da uzmanı olduğu dönüşümsel dil bilgisini geliştiren Noam Chomsky, bilgiler bizim sinirsel ve dilsel kanallarımızda geçerken meydan gelen çarpıtma, silme ve genelleme işlemleri nedeniyle haritamızın daima dış dünyanın eksik ve hatalı bir sürümü olacağını göstermişti. İnsanların sorunları olduğunda, bu çoğu kez kendilerinin yoksullaşmış haritalarını gerçek sanmalarındandır. Meta model soruları sorarak yada NLP’de bulunan başka teknikleri kullanarak haritaları zenginleştirildikçe, daha fazla seçenek üretirler ve istediklerine ulaşmak daha kolay gelir.
‘Bir tavır ve bir metot’
Daha önce kullandığımız alıntılardan biri –‘NLP arkasında tekniklerden bir iz bırakan bir metottur.’– sistemin ortak kurucusu olan John Grinder’a aittir ve NLP’yi anlamak için oldukça önemlidir. Şimdiye kadar çoğunlukla metottan bahsettik ancak birçok bakımdan daha önemli olan tavırdır. Bu tek bir kelimeyle özetlenebilir: Merak. Üstelik, Michael Hal’ın ifadesiyle, bu ’ateşli ve haşin’ bir meraktır. Biz bu listeye aralıksız’ı da ekleyeceğiz. Bir NLP tavrına sahip olmak ‘başkalarının içini görmek’ istemeyi ve nasıl olup da o şekilde ‘davranışların içini görmek’ istemeyi gerektirir. Herhangi bir şeyi itibari kıymetine almayı değil de sorgulamayı, meydan okumayı ve araştırmayı gerektirir. NLP tavrını en kısa şekilde özetleyen soru ; “ Nereden biliyorsun?’dur.
Tekniklere gelince, NLP insanlarda değişimi kolaylaştırmak için şimdiye kadar tasarlanmış en güçlü kalıplardan bazılarını üretmiştir. Hızlı korku tedavisi gibi bazıları çok iyi bilinmektedir ve söz dönüp dolaşıp NLP’ye geldiğinde ilk bahsedilenler çoğu kez tekniklerdir. Ancak Grinder’ın sade bir şekilde ifade ettiği gibi, bunlar NLP’nin tavır ve metodolojisinin ürünü, modelleme ve soruşturmanın sonuçlarıdır.
Perls ve Satir’i modellemelerinin peşinden, dünyanın en önde gelen tıbbı hipnozcusu olan, Milton H. Erickson ‘u modellediler. Bundan, başka bir dil kalıpları takımı olan Milton Modeli ve ikinci NLP teknikleri kitabı olan patterns of the Hypnotic Techniques of Milton H. Erickson MD.( Milton H. Erickson MD’nin hipnoz teknikleri kalıpları)’ çıktı.
Bunu hem Bandler ve Grinder hem de aralarında Robert Dilts, Judith Delozier, Leslie Cameron-Bandler ve Steve ve Connirae Andreas’ın bulunduğu diğerleri tarafından yapılan, haraketli bir inceleme ve araştırma dönemi takip etti. Bu esnada aralarında temsil sistemlerinin, alt kimliklerin ve çapa atma (Anchoring) tekniğinin bulunduğu birçok NLP tekniği ve modeli keşfedildi ve geliştirildi.